ListeList
  • Ana Sayfa
  • Gündem
  • ListeList Özel
  • Alışveriş
  • Koronavirüs
  • Sinema
  • Kadın
  • Diğer
    • Edebiyat
    • Sağlıklı Yaşam
    • Seyahat
    • İş Yaşamı
    • Tiyatro
    • Hayvansever
    • Spor
    • İstanbul
    • Tarih
    • Müzik
    • Astroloji
    • +18
    • Ekoloji
    • Tasarım
    • Dizi
    • Teknoloji – Bilim
    • Yeme – İçme
    • Pürtelaş
    • Testler
    • Video
Sonuç bulunamadı
Tüm sonuçları görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Gündem
  • ListeList Özel
  • Alışveriş
  • Koronavirüs
  • Sinema
  • Kadın
  • Diğer
    • Edebiyat
    • Sağlıklı Yaşam
    • Seyahat
    • İş Yaşamı
    • Tiyatro
    • Hayvansever
    • Spor
    • İstanbul
    • Tarih
    • Müzik
    • Astroloji
    • +18
    • Ekoloji
    • Tasarım
    • Dizi
    • Teknoloji – Bilim
    • Yeme – İçme
    • Pürtelaş
    • Testler
    • Video
Sonuç bulunamadı
Tüm sonuçları görüntüle
ListeList
Sonuç bulunamadı
Tüm sonuçları görüntüle

Ana sayfa » ListeList Özel » Çağımızın Depresyonla Karıştırılan En Yaygın Sorunsalı: Mutsuzluk [ÖZEL DOSYA]

Çağımızın Depresyonla Karıştırılan En Yaygın Sorunsalı: Mutsuzluk [ÖZEL DOSYA]

Nihan Bora Sapmaz Yazar: Nihan Bora Sapmaz
16 Nisan 2019
Kategori: ListeList Özel
Google Haberler'de ListeList'e Abone Ol
0
Çağımızın Depresyonla Karıştırılan En Yaygın Sorunsalı: Mutsuzluk [ÖZEL DOSYA]
Share on FacebookShare on Twitter

Mutsuzluk öyle hafifsenecek bir duygu değil, kabul. Fakat öyle abartılacak bir durum da yok ortada. Peki neden mutsuzuz? Neden mutluluk daha çok rağbet görüyor? Şehrin mutsuzluğu, kimleri nerelere göç ettiriyor? Mutsuzluk konusunu psikolog, sosyologlar ve şehirden mutluluğa doğru göç edenlerle konuştuk. Buyurun dev mutsuzluk dosyasına.

“Mutluluk arayışı, mutsuzluğun başlıca kaynaklarından biridir”


Mutsuzluk, çağın en sinsi hastalığı. Halbuki mutsuz olmak da en az mutlu olmak kadar normal, hatta değerli. Mutsuz Olmak kitabının yazarı Wilhelm Schmid, “Mutsuz kişi, modern vebaya yakalanmış demektir, cüzamlı gibi davranılır ona, insanlar ondan uzak durmayı tercih ederler” diyor. Haksız da değil. Mutsuz olmaktan, öyle görünmekten nedense ödümüz kopuyor.

Nasıl mutlu olunacağına dair durmaksızın kitaplar basılıyor, listeler hazırlanıyor, araştırmalar yapılıyor… Ve biz, daha mutluluğun ne olduğunu bile tam olarak bilmeden; onun peşinden koşuyoruz. Terfi alınca ya da çok istediğimiz bir şeye sahip olunca sonsuz mutluluğu yakalıyor muyuz dersiniz? Hayır. Peki işler yolunda giymezse ve mutsuz olursak diye neden bu kadar korkuyoruz?

Mutluluk ve mutsuzlukla ilgili şimdiye dek milyonlarca söz söylenmiş. “En büyük mutluluk, mutsuzluğun kaynağını bilmektir” demiş, Fyodor Dostoyevski. Mutluluğun, dönüp dolaşıp mutsuzluktaki nedeni bulmaktan geçtiğini anlıyoruz. Eric Hoffer ise, “Mutluluk arayışı, mutsuzluğun başlıca kaynaklarından biridir” diyerek mutlu olayım derken nasıl da mutsuz olunduğundan dem vurmuş.

