Nobel ödülü, 1895 – 1896’daki vasiyetleri neticesinde Alfred Nobel tarafından kurulan derneğin verdiği bir ödüldür. İnsanlığa hizmet edenleri onurlandırmak amacıyla ilk kez 1901’de verilmiştir. Nobel Edebiyat Ödülü ise şöyle tanımlanır: ‘’Alfred Nobel’in sözleri ile bir idealist eğilimi en farklı şekilde ifade eden yazara verilmektedir.’’ Geçtiğimiz sene taciz vakalarının gündeme gelmesi nedeniyle gerçekleşmeyen Nobel Edebiyat Ödülü, bu yıl iki kez verilecek. Peki bir kadın yazara mı? Sorunun amacı, İsveç Akademisi’nin 1901’den bu yana 114 Nobel Edebiyat Ödülü’nden yalnızca 14’üne kadın yazarları layık görmesi. Her yerde kadınların kendi seslerini daha da yükseltmeleri böyle bir sonucu daha bir mümkün kılıyor. Peki 114’te 14 istatistiğini sağlayan bu büyük kadın yazarlar kimlerdir? Birçoğunun da eserleri Türkçeye çevrili. Buyurunuz!
1. Selma Lagerlöf (1858 – 1940)
Kazanılan yıl: 1909
Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan hem ilk kadın hem de ilk İsveçli yazardır. Efsane ve masal türlerindeki yapıtlarıyla tanınan Selma Lagerlöf 1895’ten sonra kendini tamamen yazmaya adamıştır. İtalya seyahatinden sonra toplumsal gerçekçi anlayışla Antikrists Mirakler (Deccal’in Müzeleri) adlı yapıtını yazmıştır. 20. asra girerken Filistin ve Mısır’da da vakit geçirmiş, realizme karşı romantizm akımının sürdürücüsü olmuştur. Dilimize çevrilen eseri; çocuk edebiyatı, sosyal eleştiri ve tinselliğin bir arada olduğu Nils Holgersson’un Serüvenleri’dir.
2. Grazia Deledda (1871 – 1936)
Kazanılan yıl: 1926
Natüralizm (doğalcılık) akımının muayyen isimlerinden Grazia Deledda İtalyan bir yazardır. İlk öykü ve şiirlerinin 1886’da yayımlanmasıyla edebiyata adım atmış; aşk, acı, yazgı gibi temalara yönelmiştir. Türkçede görebileceğimiz eseri ise erken dönem yapıtlarından Sardinya Efsaneleri’dir. Sardinya halkını dinleyip derlediği bu eserinde söz konusu bölge insanının hayatını işlemiştir.
3. Sigrid Undset (1882 – 1949)
Kazanılan yıl: 1928
Katolik anlayıştan etkilenen Norveçli yazar Sigrid Undset eserlerinde çoğunlukla şu temaları ele alır: gelenek ile çağdaşlaşmanın çatışması, dinî değerler ve kadının özgürlüğü. 1907 yılıyla beraber yazar varlığını sürdürmüştür. Meşhur eseri, Nobel’i almasına da büyük oranda vesile olan Kristin Lavransdatter dilimize çevrili değil, ancak Her Kadın Gibi adlı yapıtı sayesinde Türk okuyucusu da onunla buluşabilir.
4. Pearl S. Buck (1892 – 1973)
Kazanılan yıl: 1938
Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan ilk Amerikalı kadın yazardır. Öz çocuğunun yanında dokuz çocuğu da evlat edinmiştir. Ömrünün genelini yaşadığı Çin ve buradaki yaşamı yapıtlarında görülen ana unsurlardır. Dilimize çevrili eserlerinden Mübarek Toprak’ta Çinli karakterler aracılığıyla şu kadim öğreti ele alınır: topraktan geldik, toprağa gideceğiz.
5. Gabriela Mistral (1889 – 1957)
Kazanılan yıl: 1945
Şilili şair ve eğitimci olan Gabriela Mistral Nobel’e layık görülen ilk Latin Amerikalıdır. Şiirlerinde ana sevgisi, doğa, aşk, güzellikler görülür. Ne yazık ki şu ana değin dilimize çevrili bir eserine rastlamış bulunmuyoruz.
