Yayımlanan Navtex metinleri, Yunanistan’ın önce asker çıkarma blöfleriyle şekillenen fakat sonra “Türkiye ile masaya oturabiliriz”ci diplomatik söylemlere geçmesine sebep olan, Avrupa’nın Yunanistan’ı kollamaya çalışarak cephe alması, tarafların birbirlerine yönelik peşi sıra gelen siyasi söylem ve hatta tehditleri “Adalar Denizi” de dediğimiz Ege’deki gerginliği gündemimizde tutmaya fazlasıyla yardımcı oluyor. Öte yandan gündemin maddesi söz konusu bu coğrafya olunca “On İki Ada” konusu da akıllarda soru işaretlerinin belirmesine yol açabiliyor.
Öyle ya, siyasi arenanın en sevilen söylemlerinin belkemiğini oluşturuyor On İki Ada konusu. Haliyle meydana “getirilen” iddiaların da sorgulanmasına sebebiyet veriyor bu bölge. O halde, anlatmaya çalışalım. On İki Ada hakkında bilinmesi gerekenler listesi karşınızda…
“On İki Ada” ismi nereden geliyor?
Diğer adıyla “Menteşe” olarak da adlandırılan On İki Ada, yönetim şeklinden dolayı bu ismi aldı.
Osmanlı Devleti, fethettiği bu bölgelerde bölgesel bir yönetim şekli kurmuş ve “12 kişiden oluşan bir heyet”i bu sistemin sorumlusu olarak kabul etmiştir. Dolayısıyla bir süre sonra söz konusu bölge yönetici heyetin kişi sayısından ötürü “On İki Ada” olarak dilden dile ve dünden bugüne geldi.
2. On İki Ada kaç adadan oluşuyor?
Konuyla ilgili bilgilerin özümsenmemesi ada sayısının 12 olduğunun sanılmasına yol açıyor. Halbuki yukarıda anlatmaya çalıştığımız gibi bu sayı yönetici gruba yapılan bir gönderme.
On İki Ada bölgesi ise büyük adaların hesaba katılmasıyla 14 adadan oluşuyor. Hatta diğer küçük adaların ve kara parçalarının dahil edilmesiyle 20’yi aşkın ada ve adacığın olduğu bir bölge karşımıza çıkıyor.
3. Bölgenin başka isimleri var mı?
Menteşe adından bahsetmiştik. İsterseniz yazının başına yeniden dönebilirsiniz. Ancak söz konusu bölgenin başka isimlerle de anıldığından bahsetmemiz yerinde olabilir. On İki Ada olarak belirtilen bölge ile ilgili “Güney Sporatlar” ya da “Güney Sporat Adaları” isimlerini duyarsanız şaşırmayın.
Ayrıca Osmanlı Devleti döneminde bu bölge ile ilgili “Ege Adaları”, “Akdeniz Adaları” anlamına gelen “Cezayir-i Bahr-i Sefid” isimlerinin de kullanıldığını söyleyebiliriz. Yine “Cezair-i isna aşer” de yine Osmanlı Devleti’nin bu bölge için kullanıma soktuğu isimler arasında yer alıyor.
4. On İki Ada ne zaman kaybedildi?
Popülist siyasi söylemlere bakılırsa bu bölge Lozan Barış Anlaşması için gerçekleştirilen görüşmelerde kaybedildi. Bu söylemin satır araları incelendiğinde doğruluk payı olan kısımlar kabul edilmeli. Lozan’daki görüşmelerde On İki Ada meselesi de konuşuldu fakat Genç Türkiye Cumhuriyeti bu noktada tatmin olabileceği bir sonuca ulaşamadı. İddia ile ilgili olarak yanlış hatta yalan olan kısım ise bu adalar bölgesi Lozan’da kaybedilmedi. 1912 Uşi Antlaşması ve sonrasındaki Paris Anlaşması’nın bu noktada belirleyici süreçler olduğunun bilinmesi gerekir.
Sözün özü, On İki Ada’nın kaybedilmesinin sorumlusu İsmet İnönü ya da Türkiye Cumhuriyeti değil, Osmanlı Devleti’nin 1912’deki Uşi Antlaşması’na imza koyan ve bunun imzalanmasını uygun gören dönem yöneticileri ile zihniyetidir. Bu tarihlerde Türkiye Cumhuriyeti ya da TBMM yönetimi yoktu, İsmet İnönü ise Yemen’de görev yapan bir kurmay başkanıydı.
5. Bu bölge İsmet İnönü’ye önerildi mi?
Eleştirilecek pek çok sebep bulunabilecekken haksız suçlamaların yöneltildiği İsmet İnönü‘ye bu bölgenin önerildiği fakat İnönü’nün bunu reddettiği iddiaları dolaşıyor.