Basit bir araştırmayla, isminde ‘mutluluk’ geçen binlerce kitap basıldığını görüyoruz. Mutluluğu arayan binlerce mutsuz insan olmasa bu kadar kitap kime basılırdı? İnsanlar sürekli mutluluğun formülünü arıyor. Özellikle de sosyal medya ‘yüzünden’ hepimiz mutlu olmak ‘zorunda’ gibi hissediyoruz. Instagram’dan dünyaya bakınca herkes aşırı mutlu, üstelik ‘hep’ mutlu! Mutsuzluğu paylaşmaksa çok ayıp ve zaten hiç de trend değil! Bırakın mutsuzluğu deşifre etmeyi, mutsuz olmayı düşünmek bile çok sıkıcı…

Göçün en önemli sebepleri: Ulaşım, sağlık, eğitim hizmetleri üzerindeki baskı


Sosyolog Çetin Çelik, 2016’da İstanbul’a girenlerin sayısının ilk defa çıkanların sayısından düşük olduğunu belirterek, İstanbul’dan göçün sebeplerini şöyle anlatıyor: “Kanımca en önemli neden artan nüfusun ulaşım, sağlık ve eğitim gibi hizmetler üzerindeki baskısı. Yüksek yoğunluklu nüfus, ulaşımın konforuna oldukça fazla etki ediyor; örneğin metrobüs her ne kadar trafik içerisinde akışkanlığı sağlasa da bir konfor sunmuyor. Öte yandan hususi arabanız ile bir yerden diğer bir yere zamanında gidebilmek pek mümkün olmuyor, trafik sıkışıklığından ötürü. İstanbul dışına göçün önemli diğer bir sebebi de yüksek konut kiraları. Diğer birçok ile nazaran İstanbul’da konforlu bir konutun kirası oldukça yüksek. Ulaşım ve konut kadar, özellikle çocuklu aileler açısından, okullarda verilen eğitimin çok iyi ve çok kötü olarak kutuplaşmış olmasını da sayabilirim. İyi eğitim veren birçok okul, ücretleri oldukça yüksek özel okullar. Birçok aile il dışına taşınarak çocuklarını daha iyi durumda olan devlet okullarına göndermeyi planlıyor. Tüm bu değindiğim nedenler İstanbul’dan göçün özellikle orta sınıf karakterini de ortaya koyuyor.”

“Şehirler halkın çoğunluğunun mutsuz olarak yaşadığı yerler haline geldi”


Sinek Sekiz Yayınevi’nin kurucusu İrem Çağıl, 10 yıl önce İstanbul’dan göçenlerden. Çağıl, hem daha mutlu olma hem daha iyi bir yaşama ulaşma isteğiyle yaşamını değiştirmeye karar vermiş. “Şehir kötüdür, insanı mutsuz eder” gibi bir düşüncesi olmadığını söyleyen Çağıl, “Çok sayıda insanın bir arada yaşama isteği ve bir arada olmanın kültürü ve kuralları olduğunda şehir yaşamak için çok güzel bir yer. Ama olmadığında fena; yani bir arada olma hali bozulduğunda ve milyonlarca kişinin yaşamsal ihtiyaçlarını sağlaması zorlaştığında, üstüne seçilmişler tarafından da iyi yönetilmediğinde şehir fena bir yer. Geçtiğimiz 10 sene, Türkiye’nin bütün büyük şehirlerinde bu durumu yaşadık. Şehirler halkın çoğunluğunun kötü şartlarda, mutsuz olarak, mecburiyetle yaşadıkları çok kaotik, depresif, aşırı pahalı yerler haline geldi. Ben de bu çoğunluğa dahildim ve bir noktada, türlü zorluğu içerse de şehirden uzaklaşmaya karar verdim” diyor. İstanbul’dan gittikten sonraki hayatını ise; daha basit, sade ve üretken bir yaşam olarak tarif ediyor. “Sağlıklı bir yaşam alanı ve doğal besinlere daha kolay ve uygun fiyata ulaşabilmeyi de sayalım. Şehirde insanı yoran ‘bağlantısızlık’ konusu da değişti, daha gerçek ve anlamlı insan ilişkileri deneyimledim.” Bunları pozitif yanları olarak sayıyor ve dertli kısımlarını da şöyle özetliyor: “Fiziksel olarak çok iş, çok emek yoğun işler yapmak, sosyal çevrenden uzaklaşmak, ihtiyaçlar için hizmet alabilecek insan bulamamak, kimi zaman oldukça yıkıcı olabilen doğa şartlarına açık olmayı sayabilirim.”

