Kökeni, 1940’lı yıllardaki Rock’n Roll’a ve 1960’lı yıllarda gelişen British Invasion’a dayanan rock müzik, dünya genelinde en çok sevilen müzik akımlarından biri. Tarihsel süreçte çok farklı şekillerde ortaya çıkan bu müzik türü, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de 1960’lı yıllarda popüler olmaya başladı. Türkiye’de önce Anadolu Rock olarak tanımlanan bir müzik akımı ortalığı kasıp kavurdu. Barış Manço, Erkin Koray ve Cem Karaca bu akımın en güçlü temsilcileriydi. Sonra da hard rock ve heavy metal olarak isimlendirilen müzik türleri, kitleleri etkisi altına almaya başladı. Bu yeni ve etkileyici türün Türkiye’deki ilk temsilcisi Whisky isimli bir gruptu. Peki bu grup hakkında ne biliyoruz? İşte Türkiye’nin ilk hard rock müzik grubu Whisky hakkında bilmeniz gerekenler…
Türk hard rock müziğin temelini atan ve bu türün Türkiye’de yayılmasını sağlayan Whisky grubu 1979 yılında İstanbul’da kuruldu
Grubun kurucusu Kamil Özaydın, 1959 yılında İstanbul’da doğmuştu. Gençlik yıllarından itibaren Rock müziği tutkuyla seviyordu. Lise yıllarında bu tutkusunu müzik grubu kurarak somutlaştırdı. Grubun ilk üyeleri arasında Ümit Altın (gitar), Nevzat Özkıranatlı (bas) ve Erhan Şakar (vokal ve gitar) vardı. Daha sonra Erhan Şakar’ın yerine Serdar Çokuslu gruba dahil oldu. Hayat gailesi nedeniyle Nevzat’ın da gruptan ayrılmasıyla yerine Faruk İkikat geçti.
Grubun kurucusu Kamil Özaydın; nazik, tutkulu ve yardımsever bir insandı. Aynı zamanda sabırlı ve inatçı bir kişiliği vardı
Özaydın, yeteneği ve kişilik özellikleriyle tuttuğunu koparabilecek bir müzisyendi. Ancak o yıllarda Türkiye’de rock müzik “züppe” işi olarak görülüyordu. Bu nedenle grubun işi biraz zordu. Üyeler, müzik yapabilmek için bir yandan çalışıp para biriktiriyor bir yandan da her buldukları kasetleri dinleyerek kendilerini geliştirmeye çalışıyordu.
Whisky üyelerinin hepsi ekonomik anlamda zor günlerden geçiyordu. Bu nedenle prova yapacakları tek yer Murat isimli arkadaşlarının bodrum katındaki eviydi
İlk başta her şey güzel olsa da bu rutin kısa bir süre sonra bozulacaktı. Kış geldiği için Murat’ın bodrum katındaki evine kömür taşınması gerekiyordu. Ayrıca ev penceresizdi ve çok rutubetliydi. Tüm bunlar birleşince üyeler bir süre sonra kapı dışarı edildi. Sonra grup üyelerinden Serdar’ın amcasının İstanbul’daki atölyesine gidip gelmeye başladılar. Ancak bu sefer de 12 Eylül darbesi yaşandı.
Grup üyeleri, 1982 yılında Fatih’teki bir kahvede çay içerken ilk konser tekliflerini Devil Sabahattin’den aldılar
Whisky üyeleri neredeyse her gün bu kahvede rock müzik muhabbeti yapmak için toplanıyordu. İlk konser tekliflerini de bu kahvede almışlardı. Onların isimleri ilk kez, Devil Flash Konser etkinliğinde duyuldu. Konserde, dinleyicilerle buluşmanın verdiği hazzı deneyimlemişlerdi. Artık albüm yapma zamanıydı!
Devil Sabahattin, grubun hamisi gibiydi. Her etkinliğe Whisky’yi davet eder, grubun tanınması için elinden geleni yapardı
Grup bir gün, Adalar’da Devil’in davetiyle gittikleri bir rock yarışmasında birinci oldu. Yarışmadan kazandıkları parayla Değişim Stüdyosu’nda kendilerine bir yer kiraladılar. Artık konser provalarını burada yapıyorlardı. Ancak ellerindeki para tam bir albüm yapmaya yetmiyordu. Bu nedenle grup reklam müziği işine girmeye karar verdi. Bu alanda da isimleri ve görünümleri nedeniyle ne yazık ki sürekli reddediliyorlardı.
1983 yılında Ümit Altın, askere gideceği için müziği bıraktı, Faruk İkikat ise evlendiği için ekipten ayrıldı. Bunun üzerine Kamil, davulu bırakıp basa geçti, Filip Sümbülkaya ise davul çalmak için gruba dahil oldu. Uzun bir süre Whisky grubu üç kişi olarak yoluna devam etti. Ancak sonunda beklenen an geldi! 31 saat gibi inanılmaz kısa bir sürede ilk albümleri “Babaanne”yi kaydettiler.
