İnsanlığın en büyük sorunlarından biridir uykusuzluk. İlk kez bir çocuğun ağzından “5 dakika daha uyuyayım mı anne?” lafı çıktığında bu sorunsalı çocuk bünyelerimizde hissettik. Sabahçıydık, daha yıldızlar gökyüzündeyken yollara düştük, okula vardığımızda kar tatili haberini aldık, pazartesi sabahlarına ütü buharı bulutları içinde uyandık.
Ama bir de bu hüzünlü madalyonun diğer tarafı vardı; “Öğlenciler”. Sabahçılar çileler içinde beslenme çantasıyla koşarken, öğlenciler ise başka bir paralel evrende kıyaklıklar deryasında yüzmekteydi.
İşte huzurlarınızda ilkokulda öğlenci olduğumuzda yaşadığımız o güzide kıyak durumlar.
1. Saat 9’dan sonra yayınlanan filmleri izleyebilirdin
Gelsin Jurassic Park, gelsin Rambo, gelsin Geleceğe Dönüş..
2. Öğlenden önce yayınlanan çizgi filmleri izleyebilirdin
Gelsin Beyblade, gelsin Pokémon, gelsin Digimon..
3. Sabahçı arkadaşların gibi henüz hava aydınlanmamışken uyanmak zorunda değildin
Sabah senin için ışıktı, güneşti.
4. Sabah ayazı, sadece sohbetlerde anlatılan bir şeydi senin için
O sıcacık yorganı terk edip henüz ısınmamış bir havaya çıkmadın. Yüzünü çivi gibi suyla yıkamadın.
5. Yeni uyanmış öğretmen sinirine maruz kalmazdın
“Evladım zaten afyonum patlamamış hayvan evladım benim!” cümlesi, sadece sabahçıların anısı olarak yer etti aklında.
6. Son dersler akşama kaldığı için öğretmen yorulur, bazen “serbest çalışma” ya müsaade ederdi
“Ders boş değil, serbest çalışın hadi yoruldunuz.” cümlesiyle az hava atmadın.
7. Bir şey olduğunda tüm boku sabahçılara atabilirdin
Tahta mı pis? Sınıf çöp mü dolu? Biri sıraya çük mü çizmiş? Salla topu sabahçılara, salla gitsin.
8. Kar tatili olacaksa bunu evden çıkmadan öğrenebilirdin
Sabahçı kerizler gibi 3. dersin sonunda öğrenmedin kar tatilini, daima tatil haberine uyandın. Hazıra kondun yani.
9. Ödevlerini sabah yapma hakkına sahiptin.
Ya da kolpasına diyelim.