Müzisyen Onur Şener’in geçtiğimiz günlerde Ankara’da bir eğlence mekânında canice katledilmesi tüm ülkede büyük bir infial yarattı. Bu korkunç cinayetin yankıları devam ederken, eğlence mekânlarında sahne alan müzisyenler de karşılaştıkları zorluklarla gündeme geldi… “İstek şarkıyı” bilmediği için saldırıya uğrayan ve korkunç bir şekilde öldürülen Şener, ne yazık ki böyle bir olayla karşılaşan ilk müzisyen değil. Görünüşe göre son da olmayacak… The Independent’tan Ali Kemal Erdem, uzun yıllardır eğlence dünyasında yer alan müzisyenler ile görüştü ve sahnedeyken karşılaştıkları zorlukları yazdı. Detaylara birlikte bakalım…
Müzisyenler, sahne aldıkları mekânlarda pek çok zorlukla karşılaşıyor
Örneğin 2010 yılında Mersin’de bir mekânda sahne alan Sarp Öztürk isimli müzisyen de tıpkı Şener gibi “istek parça” nedeniyle saldırıya uğramıştı. Öztürk’ten, Kürtçe bir türkü söylemesi istenmiş fakat müzisyen Kürtçe bilmediği için isteği geri çevirmişti. Bu durum üzerine çalıştığı yerden ayrıldığı sırada silahlı saldırıya uğrayan Sarp Öztürk, yaşamını kaybetmişti…
Türkiye’de tanınmış müzisyenler de farklı saldırıların hedefi oldu
İbrahim Tatlıses, Bülent Ersoy, Özcan Deniz ve Muazzez Ersoy gibi müzisyenler dinleyicilerden gelen istekleri reddettikleri için sahnede veya sahne çıkışında silahlı saldırıya uğrayarak yaralanmıştı. Örneğin Bülent Ersoy, 1989 yılında Adana’da sahnedeyken Hacı Tepe’nin silahından çıkan kurşunların hedefi olmuştu. Bu saldırının sebebi ise Ersoy’un “Çırpınırdı Karadeniz” isimli şarkıyı söylemeyi reddetmesiydi…
Tanınmış müzisyenlerin bile saldırıların hedefi olduğu eğlence dünyasında, mütevazı mekânlarda çalışan müzisyenler çok daha büyük zorluklarla karşılaşıyorlar
Tanınmış müzisyenler hem özel görevliler hem de sahne aldıkları mekânlar tarafından çok daha iyi korunuyor. Ancak buna rağmen zaman zaman farklı saldırıların hedefi olabiliyorlar. Bununla birlikte daha mütevazı yerlerde çalışan müzisyenler, sahnedeyken çok daha fazla sıkıntıyla karşı karşıya kalıyor… Yıllardır sahnelerde olan müzisyen Erdal Duman, Ali Kemal Erdem’e 2014 yılında Aydın Didim’de sahnedeyken yaşadıklarını anlatıyor: “Bir kişi gelip oturdu. Kürtçe biliyor musunuz? Patronunuz kim?” diye garsonlara sert bir şekilde çıkıştı. Sahneden inip yanına gidererek sakinleştirmeye çalıştım. Gerginlik sürünce polis çağıracağımızı söyleyince özür dileyip çıktı. Biz gitti derken dışarıdan motosikletinden silahını alıp bir şarjör mermiyi mekâna boşalttı. Boynumdan vuruldum. 2 yıl yarı sakat yaşadım. Adam 5 yıl firar gezdikten sonra yakalandı ama ne acı ki 3 yıl sonra serbest kaldı.”
“Müzisyenlere karşı yapılan saldırılarda, mekân sahiplerinin ve çalışanların da payı var!”
Yıllardır sahnelerde yer alan Serkan Boran da, farklı şiddet olaylarına şahit olan müzisyenlerden. Boran, çocuğu olduktan sonraki dönemde özellikle barlarda sahne almamaya özen gösterdiğini ifade ediyor. Boran’a göre müzisyenlerin sıklıkla türlü saldırıların hedefi olmasında, bar sahiplerinin ve çalışanların da suçu var. Boran, daha fazla para kazanmak için her türlü insanın içeri alındığını ve bu tehlikeli tiplerle müzisyenlerin muhatap olmak zorunda kaldığını dile getiriyor. Ayrıca bazı riskli durumlarda mekân sahibinin müzisyeni daha dikkatli bir şekilde koruması gerektiğini, ihtiyaç halinde güvenli bir yere kadar ona eşlik etmesi gerektiğini belirtiyor. Boran, aynı anda birbirinden farklı duygularda olan dinleyicileri idare etmenin son derece zor olduğunu da sözlerine ekliyor…
Serkan Boran, sahnedeki müzisyenlerin bazı dinleyiciler tarafından “zayıf halka” olarak görüldüğünü ifade ediyor
Boran, alkolün de etkisiyle bazı müşterilerin müzisyenleri güçsüz gördüğünü bunun şiddet olaylarına sebep olduğunu belirtiyor. Boran bu durumu, “Müzisyeni parayla satın alabileceğini düşünüyorlar. 200 lira verirsem her şeyi söyler diye düşünülüyor. O nedenle ne gelirse müzisyenlerin başına geliyor.” sözleri ile ifade ediyor.
Kadın müzisyenler, şiddet olaylarının yanı sıra tacize ve ısrarlı tanışma taleplerine de maruz kalıyor
Uzun zamandır sanat müziği icra eden Filiz Aker, bu alanda faaliyet gösteren mekânlarda sahne alıyor. Aker, şimdiye kadar herhangi bir şiddet olayıyla karşılaşmamış şanslı müzisyenlerden. Ancak bundan sonra bir istek parçayı bilmediğimizde tedirgin olacağız, diyor. Öte yandan Aker, özellikle kadın müzisyenlerin sıklıkla tacize maruz kaldığını ifade ediyor. Bazı dinleyicilerin kartvizit yollayarak tanışmak istediğini ve zaman zaman bu konuda ısrarcı olabildiklerini belirtiyor. Bu durum, doğal olarak sahnedeki müzisyenin kendisini huzursuz ve tehlike altında hissetmesine neden oluyor.
Kaynak: 1