Amerikan filmlerinden aşina olduğumuz “gangster”ler, genelde iyi yürekli, ama diğer yandan azılı bir soyguncu olurlar. Bu filmleri izlerken aksiyon her ne kadar hoşumuza gitse de, konu pek de inandırıcı gelmez. Bir insanın hem profesyonel soyguncu olup hem de iyilik barındırması ancak hayal ürünü olabilirmiş gibidir. En azından biz öyle düşünürdük bu öyküyü öğrenene kadar…
Eğer bir gerçek hayat gangster’i tanımak istiyorsanız, sizi Türkiye’de bu işi profesyonel olarak yapan ilk suçlu Necdet Elmas’la tanıştırmak isteriz. ?
1. Necdet Elmas hayatı boyunca içinde isyan duygusu taşımış bir kahramandı ama kimsenin ondan haberi yoktu. Ta ki, 1961 yılında yaşanan efsanevi banka soygununa kadar
O yıl İstanbul Çemberlitaş’taki Buğday Bankası’na, uzun boylu, irice güneş gözlükleri ve sağ yanağında yara izi olan bir adam girdi takım elbisesiyle… Ve 6,35’lik tabancasını çekerek bağırdı. “Kimse kıpırdamasın, vururum”.
Bu kişi Necdet Elmas’tı ve içinde 200 bin Liradan fazla para olan çantayı aldı. Kendisini durdurmayı denemek gibi bir hataya düşen banka müdürüne tek el ateş ederek ağır yaraladı. Sonra kapıda beklettiği Chevrolet arabaya binerek olay yerinden uzaklaştı.
2. İlk soygunun ardından kayıplara karışan gangster bir ay aradan sonra, bu sefer İş Bankası Kazlıçeşme Şubesi’ne baskın yaptı; “Hepinizi yakarım, herkes ellerini kaldırsın ve vezneye geçsin!”
Bu olay yaşandığında ülkede sıkıyönetim vardı ve soyduğu banka, polis karakoluna sadece 30 metre uzaklıktaydı.
3. Bankadaki 12 kişi takım elbiseli gangsterin emrini hemen uyguladı. Bu sırada gangster ilerde korkuyla duran gariban görünümlü adamı fark etti
4. Yanına yaklaşıp; “Sen ne iş yaparsın?” diye soran ganstere adam korkuyla; “İşçiyim” yanıtını verdi. İşte gangster büyük etki yaratan sözlerini bu sırada söyledi: “Korkma, ben işçinin parasını almam.”
Bu sözler sayesinde esrarengiz gangster gizli bir hayranlık kazanmıştı. Bankadaki insanlar bile ifade verirken neredeyse onu övecek gibi konuşmuşlardı.
5. O gün gangster, vezneciden aldığı paraları torbaya doldurduktan sonra, kapıda duran Chevrolet’ine atlayıp kaçtı
Olaylar günlerce gazete manşetlerinden inmedi ve soyguncuyu ihbar edene 100 bin Lira ödül konuldu. Sıkı yönetim döneminde komutanlığın oldukça canını sıkmıştı bu olay. Çünkü bir türlü yakalayamadıkları bu adam yüzünden itibarları zarar görüyordu.
6. Sonunda o kişinin hapisten kaçan Necdet Elmas olduğu öğrenildi. Elmas, tutkunu olduğu Chevrolet’inde uyuyor, kadınları çok seviyor, polislerden ve zenginlerden ise nefret ediyordu
7. Necdet Elmas cezaevinde olduğu dönem oğlunu kanserden kaybetmişti. 4. karısı onu terk etmek istiyordu. Firarının ve düzene baş kaldırmasının nedenleri bunlardı
Necdet Elmas ayrıca İstanbul Hukuk Fakültesini 2. sınıfta bırakmış bir adamdı.
8. Elmas’ın daha önce hapse girmesinin nedeni de özel olarak Chevrolet arabaları çalma tutkusuydu
Ülkenin bütün dedektifleri, askeri, polisi onu arayıp bulamazken, onun meşhur Chevrolet’i ise en büyük ipucuydu. Çaresizlikten, Chevrolet’i olan tüm insanlar hedef haline gelmişti. Sırf bu sebepten ölen vatandaşlar bile oldu.
9. Elmas’ın, gazetelere dalga geçercesine yolladığı “Gang Buster İstanbul” imzalı mektuplar kendisini yakalamaya çalışanları daha da çıldırtıyordu ?
10. Elmas, polisi defalarca atlattı, sürekli plakasını değiştirdi, hatta polisin ve jandarmanın çok yaklaştığı bir operasyonda, izini kaybettirmek için arabasına kıyarak yakmışlığı bile var
11. Ama hükümetin 100 bin Lira teklifi, Elmas’ın akrabası Muzaffer Balçık’ı büyülemeyi başardı ve Elmas’ın suç ortağı olan Necdet Sinkil ile Darıca’da saklandıkları yeri ihbar etti
Bu ihbar üzerine polis ve askerler Elmas’ın ve suç ortağının saklandığı evi bastılar. Ama aldıkları cevap daha da efsaneydi; “Bana bakın, zaten kafam bozuk, üzerime varmayın ha! Yoksa ya intihar edeceğiz ya da yaylım ateşi açacağız. Kıyamet o zaman kopacak! Evvela şefinizle konuşmak istiyorum.”
12. Bu baskında Elmas teslim oldu. Evden çıkmadan önce tıraş olmuş, saçlarını taramış, en yakışıklı haliyle dışarı çıkmış ve olay yerindeki kadınlara kur bile yapmıştı
13. 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Elmas’ın, mahkemesindeki son sözleri ise bir filmin son sahnesi gibi:
“Duruşmalar sırasında mahkemenizi incitecek bir şey söyledimse bunu haleti ruhiyeme atfetmenizi rica ederim. Suçta bir kasıt aranırsa benim bu suçta bir kastım yok. Suç bir kir, ceza ise bir banyodur. Ben bu banyoda yıkanacağım. Banyonun dozu fazla kaçırılırsa bu banyo fayda değil zarar tevlit eder. İleride bir kitap yazıp durumu efkarı umumiye arzedeceğim. Müdafalar tali derecede kalır. Esas müdafanın vicdanlarınızda yapılmasını istiyorum. Adalet önünde boynum kıldan incedir.”
14. Necdet Elmas hakkında yıllarca konuşulup yazılmaya devam edildi. Ve bir af sayesinde cezaevinden çıktı
Cezaevinden çıktıktan sonra kendisinin çeşitli yerlerde çekilen fotoğrafları ortaya çıktı. Sonrasında ise bu hikaye tamamen unutuldu. Söylentilere göre şu anda Beşiktaş’ta bir büfesi var ama kendisini sadece ismen tanıyorlar.