Türkiye, AIDS’ten yaklaşık 30 senedir haberdar. Dünyadaki ilk teşhis ise 1981 yılında gerçekleşti. Ve biz şimdi size birçoğunuzun bilmediğini düşündüğümüz bir isimden bahsedeceğiz. Türkiye’de resmi olarak AIDS’e yakalandığı açıklanan ilk isim o. Hastalığa karşı olan bilinçsizlikten dolayı da kabus gibi olaylar yaşamış. İşte Murteza Elgin’in hepimize birçok şeyin önemini hatırlatacak hikayesi.
Türkiye “AIDS” hastalığından ilk kez 1985 yılında haberdar oldu; üstelik bu hastalığa yakalanan kişi de tanıdık bir isimdi: Murtaza Elgin
Bu hastalığa yakalandığı resmi olarak ilan edilen ilk kişi, Sezen Aksu, İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur ve Orhan Gencebay gibi ünlülerin arkadaşı olan ve 80’lerin sanat ve sahne dünyasının çokça tanınan ismi Murtaza Elgin, nam-ı diyar “Murti”ydi. Murti, daha önce İbrahim Tatlıses’in vokalistiğini yapmış, assolistlik denemesi bile olmuştu.
Sanat dünyasının yakından tanıdığı Murtaza Elgin, Ekim 1985 ayında gazetelerde, “AIDS’li Murti”, “İşte AIDS’li Türk” olarak lanse edildi
Türkiye’nin AIDS ile ilgili son derece bilgisiz olduğu bir dönemde, Murti’nin hayatı didik didik edildi ve AIDS olduğu öğrenildi. Murti, yakalandığı bu hastalık yüzünden, günlerce manşetlerden inmedi. Sanat dünyasında birçok arkadaşı varken “AIDS kaparım” korkusu yüzünden, dostları onu evinde ziyaret etmekten bile çekindi.
Elgin’in yaşadığı durum, gündemi o kadar meşgul etti ki, Sağlık Bakanlığı onu zorla hastaneye götürüp birçok test yaptırdı
Elgin, başlarda hakkında çıkan bu haberleri yalanladı ve hatta AIDS olmadığını kanıtlamak için Almanya’ya gidip test yaptırdı (Not: Elgin’in, hastalağını yalanladığı konusu da, o dönemin gazete manşetlerinden edindiğimiz bir bilgi olduğu için, asparagas olabileceği ihtimalini göz ardı etmemek gerek). Olay bu kadar ses getirince de, hastalığa dair hiçbir fikri olmayan devlet, kendince duruma el koydu. Devlet yetkilileri Murtaza Elgin için özel polisiye tedbirler aldı, ona zorla test yaptırdı ve tecrit koğuşuna kapattı. Bu da gazetelere “Devlet, Murtaza’ya el koydu” şeklinde yansıdı.
Gazeteler, Murtaza Elgin’e bir halk düşmanıymış gibi saldırdı
Birçok gazetede Elgin’i suçlayıcı, küçük düşürücü manşetler atıldı. Bazı gazeteler, Elgin’e AIDS teşhisi koyan Doktor Sipahioğlu’nu suçlayıp okuyucusunu onun hasta olmadığına ikna etmeye çalıştı.
Hatta toplumun AIDS konusundaki bilgisizliğinden yararlanarak “Bakınız, elini tuttuk bir şey olmadı” gibi ibarelere yer verdiler haberlerinde
Ve öylesine saçmaladılar ki, Murtaza Elgin’i saklayanların da AIDS olacağını öne sürdüler
Sonra Türk medyasının bir geleneği olarak; “Musti” de unutuldu; ta ki 1992’de medyanın gündemine ölümüyle tekrar girene kadar
Bir süre gazetelerin manşetlerinden inmeyen Murtaza Elgin, hakkında çıkan haberlerden tam yedi sene sonra, 1992 yılında hayatını kaybetti. O dönemde Türkiye’nin AIDS konusunda yeterli bilgisi yoktu ve bu yüzden cenazesi ilaçlı suyla yıkandı, naylona sarıldı ve kireçlenerek gömüldü.
Onun cansız bedeniyle ilgili bile son derece acımasız manşetler atıldı…
Murtaza Elgin’in cenazesine ilişkin çıkan haberlerde, onun bedeni adeta bir nükleer atıkmış gibi, kireç kuyusuna atıldığı, astronot gibi giydirilen bir imam tarafından yıkandığı şeklinde hikayeler yer aldı.
O dönemde Türkiye bilgisizdi belki ama dünya 1 Aralık’ı “Dünya AIDS Günü” olarak anlamlandırmaya Elgin’in ölümünden 5 yıl önce başlamıştı
Oysa “1 Aralık Dünya AIDS/HIV Günü” nün kabul edilmesi tam 27 sene öncesine dayanıyor. 1 Aralık’ın Dünya AIDS günü ilan edilmesinin ardından her sene yakalara iliştirilen kırmızı kurdele ise “AIDS’i biliyorum, AIDS’e karşı korunuyorum ve AIDS’ten ölenlere saygı duyuyorum” anlamını taşıyor.
Keşke Murtaza Elgin, devlet ve medya tarafından maruz bırakıldıklarıyla değil de; müzisyen tarafıyla akıllarda kalabilseydi
Bu fotoğraf, 1988 yılında Tatlıses Kasetçilik’ten çıkan ve o yılların popüler şarkısı “Allah Allah” ile ün kazanan bir albüm kapağına ait. Ve albümün sunucusu: Murtaza Elgin. Fotoğraftaki diğer dikkat çekici detaysa, arkada kırmızı saten gömleğiyle yer alan Yılmaz Morgül.
Şimdi sorgulamamız gereken şey şu: “O günden bugüne neler değişti; şimdi ne kadar bilinçliyiz?”
AIDS hakkında hala hiçbirimiz yeterince bilgi sahibi değiliz. Bu yüzden; Murtaza Elgin’i saygıyla anarken, onun hikayesinin yeniden hatırlanmasının; “bilinçsizliğin” nelere sebebiyet verebileceğiyle ilgili hepimize bir fikir vermesini umuyoruz.