“İstanbul enerjinizi fazlasıyla emiyor”


Özel bir şirkette pazarlama uzmanı olarak çalışan Elif Azize Aksu Olağan, yaklaşık 20 yıldır İstanbul’da yaşıyor ve İstanbul ile kopma noktasına gelen hikayesini şöyle anlatıyor: “Öğrencilik hayatım çok eğlenceli geçmişti, sonra iş hayatına başladım, 20’li yaşlarda enerjiniz ve tahammülünüz daha fazla oluyor. Benim de öyleydi haliyle, o zamanlar İstanbul’dan çok keyif alıyordum. Sonra 30’lu yaşlara gelince iş yükü stresi artmaya başladı. Enerjinizi tazeleyecek dinamiklere ihtiyaç duyuyorsunuz. İstanbul size bu dinamikleri vermiyor; aksine, geriye kalan enerjinizi de fazlasıyla emiyor. Trafik, gürültü, insan kalabalığı, pahalılık, hava kirliliği, özendirici tüketim çılgınlığı… Bunlar yaşandıkça insanların birbirine duyduğu saygı da azalıyor. Ve tüm bunlar sizi sağlığınızdan ediyor. Bunu çok yakından yaşayan biriyim. Geldiğimiz noktada ise eşimle beraber, kalan yıllarımızı neden kendimizi daha da yorarak geçirelim ki dedik ve İstanbul’dan gitmeye karar verdik.” Hazırlığını yaptığı yeni hayatını ise şöyle tanımlıyor: “Eşim, kedim, ben ve Ege; daha güzel ne olabilir ki… Kulağa çok hoş geliyor ve kesinlikle denemeye değer.”

“Doğaya, oksijene yakın olmaya dair özlemle İstanbul’dan gitmeye karar verdim”


Özlem Apaydın, pazarlama dünyasının farklı alanlarında yaklaşık 15 yıl çalıştıktan sonra İstanbul’dan Karaburun’a taşınmış. 2,5 yıldır Karaburun’da yaşıyor, freelance olarak çalışmaya devam ediyor ve orada yaşayan dostlarıyla birlikte tıbbi ve aromatik bitkiler üzerine çalışıyor. İstanbul’da kendisini mutsuz eden şeyleri şöyle anlatıyor: “İstanbul’daki kalabalık ve bu kalabalıkla birlikte içinde huzurla yaşamakta zorlandığımı hissettiğim hava, ses, enerji kirliliği. Tüm bu kaosla birlikte aşırı yoğun çalışma tempolarının karşılığında aldıklarının yaşamını döndürmek için asla yeterli olmayışı, sürekli bir tüketim çılgınlığı, kendimi hiç güvende hissetmeyişim ve doğaya, oksijene daha yakın olmaya olan özlemimle birlikte kararlar hızla alınmış oldu.”

“Neredeyse her gün şükredecek kadar değerli hissediyorum” diyen Apaydın, yeni hayatını şöyle tarif ediyor: “Tüketimimi elimden geldiğince azaltmaya çalışmak, şehirdeki uğultudan yorulan kulaklarımın inanılmaz güzel bir sessizlikle günlerini geçirmesi, koşuşturmadan yaşamak ve gerçekten dolu dolu tertemiz nefesler alıp vermek, doğadaki dönüşüm gibi kendimin de sürekli değişiyor, dönüşüyor olması bana iyi hissettiriyor. Tabii şehir temposuna alışmış biri olarak buralarda yaşamak her zaman o kadar kolay da değil. Bunca sessizliğin, yalnızlığın ve dinginliğin içinde kendinle çokça kalınca elbette ki yüzleştiğin, farkına vardığın korkuların, hesaplaşmaların da oluyor. Ama onların sonucu da kendinle ilgili hep çok değerli kapılar açıyor. Dolayısıyla kendimi açık ve umutlu hissediyorum.”

“Mutsuzluk ile depresyon birbirine karıştırılmamalı”


DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzman Klinik Psikolog Kumru Şerifova, mutsuzluk ve depresyon arasındaki farkı şöyle tanımlıyor: “Mutsuzluk her birimizin zaman zaman yaşadığı durumsal duygu iken, depresyon kimi zaman intiharı dahil içeriğinde barındıran; duygu, düşünce, algı ve davranışlarımızı yaygın ve kronik şekilde etkileyen klinik bir tablodur. İki durumun genellikle karıştırılmasının sebepleri arasında depresyon yaşayan kişinin semptomlarından birinin de mutsuzluk olmasıdır. Ama depresyon sadece mutsuz olmak demek değildir. Depresyon yaşayan kişiler hayattan yaygın olarak eskisi kadar zevk alamazlar, değersiz hissederler, hiçbir şey ilgilerini çekmez, karamsar, ümitsiz ve kötümser düşünürler. Kendilerini enerjisiz, yorgun ve bitkin hisseder, uyku düzenleri bozulur, iştahlarında belirgin değişim ve buna bağlı kilo alma veya verme söz konusu olabilmektedir. Birçok kişi depresyona bağlı somatik belirtiler de yaşayabilmekte olup, cinsel isteksizlik, hafıza zayıflığı ve konsantre olma güçlüğü yaşamaktadırlar. Dolayısıyla, depresyon yaşayan bir insan; düşünce ve duygu, davranış, motor faaliyetlerinde, biyolojik yaşamsal fonksiyonlarında değişiklikler yaşamaktadır.”

“Mutluluk, deneyimlenebilecek doğal yüzlerce duygudan yalnızca biri”


Mutluluk ve mutsuzluğun hayatımızdaki yerini merak ediyoruz ve Klinik Psikolog Deniz Bolsoy’a soruyoruz. Bolsoy şöyle yanıtlıyor: “Mutluluk zorunluluğu, iyi hissetmek ve kendini her daim güçlü ve ayakta tutmak ile olduğu kadar insan üstü performans göstermenin geçer akçe sayıldığı bir çağda yaşıyor olmamızla da ilgili. Bedenine ve sağlığına iyi bakmak, kendi ihtiyaçlarınla başkalarının ihtiyaçlarını dengeleme, dayanışma, sevme ve üretme yerine başarı ve performansın ön planda olduğu, zayıf olanın bu durumdan kendisinin kabahatli olduğu sistemin her geçen gün daha fazla sorgulandığı zamanlardayız” diyor.

Bu bağlamda psikolojinin aradığının mutluluk değil hakikat olduğunu ve mutluluğun deneyimlenebilecek yüzlerce doğal duygudan yalnızca biri olduğunu belirten Bolsoy, mutluluğun tanımını şöyle yapıyor: “Tatmin, anlam ve kendinden memnuniyet, kendini olduğun halinle sevilebilir hissetmek gibi deneyimler direksiyonda olduktan sonra geriye kalan, yolun tadını çıkarmak.”

Her şeyi ve herkesi affet, mutlu ol!


Mutluluğun, son yıllarda zihinlerimizde mutlak ulaşılması gereken bir hedefmiş gibi konumlandırıldığını söyleyen Uzman Klinik Psikolog Yasemin Meriç Kazdal ise insanların bu hedefe ulaşmak için sürekli bir çaba gösterdiğini anlatıyor. “Mutlu olmak için alışveriş yapmak, mutlu olmak için spor yapmak, mutlu olmak için yemek yemek, sosyalleşmek, gezmek ve daha birçok şeyin tek amacı mutlu olmak. Hatta mutlu olmak için her şeyi ve herkesi affetmenin gerekliliğine inanmak da son dönemde oludkça revaçta” diyor.