6. Nelly Sachs (1891 – 1970)
Kazanılan yıl: 1966
Alman asıllı İsveçli şair ve yazardır. Tevrat ve Yahudi geleneğini eserlerinde derinlemesine işleyen Nelly Sachs çokluk savaşın insan psikolojisi üzerindeki etkilerini işler. Nazi Almanya’sından İsveç’e kaçar. Türkçe’de bulabileceğiniz eserlerinden biri Hala Gece Yarısı Bu Yıldızda adlı şiir kitabıdır.
7. Nadine Gordimer (1923 – 2014)
Kazanılan yıl: 1991
Güney Afrikalı yazar Nadine Gordimer eserlerinde özgürlüğe, dayanışmaya, insanlığa vurgu yapmıştır. Afrika, Avrupa ve Kuzey Amerika’nın birçok yerini gezip gören yazar roman ve öykülerinin yanı sıra edebiyat eleştirileri de yazmıştır. Yaşamaya Bak, Ayartma, Yanımda Kimse Yok, Evdeki Silah dilimizde bulabileceğiniz eserlerinden birkaçıdır.
8. Toni Morrison (1931 – …)
Kazanılan yıl: 1993
Toni Morrison özellikle Afrikalı – Amerikalı edebiyatın tanınmasında büyük rol oynamıştır. Belki bu alandaki bakirlik de onun oldukça üretken olmasını sağlamıştır. Tüm dünyada en popüler eseri, bizde de Sevilen adıyla çevrilmiştir. Pulitzer Ödüllü bu roman Amerikan İç Savaşı’nda bir kölenin hayatını anlatmaktadır.
9. Wisława Szymborska (1923 – 2012)
Kazanılan yıl: 1996
Polonyalı şair ve denemeci Wisława Szymborska çağdaş Polonya şiirinin önemli neferlerinden biridir. ‘’Başlıksız Olabilir’’ adlı şiir kitabını bulabilirsiniz. II. Dünya Savaşı’na tanıklık eden pek çok aydın gibi o da bu yıkımdan etkilenir ancak en önemli avantajının gülmek olduğunu bilir. Bu şiirlerinde de o tebessümü göreceksiniz.
10. Elfriede Jelinek (1946 – …)
Kazanılan yıl: 2004
Avusturyalı feminist oyun yazarıdır. Ayrıksı, çarpıcı ve tutkulu bir aşk hikayesini anlattığı eseri bize de Piyanist adıyla çevrilmiş, hatta eser filme uyarlanmıştır.
11. Doris Lessing (1919 – 2013)
Kazanılan yıl: 2007
İran doğumlu Britanyalı yazar çeviri edebiyatımızda da adını sıkça duyduğumuz bir isim. Altın Defter, Türkü Söylüyor Otlar, Beşinci Çocuk, Hayatta Kalma Güncesi, Şikeste dilimizde bulabileceğiniz eserleri arasındadır.
12. Herta Müller (1953 – …)
Kazanılan yıl: 2009
Romanya doğumlu roman ve şair Herta Müller genellikle Rumen halkının yaşamını anlattığı eserleriyle bilinir. Romanya’da gizli serviste çalışmayı reddettiği için işinden edilen yazar 1987’de Almanya’ya göç etmiştir. Yürekteki Hayvan, Keşke Bugün Kendimle Karşılaşmasaydım, Tilki Daha O Zaman Avcıydı Türkçe’de yer alan eserleri arasındadır.
13. Alice Munro (1931 – …)
Kazanılan yıl: 2013
Alice Munro Kanadalı meşhur bir öykücüdür. Çağdaşları arasında en iyi kısa öykü yazarı olarak bilinir. Bu görüşü kuvvetlendirmek için dilimize çevrili iki eserini sunayım: Sevgili Hayat ve Nefret, Arkadaşlık, Flört, Aşk, Evlilik.
14. Svetlana Alexievich (1948 – …)
Kazanılan yıl: 2015
Ukraynalı yazar Svetlana Alexievich Nobel’in yanında yedi prestijli ödülü daha kazanmıştır. Okumadan geçmememiz gereken bir araştırmacı ve yazar olarak kendisinin Türkçe’de şu eserlerini bulabilirsiniz: Kadın Yok Savaşın Yüzünde, İkinci El Zamanı: Kızıl İnsanın Sonu.