Bu ülke bizim yaşadığımız ya da diğer ülkelerden birazcık farklı. Buranın insanları araba yarışları, yat gezileri gibi etkinliklerle can sıkıntılarını geçiriyor. Biz gitmek istediğimiz yere en iyi ihtimalle taksiyle giderken onlar ne yapıyor dersiniz? Tabii ki helikopterlerine atlıyorlar. Çünkü burası paranın konuştuğu milyarderler ülkesi! Öyle çok rağbet görüyor ki, buraya taşınmak isteyen milyarder sayısı gün aşırı artıyor. Ülkece düşünüp karar verilen bölgede denize yapay bir ada inşasına başlandı. Peki bu merak uyandıran yer neresi?
1. Milyoner sayısının en yüksek olduğu adına yaraşır ülke: Monako Prensliği
‘Prensliğe giriş yaptım.’ dediğiniz noktada kumarhaneleriyle ünlenmiş, selvi ağaçları arasında yükselen parlak binaların kapladığı Fransa’nın Akdeniz kıyılarına ayak bastınız demektir.
2. Konut fiyatlarının tavan yaptığı Monako, nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu ülke
3. Tercih sebeplerinden biri de vergi cenneti olması
Burada yaşayan insanlar ne gelir vergisi ne de kurumlar verisi ödemediği için zenginliklerine zenginlik katıyorlar.
4. 38.000 kişinin yaşadığı ülkenin yüzde 30’u milyoner
5. Metrekare fiyatı 53 – 100 bin dolar arasında
16 bin milyonerin daha önümüzdeki 10 yılda Monako’ya taşınması bekleniyor.
6. Vatikan’dan sonra dünyanın en küçük ülkesi Monako
Dolayısıyla inşaat yapılacak alan çoktan tükenmiş durumda. Öyle ki dağların yamaçları bile oyularak bina yapılmış.
7. İşler iyiden iyiye zora girince Monako Prensi 2. Albert, yeni süper zenginlerin taleplerini karşılayabilmek için büyük bir projeye onay verdi
8. 2 milyar dolarlık projeyle 2026’ya kadar deniz doldurma yoluyla 60 bin metrekarelik yeni bir yerleşim alanı oluşturulacak
Alan 120 konut, bir park ve 30 gemilik limanı kapsayacak. İnşaatın deniz canlılarına zarar verme ihtimali yüzünden deniz canlıları koruma altındaki diğer bölgelere taşınacak.
9. Uzmanlar buradaki yüzlerce yosun türü ve binlerce deniz organizmasının tümünü korumanın mümkün olmadığını ve ne kadar çaba harcanırsa harcansın canlıların zarar göreceğini söylüyor
Şaşırtmayan bir detay olarak doğa ve canlılara zarar veren bu projenin ilk kez yapılmıyor olduğunu öğreniyoruz. 1861’den beri alnın yüzde 20’si bu şekilde genişletilmiş.
Kaynak: 1