Albüm piyasaya çıkmadan Filip gruptan ayrıldı ve Bulutsuzluk Özlemi ile çalmaya başladı. Albüm kayıtları ise paranın geri kalanını ödeyemedikleri için uzun bir süre stüdyoda rehin olarak kaldı
Neyse ki araya Mustafa Kaynakçı girerek sorunu çözmeyi başardı. Piccatura etiketiyle çıkan albüm, çok zor şartlar altında piyasaya sürülmüştü. Şarkıların radyolarda yayınlanması da bir o kadar zorlu oldu. O zamanlar Türkiye’de tek bir televizyon kanalı ve üç tane radyo kanalı vardı. Hepsi de TRT’nindi. Şarkıların yayınlanabilir onayını almak grup için gerçekten zor oldu. Grubun yaptığı hard rock müzik, şarkıların yayın programlarına girmesini engelliyordu. O dönemlerde müzik piyasasındaki hakim tür tahmin edebileceğiniz gibi rock müzik değildi, hard rock hiç değildi. Onlar için en iyi şey yeni bir albüm yapmaktı.
Grup üyeleri gerekli parayı biriktirdikten sonra ikinci albümleri için soluğu stüdyoda aldı
1992 yılında yapımına başlanan “Ateş Suyu” albümündeki “Binnaz” şarkısı ilk kez Star TV’deki “Pazarlık” programında yayınlandı.
Grubun popüler olmasının da ilginç bir hikayesi var. Kamil Özaydın’ın özel diktirdiği ve ateşten etkilenmeyen pantolonu bir gün alevler içinde kalınca, ertesi gün tüm gazete manşetlerine Whisky grubu çıkmıştı
Talihsiz bir olay nedeniyle isimlerini daha fazla duyuran grup, son albümdeki şarkılarıyla birçok kanalda yer aldı. O dönemde özel televizyon kanalları bir bir açılmaya başlamıştı. Yavaş yavaş para kazanmaya da başlayan grup üyeleri yeni şarkılarının kayıtlarını gerçekleştirme planları yapmışlardı. Ancak ilk TV çekiminin yapılacağı 17 Mayıs 1993 günü grubun kurucusu Kamil Özaydın geçirdiği beyin kanaması nedeniyle hayatını kaybetti.
Kamil Özaydın’ın ani ölümü nedeniyle grup derinden sarsılmıştı
Yapabilecekleri tek şey kaydettikleri şarkıları Kamil Özaydın’a ithaf etmekti. Aradan geçen yıllarda grubun üyeleri birçok kez değişmişti. Ancak Serdar ve Kamil hep gruptalardı. Şimdi Kamil’i de kaybetmişlerdi. Tahmin edersiniz ki o günden sonra grubun faaliyetleri azaldı. Kağıt üzerinde olmasa da grup dağılmıştı.
2013 yılında “Ateş Suyu” albümünün 20. yılını kutlamak ve Kamil Özaydın’ı anmak için grup üyeleri tekrar bir araya gelmeye karar verdi
31 Mayıs’ta hem konser verilecek hem de konsere gelen davetlilerle röportajlar yapılacaktı. Ancak tam da o gün “Gezi Olayları” patlak verdi. İstiklal Caddesine giriş çıkışlar kapatıldı. Grup üyeleri ve davetliler mekanda mahsur kaldı. Bu sırada kısa bir konser verildi ve küçük röportajlar yapıldı. Ancak etkinlik tam gerçekleşmemişti bu nedenle 20. yıl özel konseri ve Kamil Özaydın’ı anma gecesi ileri bir tarihte Kadıköy’de tekrar yapıldı.
2017 yılında, grup üyeleri Ateş Suyu albümünü yeniden basmak için çalışmalarına başladı
Ancak sel nedeniyle arşiv malzemelerinin yok olması, pandemi ve hayat koşturmacası gibi birçok talihsizlik nedeniyle albüm çalışmaları 2020’de tamamlanabildi. Ateş Suyu 2.0 olarak isimlendirilen yeni kayıt albümü, sadece 500 adet ve plağa basılacaktı. Basım aşamasında da çeşitli aksilikler yaşandı ama nihayet ön sipariş veren 500 kişi albümlerine kavuştu. Whisky, Türk rock müziğinin temellerini atan ve bu müziğin yayılmasına katkı sağlayan öncü bir gruptu. Tüm olumsuzluklara rağmen müzik yapmaktan vazgeçmeyen harika üyelere sahipti. Biz de Whisky grubu üyelerini sevgiyle selamlayıp, bu dünyadan geçen üyelerini saygıyla anıyoruz.
İlginizi çekebilir: