Ödüllü bir yönetmen, profesyonel bir fotoğrafçı, yalnız ve güzel bir adam… Nuri Bilge Ceylan, ilk filmi Koza’dan bu yana sanatseverlerin radarında ancak Türkiye onu en çok 2008 yılında Cannes Film Festivali’nden gönderdiği selamla tanıdı. Yılın en iyi yönetmeni, yüzlerce seçkin konuğun karşısında, ödülünü tutkuyla sevdiği yalnız ve güzel ülkesine armağan ediyordu. Sonraki yıllar boyunca da film festivallerine damga vurmaya devam eden Nuri Bilge Ceylan hakkında merak edilenleri derledik.
1. Gerçek bir İstanbul beyefendisi
Çocukluğunun büyük bölümünü baba memleketi olan Çanakkale Yenice’de geçirse de esasında Nuri Bilge Ceylan 1959 İstanbul doğumlu. Ortaokul, lise ve üniversite eğitimlerini de İstanbul’da tamamlayan sanatçı ziraat mühendisi bir babanın oğlu.
2. Boğaziçi Üniversitesi mezunu bir elektrik mühendisi
Kimya mühendisi olmak üzere yola çıkan Nuri Bilge Ceylan; İstanbul Teknik Üniversitesi’nde tırmanan siyasi gençlik olayları nedeniyle hem okul hem de bölüm değiştiriyor. Sanatçının duygusal derinliği ile teknik mühendislik eğitimini bağdaştırmak başta güç; ancak Boğaziçi onun için sadece lisans eğitimi anlamına gelmiyor. Ceylan; dağcılık, fotoğrafçılık ve satranç gibi bir çok farklı kulüple de üniversite yıllarında tanışıyor.
3. Başarısının sırrı fotoğrafçılık geçmişi
Geçimini sağlamak üzere tanıtım fotoğrafları ve hatta vesikalıklar çekerek başladığı bu yolculuğun sonunda kendisini Altın Palmiye’ye kadar ulaştıracağını herhalde o da bilemezdi. Ceylan, filmlerinin grafik boyutta yakaladığı başarıyı ve çekimlerindeki usta bakışı fotoğrafçılık sevdasına borçlu.
4. Sinema sınıfının en yaşlı öğrencisi
Nuri Bilge, sinemada kariyer yapmaya dair kesin kararını askerlik yıllarında veriyor. Askerlik dönüşü bunu akademik bir eğitimle desteklemek adına ilk adımını atsa da okulu bitirecek kadar sabretmesi mümkün olmamış. Sanatçı; Mimar Sinan Üniversitesi Sinema Bölümü 2. sınıftan terk.
5. Daha ilk filmiyle Cannes adayı olmayı başarmış
Nuri Bilge’nin yıllar boyu en seçkin festivallere adını ilk sıradan yazdıracağı daha ilk kısa film çalışması olan Koza ile belli oluyor. 1995 yapımı Koza, Cannes film festivalinde yarışmaya seçilen ilk Türk filmi.
6. Filmlerinin her işini tek başına göğüsleyen bir emekçi
Görüntü yönetmenliği, oyunculuk, ses dizaynı, senaryo, kurgu… Bir Nuri Bilge Ceylan filminin sonunda jenerik akarken bu başlıklara mutlaka dikkat etmelisiniz. Sanatçının yönetmenlik dışında bunlardan en az birinde daha mutlaka emeği var.
7. Ödüle doymayan bir yönetmen
2014 yılında Kış Uykusu filmi ile Cannes Film Festivali’nin büyük ödülü olan Altın Palmiye’yi kucaklayan yönetmenin bütün kariyeri uluslararası başarılarla dolu. 2008 yılında yine Cannes’da “En İyi Yönetmen” ödülünü kendisine kazandıran 3 Maymun, Oscar yarışında da sanatçıyı ilk 9’a kadar taşıdı. Nuri Bilge Ceylan ayrıca 2009 yılındaki Cannes jüri üyeliği ve 2011 yılında sahip olduğu “Cannes Büyük Jüri Ödülü” ile ülkemizi temsil etti. Son olarak “Ahlat Ağacı” filminin dünya prömiyerini 71. Cannes Film Festivali’nde gerçekleştiren yönetmen, başarılarla dolu sanat hayatıyla göğsümüzü kabartmaya devam ediyor.