Kazdal da, birçok kişiye mutsuz olma ihtimalini düşünenin bile ağır geldiğini söylüyor. “Oysaki mutsuzluktan bu kadar korkmaya lüzum yok. Zaten mutluluğu hissedip anlamlandırabilmemiz için arka bahçemizde mutsuzluk deneyimlerinin de olması gerekiyor” diyen Kazdal, mutluluğu şöyle tanımlıyor: “Mutluluk ulaşılması istenen bir hedeften ziyade bir süreci içinde barındırır.” Mutluluk ve mutsuzluk böylesine zıt ama aslında ne kadar da birbirine yakın olduğunu ise şöyle anlatıyor: “Sürekli mutlu olmak için çabalayan bir kişinin mutsuz olmakla ilgili kaygılarının kendisini içinden çıkamadığı bir kısır döngüye sokabildiğine dair bilimsel çalışmalar mevcut. Bir kişi mutluluğa aşırı derecede önem veriyorsa mutsuzluktan da bir o kadar çekinir, korkar. Bu da kişinin stres yaratan birtakım yaşamsal olaylara karşı çok daha savunmasız kalmasına neden olur.”

Kısacası mutsuzluk ayıplanacak bir şey değil. Belki de birçok olumlu duygunun farkına varılması için bir nimet. Kazdal mutsuzluğun kıymetini şöyle anlatıyor: “Duygularımızı yok saymak yerine onları kabullenmek, mutsuzluk da dahil olmak üzere yaşadığımız tüm olumsuz duyguların bize kattığı değerler olacağını fark etmek ve hiçbir duygunun süreklilik gösteremeyeceğini bilmek çok daha gerçekçi bir yaklaşımdır.”

Sonuç olarak Schmid’in söylediğine katılmamak elde değil: “Mutlu olmaya ‘çalışmak’ bireyleri ve toplumu daha da mutsuz ediyor. Hayatı iniş ve çıkışlarıyla bir bütün olarak kabul etmek gerekiyor.”

Paylaş116TweetleGönder
Nihan Bora Sapmaz

Nihan Bora Sapmaz

Aydın Doğan Anadolu İletişim Meslek Lisesi’nin ardından ön lisansını Radyo-TV Yayımcılığı, lisans ve yüksek lisansını Gazetecilik alanında tamamladı. Gazetecilik macerası 2002 yılında Milliyet gazetesinde yaptığı stajla başladı. Hürriyet Kampüs, Newsweek Türkiye, Aktüel, Radikal, Milliyet Sanat, SabitFikir, Istanbul Art News, Diken gibi mecralarda muhabirlik, editörlük, haber müdürlüğü yaptı. 2010 yılında NTV Yeni Medya’daki editörlük deneyimiyle odağını dijital medyaya kaydırdı. Şu an ListeList’in yanı sıra; Journo, NewsLab Turkey, Unlimited, Vogue, TimeOut İstanbul, K24, Hillsider Magazine gibi yayınlar için haber ve röportajlar yapıyor; çeşitli kurum ve üniversitelerde haber ve içerik yazımı üzerine eğitimler veriyor.

İleri
Orgazm Olma Sorunu Anorgazmi Hakkında Bilmeniz Gereken Hassas Detaylar

Orgazm Olma Sorunu Anorgazmi Hakkında Bilmeniz Gereken Hassas Detaylar

Yorum yapabilmek için bir ListeList hesabınız olması gerekmektedir. Aşağıdaki bağlantı ile hemen bir hesap oluşturabilirsiniz.

Listelist'e üye ol

İlgili İçerikler

Vücudunuzun Mutsuzluk Karşısında Verdiği 7 Tepki
Sağlıklı Yaşam

Vücudunuzun Mutsuzluk Karşısında Verdiği 7 Tepki

Her Burcun İlişkide İçten İçe Mutsuz Olduğunun İşareti Durumlar
Astroloji

Her Burcun İlişkide İçten İçe Mutsuz Olduğunun İşareti Durumlar

Depresyon Hakkında Pek Çok Kişinin Doğru Bildiği 11 Yanlış Bilgi
ListeList Özel

Tarihten Bugüne Mutsuzluğun Nedeni ve Yaşadığımız 11 Trajikomik Durum

en iyi doğum günü mesajları listelist
ListeList Özel

Kuru Kuru “İyi Ki Doğdun” Yazmaktan Sıkılanlara En Güzel Doğum Günü Mesajları

6 Mart 2021
Kendi Stüdyonuzu Kurun! Evde Fotoğraf Stüdyosu Kurmak İçin İhtiyacınız Olan Her Şey
Alışveriş

Kendi Stüdyonuzu Kurun! Evde Fotoğraf Stüdyosu Kurmak İçin İhtiyacınız Olan Her Şey

