Tarih boyunca dünyanın farklı coğrafyaları, farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptı. Doğu Asya, Mezopotamya ve Afrika, önemli medeniyetlerin geliştiği coğrafyalardı. Elbette, Kuzey ve Güney Amerika’da da pek çok önemli medeniyet ortaya çıkmıştı. İnkalar, Mayalar ve Aztekler Amerika’nın önemli medeniyetleri arasındaydı. Ancak bu medeniyetler kadar bilinmese de Güney Amerika’da binlerce yıl önce ortaya çıkan başka topluluklar da vardı. Milattan sonra 100 ve 800 yılları arasında ortaya çıkan “Moche Medeniyeti” pek çok açıdan bölgedeki diğer topluluklara benziyordu. Ancak bu kadim medeniyetin kendine has, oldukça önemli özellikleri vardı. Bugünkü Peru’da And Dağları’nın eteklerinde kurulan Moche Medeniyeti, yüzlerce yıl boyunca tüm Peru’ya yayıldı ve bölgenin en önemli insan topluluğu haline geldi. Ancak bu kadim topluluğun üyelerinin asıl mahareti el işçiliğinde, duvar resimlerinde, seramik ve metal işlemede ortaya çıktı. İşte, Güney Amerika’nın sanatçı topluluğu, Moche Medeniyeti hakkında bilmeniz gerekenler…
Moche halkı okuryazar değildi
İnkalardan bile yüzlerce yıl önce ortaya çıkan ve yok olan Moche Medeniyeti’ne mensup insanlar ne okuma ne de yazma biliyorlardı. Bu sebeple bu köklü medeniyetten geriye hiçbir yazılı eser kalmadı. Uzmanların bu kadim topluluk üzerine yeni bir anlayış geliştirebilmesi, medeniyete ait sanat eserleri ve gündelik eşyalar sayesinde mümkün oldu.
Moche Medeniyeti birden fazla kültürden oluşuyordu
Yapılan çalışmalar, Moche bölgesinde Muchic ve Quingan isimli iki farklı dilin hüküm sürdüğünü ortaya koyuyor. Farklı dillerin konuşulduğu bölgelerin sanatsal ve mimari yapıları da farklılık gösteriyordu. Bu sebeple uzmanlar Moche Medeniyeti’nin siyasi olarak bağımsız gruplardan oluştuğunu düşünüyor. Yani bu kadim medeniyet bir tür konfederasyon biçiminde örgütlenmişti. Ancak bu farklılıklara rağmen medeniyeti oluşturan topluluklar ortak bir ideoloji, dini inanç ve yaşam pratiğini paylaşıyorlardı.
Moche halkı görkemli yapılar inşa etmekte oldukça başarılıydı
Moche Medeniyeti’ne adını veren başkent Moche ve civarı kentsel konutlara, atölyelere ve depolara ev sahipliği yapan önemli bir imar alanıydı. 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkarılan “Huaca de la Luna” yani “Ay Tapınağı” ise bölgedeki en görkemleri yapılardan biriydi. Piramidi andıran 3 katlı bu yapı, yaklaşık 50 milyon kerpiç tuğla ile inşa edilmişti. Ayıca tapınak Moche mitolojisini ve inanıcını betimleyen önemli kabartmalara ve şekillere de ev sahipliği yapıyordu. Ancak bu tapınağın yakınlarında çok daha görkemli bir yapı vardı. “Huaca de la Sol” yani “Güneş Tapınağı!” Yapı günümüze ulaşmayı başaramadı. Ancak uzmanlar, Güneş Tapınağı’nın 50 metreden daha yüksek olduğunu ve 140 milyondan fazla kerpiç tuğla kullanılarak inşa edildiğini düşünüyor. Her iki yapının da milattan sonra 450 civarında inşa edildiği ve kırmızı, siyah, beyaz ve sarı renklere boyandığı düşünülüyor.
Çok tanrılı bir din anlayışları vardı
Bununla beraber bu kadim medeniyetin din anlayışı ve dini yaşamı hakkındaki bilgiler oldukça kısıtlı. Bunun en büyük sebebi ise medeniyetin herhangi bir yazılı belge ortaya çıkarmaması. Ancak yine de medeniyetin inanç sistemi hakkında bilinen bazı şeyler var. Örneğin vahşi ve acımasız bir tanrı olan “Al Paec” Moche halkı için son derece önemli bir figürdü. Moche halkı, bu acımasız tanrı için sık sık insan kurban ediyordu. Fakat bu kurban edilen insanlar genellikle farklı medeniyetlerin üyeleriydi… Ay Tanrıçası Si, Moche Medeniyeti için son derece önemli bir başka figürdü. Si, mevsimlerin, tarımın, fırtınaların ve günlük yaşamın denetleyicisi konumundaydı. Bu nedenle Moche halkı arasında oldukça önemli bir yere sahipti. Böylesine önemli bir figürün Ay ile ilişkilendirilmesinin sebebi ise, Ay’ın Güneş’in aksine hem gündüz hem de gece görülebiliyor olmasıydı… Bunun dışında, La Senora de Cao isimli bir rahibenin mezarı, Moche dininde kadınların oldukça önemli ve aktif bir rolü olduğunu gözler önüne seriyordu.
Moche Medeniyeti oldukça yetenekli sanatçılara ev sahipliği yapıyordu
Moche Medeniyeti’ni bölgedeki diğer tüm topluluklardan farklı kılan da işte bu sanatçılardı! Bölgedeki mezarlarda binlerce yıl sonra ortaya çıkan eserler, muadilleri arasında en iyi korunmuş olanlardı. Ayrıca estetik olarak da en başarılı örnekleri barındırıyordu. Moche sanatçıları, basit çömleklerin yanı sıra, altın, gümüş, seramik ve pırlanta gibi farklı malzemelerle yüksek bir sanat icra ediyorlardı. Ayrıca bu sanatçıların eserlerinde işledikleri konular da çok çeşitliydi. İnsan figürlerinden insan biçimli yaratıklara, kurbağalardan kuşlara ve yengeçlere kadar pek çok figür bu eşsiz eserlerde işleniyordu. Öte yandan bu eserlerde başta dini ritüeller olmak üzere önemli toplumsal olaylar tasvir ediliyordu.
Medeniyet gizemli bir şekilde ortadan kayboldu
Yani bu kadim medeniyetin tam olarak nasıl yok olduğu bilinmiyor. Bölgede, herhangi bir yabancı istilasına veya savaşa dair kanıt yok. Bu nedenle bazı uzmanlar medeniyetin deprem, kuraklık veya sel gibi doğal afetler nedeniyle yok olduğuna inanıyor. Bununla birlikte başka bir teori ise medeniyetin çeşitli sosyal ve kültürel olaylar sonunda yok oluğunu ileri sürüyor.
Kaynak: 1