Aslında işin özünde burada da bir haklılık payı var ancak ince çizgiyi görmek marifet istiyor sanıyoruz ki. Çünkü Adana ve Kahire görüşmelerinde İngiliz diplomasi devi Winston Churchill‘in Türkiye’yi de savaşa sokma gayretiyle bunu sözlü olarak önermişliği var. Fakat İsmet İnönü’nün, Almanlar’ın ilerlemesini göz önünde bulundurarak bunu reddettiği de bir gerçek. Çünkü böyle bir teklifi kabul etmek dereyi görmeden paçayı sıvamak anlamına gelecekti. İsmet İnönü’nün reddi dönemin konjönktüründe bu haklı sebebe dayanıyordu.
6. Yunanistan’ın pozisyonu nedir?
Karşılıklı gerilimi tırmandıran açıklamalar yeni değil. Aslında madalyonun öteki yüzünde politik nitelikte geçici amaçlar da var. Ancak Yunanistan’ın bu süreçte attığı adımların hukuki ve dolayısıyla haklı olup olmadığı sorgulanması gereken bir durumu ifade ediyor.
Yunanistan, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra aldığı bu adalar bölgesinde silahlı herhangi bir birlik bulunduramaz. Ülkenin böyle bir hukuki dayanağı yok. Sadece Avrupa’nın şımarık çocuğu rolünde üstüne düşeni yapma gayretinde. O kadar…
Zaten bazı askeri stratejistlerin tespitleri konuyla ilgili olası senaryoyu ortaya koyuyor: İki ülkenin askeri anlamda karşılaştırılması, Türkiye’nin lehine sonuçlar ortaya koyuyor.
Yani, Yunanistan hem suçlu hem güçsüz.
7. On İki Ada bölgesinde yer alan adalar ve adacıklar hangileri?
Peki bu adalar ve adacıklar hangileri oluyor? İşte On İki Ada bölgesinde bulunan o kara parçaları:
1- Astypalaia – İstanbulya
2- Halki – Herke, Hereke, Herkit
3- Kalymnos – Kilimli, Kelemez
4- Karpathos – Kerpe
5- Kasos – Kaşot, Çoban
6- Kos – İstanköy
7- Leros – İleriye, İleryoz
8- Nisyros – İncirli
9- Patmos – Batnaz
10- Rhodes – Rodos
11- Symi – Sömbeki
12- Tilos – İlyaki, İlleki, Papazlık, Piskopi, İlkil
13- Kastellórizo/Megisti – Meis, Kızılhisar
Burada küçük bir not düşelim; Konum olarak Akdeniz’de yer almakla birlikte On İki Ada grubuna bağlı olan Meis var ya… Hani geçen günlerde Yunanistan’ın asker çıkardığı ve Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu’nun gövde gösterisi yaptığı ve Antalya/Kaş’a 2 km uzaklıktaki meşhur ada…
Civar adalar:
Adelfoi Syrnas Islets – Kızkardaşlar
Anditilos – Askino
Armathia – Ermeniya, Akça
Alimia – Limoniye, Alimniye, Hırmanlu
Astakidonisia – İstakida adaları
Avgo – Yumurta
Chamili – Kamulin, Kamelya
Divounia (Ouanianisia) – İkikardaşlar
Gialesíno – Yavalsa
Glaros – Laros
Gyali – Sakarcılar, Sakarcalar, Yalı
Kalolimnos – Kalolimni, Kalolimnoz, Kaldimnos
Kandelioussa – Çerte, Kandilli
Kinaros – Ardıçcık, Zenari
Lipsi – İlipsi, Eşekler
Levitha – Koçbaba, Koçpapaz
Liadi Islets – Kendiroz
Marmarás – Marmar, Marmara, Mermer
Mavra – Mavra
Nimos – Miskin
Ofidoussa – Yaban, Yılan
Pachia – Pakya
Pergousa – Pergusa
Plati – Plati
Saria – Doğancık, Sariye, Saros, Misarya
Sesklio – Seskili
Sofrano Islets – Safran adaları (Büyük Safran & Küçük Safran & Soka)
Stroggyli – Birgöz
Syrna – Ardacık, Sirina
Telendos – Telendos
Trianisia – Üçadalar
Meis civarındaki adalar:
Rho – Karaada, Aya Yorgi
Strongyli – Çamada, İpsili
Dipnot:
Günümüzde “Ege Denizi”, “Ege Bölgesi” gibi tanımlar uluslararası politik odakların özellikle 1940’lı yıllardan sonraki siyasi planlarının yansıması olarak tanımlanabilir. Söz konusu bölgeye Osmanlı Devleti döneminde ve Atatürk‘ün Kurtuluş Savaşı’nı yönettiği yıllarda Akdeniz’in uzantısı olarak görülmesi nedeniyle “Akdeniz (Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!)” denilmiştir. Ve ayrıca sonraki yıllarda “Adalar Denizi” söylemi de unutulmamalıdır.
Türk Deniz Kuvvetleri’nde görev yapan emekli subaylar Tuğamiral Cem Gürdeniz ve Tümamiral Cihat Yaycı gibi bilindik isimlerin “Adalar Denizi” tabirini kullanması yine bu sebebe dayanmaktadır. Ancak zaman zaman bu yaklaşıma itirazlar da yükselmektedir.