Romanya’daki Movile Mağarası 5,5 milyon yıldır dünya üzerindeki en hayret verici yerlerden biri. Mağara, dünyanın geri kalanından tamamen izole bir vaziyette! Bu sebeple, sanki başka bir gezegene ait gibi görünüyor! Mağaranın kendine özgü bir atmosferi ve ekosistemi var üstelik içerisi son derece zehirli. Fakat burada, gezegenin başka hiçbir yerinde yaşamayan canlılar yaşıyor! Akıllara durgunluk veren Movile Mağarasını sizler için araştırdık…
Movile Mağarası, 1986 yılında keşfedildi
Movile Mağarası, Romanya’nın Köstence şehri yakınlarında inşa edilecek bir elektrik santrali için yapılan fizibilite çalışması sırasında, tesadüfen keşfedildi. Mağaranın keşfedilmesinden sonra Rumen bilim insanı Cristian Lascu milyonlarca yıllık mağaranın derinliklerine doğru ilerleyen “ilk insan” oldu…
Mağarayı keşfetmek ve sıralarını açığa çıkarmak için çalışmalara başlayan bilim insanları hayretler içerisinde kaldılar
Çünkü Mavile Mağarası daha önce gördükleri hiçbir mağaraya benzemiyordu. Hem yapısı, hem havası hem de içerisinde yaşayan canlılar şaşkınlık vericiydi…
Mağaranın derinliklerine ilerledikçe, bilim insanlarının şaşkınlığı artıyordu
18 metrelik bir girişi bulunan mağarada, zaman zaman genişleyen zaman zaman daralan inişler ve çıkışlar 300 metre boyunca devam ediyor. Mağaranın dibinde ise küçük bir göl bulunuyor. Öte yandan yoğun bir kükürt rezervine sahip. Bu sebeple mağaranın içi başta hidrojen sülfür olmak üzere zehirli gazlarla dolu. Öte yandan mağaranın iç duvarları yoğun bir kil tabakasıyla kaplı. Bu sayede mağara dünyanın geri kalanından izole bir şekilde milyonlarca yıldır varlığını sürdürüyor.
Mağaranın sırları açığa çıktıkça, bilim insanları oldukça önemli bir yer üzerinde çalıştıklarını anladılar
Dünyadan tamamen izole haldeki bu mağarada, normal şartlar altında herhangi bir canlının yaşaması mümkün değil. Bu sebeple burada, “sıradan” canlılar yaşamıyor. Movile Mağarası’nda sadece buraya özgü böcek, akrep, solucan, salyangoz ve örümcek gibi 45 farklı türde canlı yaşıyor. Bu canlı türlerinden 33 tanesi, Movile Mağarası’ndan başka hiçbir yerde görülmedi!
Mağaradaki canlıların buraya nasıl geldiği hakkında farklı teoriler var
Ancak bu teoriler arasından bir tanesi, daha fazla kabul görüyor. Teoriye göre; mağaradaki canlılar milyonlarca yıl önce yaşanan bir buzul çağı sırasında, soğuktan kurtulmak için mağaranın derinliklerine doğru ilerlediler! Daha sonraki coğrafi değişikliklerle beraber mağara tamamen izole bir yer haline geldi. Bu sebeple buradaki canlılar, mağarada sıkışıp kaldılar ve zamanla mağaradaki zorlu yaşam koşullarına adapte oldular…
Dışarıdan içeriye hiçbir şey giremiyor, ışık bile…
Mağaranın içi zifiri karanlık. Bu sebeple buradaki canlılar milyonlarca yıllık süreçte bu duruma adapte oldular. Yani Movile Mağarası’ndaki canlıların ışığa ihtiyaçları yok. Haliyle, gözlere de ihtiyaç duymuyorlar. Buradaki canlıların nerdeyse tamamı, görme yetileri olamadan yaşıyor. Ayrıca yine zifiri karanlık sebebiyle buradaki canlılarda renk pigmentleri de bulunmuyor. Bu sebeple canlılar saydam veya yarı saydam şekilde dünyaya geliyorlar. Işığın, daha doğrusu ışıksızlığın mağaradaki canlılar üzerinde başka bir etkisi daha var. Mağaradaki canlılar görme yetisine sahip olmadıklarından, yönlerini vücutlarındaki antenler sayesinde tayin edebiliyorlar. Ancak milyonlarca yıldır karanlıkta kaldıkları için, bu antenler “dışarıdaki” türdeşlerine oranla çok daha uzun ve hassas…
Dışarıdan içeriye hiçbir şey giremiyor derken abartılı davranmıyoruz, mağarada ışığın yanı sıra herhangi bir besin kaynağı da bulunmuyor!
Öyleyse buradaki canlılar, yaşamlarını nasıl sürdürüyorlar? Yaşama sıkı sıkıya bağlı olan bu canlılar, onun da bir yolunu buldular! Mağaranın tabanındaki gölde yaşayan bir bakteri türü sayesinde kendilerine besin kaynağı oluşturmayı başarıyorlar. Bakteriler besin üretirken, mağaranın içerisindeki zehirli gazları kullanıyorlar. Zira başka bir ihtimalleri yok! Mağaranın havası, “dışardaki” havanın yarısı kadar oksijen barındırıyor. Karbondioksit seviyesi ise dışardakinden 100 kat fazla!
Movile Mağarası, içerisinde henüz keşfedilmemiş pek çok gizem barındırıyor
Mağara, başka bir gezegendenmiş gibi görünmesinin yanı sıra iyi bir yalıtım malzemesiyle kaplı olduğu için keşfedilmeyi bekleyen sırlarla dolu. Bilim insanları, mağaradaki atmosferin dünyanın ilk zamanlarındaki atmosfere benzediğini düşünüyor. Bu sebeple Movile Mağarası’ndaki araştırmaların dünyanın oluşumu hakkında da daha fazla bilgiyi gün yüzüne çıkarabileceğine inanılıyor. Ancak, bu “dünya dışı” mağara ve ekosistem hakkında şu anda bilinenler bile insanları hayretler içerisinde bırakmaya yetiyor…
Kaynak: 1