Orhan Veli Kanık, kısacık ömrüne sığdırdıklarıyla bugün bile düşününce insanı hüzünlendiren bir hayat yaşamış. Oradan oraya savrulan duygular, satırlar ve hayallerle dolu 36 seneyi sırtında ağır usul taşımış. Bıktığı, sıkıldığı, güldüğü, üzüldüğü her duygudan şiir yapmayı başarmış. Söylemesi dile kolay fakat öyle şeyler sığdırmış ki hayatına, bir şeylerin değiştiği yerden başka yeni şeyler ortaya çıkmış. Şiir akımları, kafiyeler, uyaklar, dünyalar, rakı şişesindeki balıklar…
O, her şeyin daha fazlasını yaşadı ve anlatamadıklarından şiirler yaptı. Edebiyatla doğup edebiyatla yaşayan bir şairin, Orhan Veli Kanık’ın hayatından bir parçayı sizler için derleyip toparladık.
Orhan Veli Kanık, 13 Nisan 1914 yılında İstanbul’da dünyaya gelir. Edebiyata olan ilgisi ilkokul sıralarındayken başlar.
İlk hikâyesi “Çocuk Dünyası” adlı bir dergide yayınlanır. Ortaokulun yedinci sınıfına geldiğinde Oktay Rıfat Horozcu, sonraki yıllarda ise Melih Cevdet Anday’la tanışıp arkadaş olur.
Lisedeki edebiyat öğretmeni ise Ahmet Hamdi Tanpınar’dır
Ahmet Hamdi Tanpınar, Orhan Veli’nin edebiyata olan ilgisinden haberdardır. Ona öğütler verir ve yol gösterir. Lise öğrenimi devam ederken Melih Cevdet, Oktay Rıfat ve Orhan Veli arkadaşlığından bir de dergi doğar: “Sesimiz” O yıllarda yazdıkları şiirlerde aruza uygunluk ve ahenk dikkati çeker. Şair, aynı zamanda tiyatroyla da ilgilenir. Birçok tiyatro oyununda rol alan Orhan Veli, sonraki yıllarda pek çok tiyatro oyununu Türkçe’ye çeviren isim olacaktır.
1936 yılında Nahid Sırrı Örik’in önerisiyle Varlık dergisinde şiirleri yayınlanır
Ve Orhan Veli Kanık, edebiyat dünyasına şu cümlelerle tanınıtır: “Varlık’ın şiir kadrosu yeni ve kuvvetli genç imzalarla zenginleşmektedir. Aşağıda dört şiirini okuyacağınız Orhan Veli, şimdiye kadar yazılarını neşretmemiş olmasına rağmen olgun bir sanat sahibidir. Gelecek sayılarımızda onun ve arkadaşları Oktay Rifat, Melih Cevdet ve Mehmet Ali Sel’in şiirimize getirdikleri yeni havayı daha iyi belirtecektir.”
Yayınlanan ilk şiirlerinin bir kısmını Mehmet Ali Sel takma adıyla yazar
Yazıları ve şiirleri 1936-1942 yılları arasında Vaklık dergisinin yanı sıra Gençlik, İnkılapçı Gençlik, Ses, İnsan gibi dergilerde de yayınlanır.
1936 yılında Melih Cevdet Anday’la birlikte trafik kazası geçirirler
Melih Cevdet Anday’ın kullandığı araç Çubuklu Barajı yakınlarındaki bir tepeden aşağı yuvarlanmıştır. Orhan Veli, bu kazanın ardından 20 gün komada kalır.
Ve 1941 yılının Mayıs ayında Garip seçkisi yayınlanır
Yayınlanan seçkide Melih Cevdet Anday’ın on altı, Oktay Rıfat’ın yirmi bir, Orhan Veli Kanık’ın ise yirmi dört şiiri yer alır.
Bu kitap, daha sonradan Birinci Yeni olarak da anılacak olan Garip akımının öncüsü olur
Akımın öncüleri arasında yer alan Melih Cevdet Anday, Oktay Rıfat ve Orhan Veli, kendilerinden önceki hececi ve toplumcu-gerçekçi şairlerin şiirlerini tamamen reddettiler.
1949 yılında Yaprak dergisini çıkarmaya başlar. Hatta yeni sayıya para yetiştirebilmek için paltosunu satmak zorunda kalır
Dergide Bedri Rahmi Eyüboğlu, Necati Cumalı, Oktay Rıfat, Melih Cevdet, Sabahattin Eyüboğlu, Abidin Dino gibi isimler de yer almaktadır. Derginin son sayısının masrafları için Abidin Dino’nun kendisine hediye ettiği resimleri elden çıkarmak zorunda kalır.
Aynı günlerde Nâzım Hikmet’in serbest bırakılması için düzenlenen kampanyaya destek veren Oktay Rıfat, Melih Cevdet ve Orhan Veli, üç gün boyunca açlık grevi yaparlar
Aynı zamanda Oktay Rıfat ve Melih Cevdet’in ilk toplusal şiirleri de Yaprak dergisinde yayınlanır.
Ankara’da belediye işçileri tarafından açılan çukura düşerek yaralanır ve İstanbul’a geri döner
Damar çatlaması sebebiyle başlayan kanama doktor tarafından doğru tespit edilemeyerek “alkol zehirlenmesi” teşhisiyle yanlış tedavi uygulandı. Aynı akşam komaya giren şair, hastanede hayatın kaybetti.