Amerika Açık 2018’i sürpriz bir şekilde şampiyon olarak bitiren ve rakibi Serena Williams karşısında haklı bir galibiyet elde eden Naomi Osaka, tenisin yeni yükselen yıldızı olarak kendisinden söz ettiriyor. Kort içindeki inatçı ve azimli oyunuyla, kort dışında ise sempatik tavırlarıyla şimdiden kendisine hayran binlerce hayranı olmuş durumda.
Oldukça stresli geçen final maçının ardından göz yaşlarını tutamayan Naomi Osaka, maç boyunca seyirci tarafından yuhalanmıştı…
Hatta maç sonunda kupa seremonisinde bile yuhalamalardan nasibini aldı. Seyirciden hayranı olduğu Serena’yı yendiği için sempatik bir şekilde özür bile diledi.
Naomi’nin ilk başarısını bu kadar dramatik şekilde yaşaması ona aslında kaderin bir cilvesi. Çok enteresan bir iklimde; kortta rakipleriyle, kort dışında ise ırkçılıkla mücadele ediyor. Naomi Osaka’yı daha iyi anlamamız için onun hayatına biraz daha yakından bakmamız gerekiyor.
Japon anne ve Haiti göçmeni babanın iki kızından biri
1997 yılında Osaka’da dünyaya gelen Naomi henüz 20 yaşında. 3 yaşındayken ailesiyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri’ne yerleşiyorlar. Tenis eğitimini Amerika’da alıyor.
Japonya’da kendini kabul ettirebilmek için Amerikalı babasının soyadının yerine annesinin soyadını tercih ediyor
Babasının soyadı olan “François” yerine Japon annesinin “Osaka” soyadını alıyor
Bunun sebebi ise Japon tenis raket markasından sponsorluk almak istediğinde ona söylenen sözler: “Bir Japon gibi gözükmek istiyorsan, Japon bir isme sahip olmalısın”
O günden sonra da Naomi soyadını hiç değiştirmedi. Kendisini geleneksel kalıplara sıkışmış bir grup milliyetçi Japon halkına, Japon olduğunu göstermek için bu yola başvurmuş. Çünkü onun anavatanı Japonya
Japoncayı iyi konuşamadığı için sorulara İngilizce cevap vermesi ülkesindeki milliyetçi Japonlar tarafından hoş karşılanmıyor
Basın toplantısında kendisine yöneltilen Japonca soruları anlıyor ama konuşamıyor. Bunu dil öğrenmeye çalışan herkes yaşamıştır. Anlamak, konuşmaktan çok daha kolay olduğu için yöneltilen soruları dinliyor ama herhangi bir hata yapmamak için İngilizce cevaplar veriyor.
Naomi Osaka’nın melez olması milliyetçi Japonlar arasında tam olarak kabul görmemesine sebep oluyor. Dünyanın en az etnik köken çeşitliliğine sahip Japonya’da melez olmanın zorluğunu yaşıyor.
“Hafu” yani “Çift ırklı olma durumu” Japonya’da onun kabul görmesini zorlaştırıyor. Hafu kelimesi İngilizce’deki half kelimesinden geliyor. Yani “yarı” demek. Naomi bir kısım Japon tarafından hala “tam” bi Japon olarak kabul edilmiyor
Tum bu ırkçı engellere rağmen bu onu yolundan döndürmüyor ve ilk kez bir Grand Slam kazanan Japon olarak tarihe geçiyor
Amerikalı seyircilerin çoğunlukta olduğu 28 bin kişilik dünyanın en büyük kortunda oynanan maçta rakibi Serena Williams’ın hakemi “yalancılıkla” ve hırsızlıkla” suçlaması gerilimi iyice arttırmıştı. Serena’nın bu tavrı seyirciye de yansıdı ve maç boyuncu ve hatta kupa töreninde bile yuhalandı henüz 20 yaşında olan Naomi
Oysa Serena Williams 2016’da verdiği röportajda Naomi için “Çok genç ve çok agresif görünüyor. O epey iyi ve yetenekli bir oyuncu. Çok tehlikeli” demişti.
İlk kez bir Grand Slam kazanan Naomi’nin bu kadar zorlu şartlar altında rakibini alt etmesi ona büyük bir hayran kitlesini şimdiden kazandırmış durumda
Kort dışında oldukça sempatik ve duygusal bir yapıya sahip
"When I step on the court, I'm not a Serena fan – I'm just a tennis player playing another tennis player. But when I hugged her at the net, I felt like a little kid again."
❤ @Naomi_Osaka_ lets us into her heart…#USOpen pic.twitter.com/GlCigEQUiv
— US Open Tennis (@usopen) 9 Eylül 2018
İlk kez kazandığı Grand Slam’den sonra yaptığı toplantıda şunları söylüyor:
“Korta ilk ayak bastığımda artık Serena’nın hayranı değildim. Herhangi bir tenis oyuncusuydum. Fakat onunla filenin önünde sarıldığımızda, kendimi tekrardan küçük bir çocuk gibi hissettim…”
İçindeki çocuk hiçbir zaman büyümeyeceğe benziyor. Bileğinin hakkıyla kazandığı Amerika Açık Kupası’nın kapağını kaldırarak içinde ne olduğuna bakıyor
Never lose that sense of wonder, Naomi. pic.twitter.com/ZSxSkx8sQ3
— Jonathan Newman (@Tennis_Jon) 8 Eylül 2018
Oldukça eğlenceli ve her zaman sıcakkanlı
“Şampiyonluk için bir kutlama yapacak mısın, bir şeyler içecek misin?” sorusuna yanıtı oldukça sempatik. “Hayır daha 20 yaşındayım”
Q. Plans to celebrate tonight?
Osaka: Sleep. I'm not really a social person like that. Maybe I'll play video games.Q. Have you ever had a drink?
Osaka: No. I'm 20.She is so cute!#USOpen pic.twitter.com/bj6rvKleKx
— Ilya Ryvlin (@ryvlin) 9 Eylül 2018
İlk kez bir Grand Slam kazanan ve tarihe adını yazdıran bu sevimli Japon’u izlemek gerçekten büyüleyici. Servislerini roket gibi kullanıp, kort dışında bu kadar sempatik olmasıyla herkesin sempatisini şimdiden kazanmış durumda
Bundan sonra kort içinde ve dışında hak ettiği saygıyı daha çok görmesi umuduyla, başarılar Naomi!
Kaynak: 1