Japonya, oldukça köklü bir geçmişe sahip. Bununla birlikte teknolojik ve ekonomik anlamda günümüzün en modern ülkeleri arasında yer alıyor. Öte yandan Japonya’nın kendine has kültür ögeleri ve gelenekleri de yüzyıllardır canlı bir şekilde varlığını sürdürüyor. Japonya tarihindeki en önemli oluşumlardan biri ise ülkenin kadim savaşçıları samuraylar. Ancak kökenleri 9. yüzyıla kadar uzanan bu soylu asker sınıfının “karşıtı” olan ninjalar da en az samuraylar kadar ilgi çekici. Peki, ninja nedir? Ninjalar ne yapar? Japonya’nın kadim casusları nasıl oldu sevilen bir popüler kültür ürünü haline geldi? Gelin bu soruların yanıtlarına birlikte bakalım.
Ninja nedir?
Bu sorunun yanıtını bulabilmek için ilk önce samuray nedir sorusuna yanıt vermek gerekiyor. Samuray, eski Japonya’da soylu asker sınıfına mensup savaşçılara verilen isim. Samuraylar, son derece yetenekli ve ölümcül askerler olarak ortaya çıkmıştı. Çoğunlukla varlıklı toprak sahiplerinin hizmetinde bulunuyorlardı. Öte yandan yüksek bir prestije ve çok sayıda ayrıcalığa sahip bir sınıftı.
Ninjalar ise bu prestijli samuray sınıfının dışlanmış üyeleriydi
Bir şekilde hizmetinde oldukları efendileri tarafından kovulan savaşçılar, yaşamlarına ninja olarak devam ediyordu. Bununla birlikte samurayların aksine toplumun hemen her kesiminden yetenekli kişiler ninja olabiliyordu.
Üstelik ninjalar, samuraylara kıyasla savaş sırasında çok daha işlevsel bir sınıftı. Çünkü samurayların aksine etik değerleri çok daha esnekti
Ninjalardan bahseden en eski resmi belgeler 14. yüzyıla tarihleniyor
Ne var ki ninja, isim olarak çok daha sonraki bir tarihte, 19. yüzyılda ortaya çıkıyor. Erken dönem belgelerde bizim bildiğimiz anlamıyla ninjalar, “şinobi” olarak isimlendiriliyordu. Şinobinin kelime anlamı ise “savaş zamanlarında gizlice bir kaleye giren veya istihbarat elde etmek için düşman saflarına sızan casus.” Yani ninjaların, eski Japonya’daki kalifiye casuslar olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Ancak ninjalar, sadece yetenekli casuslar değillerdi. Aynı zamanda son derece tehlikeli ve hatta ölümcül savaşçılar olarak dikkat çekiyorlardı
Yeri geldiği zaman en basit bir eşyayı dahi ölümcül bir silaha dönüştürebiliyorlardı. Katana ve yay başta olmak üzere hemen her türlü savaş aletini etkili şekilde kullanabiliyor, yakın dövüşte de samuraylarla baş edebilecek denli bir başarı gösteriyorlardı.
Ancak ninjaların asıl ayırıcı özelliği gizlilik konusundaki hünerleriydi. Bu sebeple daha çok casusluk faaliyetleri ile hizmet veriyorlardı
Savaş dönemlerinde düşmanın sayısını, konumunu, yiyecek kaynaklarının durumunu, savunma hatlarının yapısını ve daha pek çok hayati bilgiyi edinmek, samurayların temel vazifesiydi.
Sessizlik, gizlenme, tırmanma, kılık değiştirme ve savaş hileleri ise ninjaların uzmanlık alanıydı
İlgili alanlarda alt edilmez casuslar haline gelebilmek için zorlu bir zihinsel ve fiziksel eğitimden geçiyorlardı
Öyle ki tarihin farklı dönemlerinde Japonya’nın dört bir yanında çeşitli ninja okulları ortaya çıkmıştı
Tüm bu yetenekleri ninjaların casusluk başta olmak üzere sabotaj ve suikast için de kullanılmalarına sebep oluyordu
Elbette zaman zaman savaş meydanlarında da boy gösteriyorlardı
Bazı uzmanlara göre ninjaların savaş teknikleri, bugün ninjutsu adıyla bilinen geleneksel Japon dövüş sanatının da temellerini oluşturuyor
Öte yandan herhangi bir ortama sızmak, bilgi edinmek ve bilgiyi efendilerine aktarabilmek için türlü sosyal becerilere sahip olacak şekilde eğitiliyorlardı
Örneğin konuşma ve hafıza tekniklerini geliştirmek için yoğun mesai harcıyorlardı. Böylece savaş ve gizlenme becerilerinin yanı sıra çok sayıda farklı yetiye de sahip oluyorlardı. Öyle ki sanılanın aksine ninjalar casusluk faaliyetlerini çoğunlukla gece değil, gündüz gerçekleştiriyordu. Bir rahip veya tüccar kılığına girerek kalabalığa karışıyor, aradıkları bilgiyi kolaylıkla edinebiliyorlardı.
Ninjaların en etkili olduğu dönem ise 14. ve 15.yüzyıllardı
Bu yüzyıllarda pek çok savaşın kaderini değiştirecek denli önemli bir rol oynamışlardı. Bazen, hangi tarafın kazanıp hangi tarafın kaybedeceği yalnızca bir ninjanın yeteneğine bağlıydı. Bu sebeple ninjaların Japonya tarihini şekillendiren unsurlardan biri olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Var oldukları tarihsel kayıtlarla sabit olsa da günümüzde ninjalar gerçek mi sorusu da son derece yaygın
Peki, bu ilginç durumun sebebi ne?
Çünkü ninjaların tarihi, mitlerle ve efsanevi anlatılarla çevrili! Bu yetenekli savaşçılara doğaüstü güçler atfetmek oldukça popüler. Belki ninjaların parmaklarından alevler çıkarabilen veya yalnızca zihin gücüyle nesneleri hareket ettirebilen büyücüler olduğundan söz eden anlatıları daha önce duymuşsunuzdur. Elbette bu hikâyelerin gerçekle uzaktan yakından ilgisi yok. Ancak nerdeyse görmenin dahi imkânsız olduğu bu çevik ve gizemli savaşçıların türlü efsanelere konu edilmesi de şaşırtıcı değil.
Günümüzün sevilen popüler kültür ürünlerinden birine dönüşmüş olmaları da ninjalar hakkında en dikkat çeken hususlardan biri
Bugün, Japonya’nın kadim casuslarına herhangi bir Hollywood filmindeki kötü karakterlerden biri olarak rastlamak şaşırtıcı değil. Ayrıca ninjaları konu edinen çok sayıda bilgisayar oyunu, edebiyat eseri veya tekstil ürünü var. Ninja Kaplumbağalar ise başlı başına bir fenomen. Ninjaların gizemli casuslardan popüler kültür ürününe dönüşmesi ise 1950’li yıllarda başlayan bir süreç.
Dönüşümün temelinde ise ninjaların 1950’li yıllarda Japonya’da yeniden hatırlanması bulunuyor. Takip eden süreçte ortaya çıkan ninja temalı filmler ve televizyon şovları, ninjaların tüm dünyada tanınmasına ve sevilmesine sebep oldu. Böylece yaşamlarının temelinde gizliliğin yer aldığı casuslar, tüm dünyanın yakından tanıdığı, gizlisi saklısı olmayan figürlere dönüştü.
İlginizi çekebilir:
Japonya’nın Kadın Samurayları Onna-Bugeisha Hakkında Bilmeniz Gereken 9 Şey
Kaynak: 1