5 Mart 2021
Kadın Kocalar: 18. Yüzyılda Transseksüel Bireylerin Gizli Kalmış Hayatları
Tarih

Kadın Kocalar: 18. Yüzyılda Transseksüel Bireylerin Gizli Kalmış Hayatları

5 Mart 2021
İspanyol dizileri
Dizi

İzlemeye Başladıktan Sonra Aniden Bağımlısı Olacağınız 22 İspanyol Dizisi

5 Mart 2021
Mutlaka Haberdar Olmanız Gereken Yaşlanma Karşıtı En İyi Cilt Bakım Ürünleri
Alışveriş

Mutlaka Haberdar Olmanız Gereken Yaşlanma Karşıtı En İyi Cilt Bakım Ürünleri

5 Mart 2021
Okurken Keyfinizi Yerine Getirecek Haftanın En Güzel 36 Tweeti
ListeList Özel

Okurken Keyfinizi Yerine Getirecek Haftanın En Güzel 36 Tweeti

5 Mart 2021
16. Yüzyıla Ait Bir Kitapta Yer Alan Birbirinden Tuhaf 16 Hayvan İllüstrasyonu
Tasarım

16. Yüzyıla Ait Bir Kitapta Yer Alan Birbirinden Tuhaf 16 Hayvan İllüstrasyonu

5 Mart 2021
Çift Maske Takmak Corona Virüsüne Karşı Ne Kadar Koruma Sağlıyor?
Gündem

Çift Maske Takmak Corona Virüsüne Karşı Ne Kadar Koruma Sağlıyor?

5 Mart 2021
İlginç Ama Gerçek! Saçlarınızı Sık Sık At Kuyruğu Toplamanın Sağlığınız Üzerindeki Etkileri
Sağlıklı Yaşam

İlginç Ama Gerçek! Saçlarınızı Sık Sık At Kuyruğu Toplamanın Sağlığınız Üzerindeki Etkileri

5 Mart 2021
Ferah Bir Nefes Ve Sağlıklı Bir Ağız İçin: En İyi Ağız Gargaraları Ve Suları
Alışveriş

Ferah Bir Nefes Ve Sağlıklı Bir Ağız İçin: En İyi Ağız Gargaraları Ve Suları

5 Mart 2021
İngiltere’ye Vize Sağlayan Ankara Anlaşması Nedir? Şartları Nelerdir? Ne Zaman Bitecek?
ListeList Özel

İngiltere’ye Vize Sağlayan Ankara Anlaşması Nedir? Şartları Nelerdir? Ne Zaman Bitecek?

7 Ekim 2020
Evde Hijyen Sağlamanın En Pratik Yolu: Buharlı Temizleyiciler
Alışveriş

Evde Hijyen Sağlamanın En Pratik Yolu: Buharlı Temizleyiciler

10 Nisan 2020
Oyunlardan Uygulamalara: Çocuklara Evde İngilizce Öğretmenin 7 Etkili Yolu
Gündem

Oyunlardan Uygulamalara: Çocuklara Evde İngilizce Öğretmenin 7 Etkili Yolu

9 Nisan 2020
Ruhunuzu Dinlendirin: Mandala Çizimi ve En İyi Mandala Boyama Kitapları
Alışveriş

Ruhunuzu Dinlendirin: Mandala Çizimi ve En İyi Mandala Boyama Kitapları

8 Nisan 2020
Kendi Saçını Kesmek İsteyen Erkeklere: Evde Saç Kesim Rehberi
ListeList Özel

Kendi Saçını Kesmek İsteyen Erkeklere: Evde Saç Kesim Rehberi

8 Nisan 2020
Evde Canı Sıkılanlara Birbirinden Keyifli 18 Hobi ve Aktivite
Alışveriş

Evde Canı Sıkılanlara Birbirinden Keyifli 18 Hobi ve Aktivite

25 Mart 2020
Evde Verimli Vakit Geçirmek İçin Faydalanabileceğiniz 16 Online Eğitim Platformu
ListeList Özel

Evde Verimli Vakit Geçirmek İçin Faydalanabileceğiniz 16 Online Eğitim Platformu

16 Mart 2020
Tablet Fiyatları: En İyi Tabletler Hangileri? Çok Satan 7 Tablet Modeli ve Özellikleri
Alışveriş

Tablet Fiyatları: En İyi Tabletler Hangileri? Çok Satan 7 Tablet Modeli ve Özellikleri

15 Mart 2020
Hayat Yarışında Çocuğunuzu Bir Adım Öne Geçirecek Faydalı Uygulamalar
Teknoloji - Bilim

Hayat Yarışında Çocuğunuzu Bir Adım Öne Geçirecek Faydalı Uygulamalar

28 Eylül 2019
Kokusuyla Hafızalara Kazınan 15 Erkek Parfümü
Alışveriş

Kokusuyla Hafızalara Kazınan 15 Erkek Parfümü

8 Haziran 2019
Tuzsuz Şampuan Ne İşe Yarar? Tuzsuz Şampuanı Neden Tercih Etmeliyiz?
Sağlıklı Yaşam

Tuzsuz Şampuan Ne İşe Yarar? Tuzsuz Şampuanı Neden Tercih Etmeliyiz?

10 Nisan 2019
“Çocuğum Tablet Başından Kalkmıyor” Diyenlere 8 Alanda 40 Etkinlik Önerisi
Gündem

“Çocuğum Tablet Başından Kalkmıyor” Diyenlere 8 Alanda 40 Etkinlik Önerisi

9 Nisan 2019
  • Hakkımızda
  • Gizlilik Politikası
  • Muvafakatname
  • Yazı Gönder
  • Reklam
  • İletişim

© 2021 ListeList - Yeni Nesil Medya Platformu

Sonuç bulunamadı
Tüm sonuçları görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Gündem
  • ListeList Özel
  • Alışveriş
  • Koronavirüs
  • Sinema
  • Kadın
  • Diğer
    • Edebiyat
    • Sağlıklı Yaşam
    • Seyahat
    • İş Yaşamı
    • Tiyatro
    • Hayvansever
    • Spor
    • İstanbul
    • Tarih
    • Müzik
    • Astroloji
    • +18
    • Ekoloji
    • Tasarım
    • Dizi
    • Teknoloji – Bilim
    • Yeme – İçme
    • Pürtelaş
    • Testler
    • Video

© 2021 ListeList - Yeni Nesil Medya Platformu

Oturum süresi doldu

Lütfen tekrar giriş yapın. Giriş sayfası yeni bir pencerede açılacaktır. Giriş yaptıktan sonra pencereyi kapatıp bu sayfaya dönebilirsiniz.

>

ListeList'ten en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler (cookies) kullanmaktayız.

Daha fazla bilgi ve hangi çerezleri kabul edip etmeyeceğinizi öğrenmek için ayarlara bir göz atabilirsiniz.

ListeList
Gizlilik

ListeList'ten en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler (cookies) kullanmaktayız. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanmaktadır ve takip eden ziyaretlerinizde siz olduğunuzu bilebilmek, sitenin hangi alanlarını ilgi çekici bulduğunuzu incelemek gibi amaçlarla kullanılmaktadır.

Kullanılması gerekli çerezler

Kullanılması gerekli çerezler tercihlerinizi saklamak ve buna uygun hizmet verebilmek adına her zaman etkin durumdadır.

Eğer bu çerezi kapatırsanız, bu ekranda yapmış olduğunuz tercihleri de saklayamayız. Bu da siteye ger gelişinizde çerezleri etkinleştirip etkinleştirmeme işlemini tekrar yapmanız gerektiği anlamına geliyor.