Mira Rai, bir zamanlar Himalaya’da pirinç çuvalları taşıyan sıradan bir kızdı. Şimdi ise, uluslararası patika koşusu yarışlarının kazananı ve Nepalli kadınların bir numaralı ilham kaynağı. Üstelik National Geographic’in “Yılın Maceraperesti” unvanını verdiği, cesur bir sporcu.
National Geographic, her yıl 10 sıradışı insanı seçerek yılın maceraperesti ödülü veriyor. Bunun için tüm dünyadan; keşfe, kültürel devrime, macera içeren sporlara ve insanlığa dair büyük hayalleri olan ve bu hayalleri gerçekleştiren insanlar seçiliyor. Bu insanlar arasından en çok parlayan ve en çok oyu alan isim bu yıl Mira Rai oldu. Onun ilham verici öyküsünü paylaşmak bile mutluluk verici. ❤️
Nepal’in taşra bölgesinde doğup büyüyen Mira Rai’nin gerçek hayalleri, geleneksel beklentilere bir hayli uzaktı.
“Bir kız çocuğu olarak bana sürekli, yerimi bilmem, sesimi bastırmam ve belirli bir terbiyede olmam gerektiği söylendi. O zamanlar bana sorsaydınız, bu gelenekleri yıkmanın sadece büyük bir hayal olduğunu söylerdim.”
Mira, 5 çocuklu bir ailenin en büyüğüydü. Ondan beklenen tek şey, bitkilere ve hayvanlara bakması, ayrıca ev işlerine yardım etmesiydi. 12 yaşındayken, pazarda satılacak pirinç torbalarını taşımak için okulu bıraktı.
Çoğunlukla çıplak ayakla taşıdığı bu ağır torbalar o küçük kız için büyük bir yüktü. Ama geleceğin koşucusu için bunlar farkında olmadığı antrenmanlardı…
Mira’nın hayatındaki ilk dönüm noktası 14 yaşındayken, yaşadığı köye Mao’yu destekleyen isyancıların gelmesiyle oldu. Mira, isyancılara katılarak hem para kazanmaya hem de farklı bir hayatı denemeye karar verdi.
Fakat 2. yılın sonunda Mira eve dönmeye karar verdi. Hiçbir savaşın içinde yer almamıştı, ama isyancılarla birlikteyken koşu ve karate alanlarında uzmanlaşmıştı.
Kazandığı bu yetilerle ne yapacağını bilmiyordu gerçi. Nepal’de profesyonel olarak spora yer verilmiyordu, hele ki kadınlar için böyle bir şey söz konusu bile değildi.
Fakat Mira’nın şansı birkaç yıl önce, 2 koşucunun onu Katmandu’da (Nepal’in başkenti) yapılacak 50 km’lik bir yarışa çağırmasıyla döndü. Mira’nın hiç profesyonel spor eğitimi yoktu ve yarıştaki tek kadın olacaktı.
Tüm bunlara rağmen Mira herkesi, tüm erkekleri geçerek yarışta birinci oldu. Bu onun en uzun koşusuydu. Ve dünya Mira’yı keşfetmekte gecikmedi. Artık uluslararası yarışlara katılması için destekçileri vardı.
Artık onu herkes tanıyor. Mira’nın en büyük hedefi, Nepalli kadın ve erkeklere spor yapmaları için yardım edebilmek. Şimdi bunun için kendi kasabasında ve Katmandu’da yarışlar organize ediyor.
“Nepal’in başarılı atletler yetiştirmek için büyük bir potansiyeli var. Katmandu’da organize ettiğimiz yarışlarda bunu gördük. Hem yeni başlayanlar hem de deneyimliler için kısa yarışlar düzenliyoruz.”
Bir önceki yılın maceraperesti seçilen Bangladeşli dağcı Wasfia Nazreen; “Bizim yaşadığımız bölgede iyi ve genç bir rol model bulmak zordur. Mira’nın cesareti ve enerjisi sayesinde kazandığı zafer, hepimiz için ilham kaynağı!”
Vakıf yöneticisi Ben Ayers da Mira’nın başarılarının tüm Nepal’e umut aşıladığını söylüyor; “Mira’nın çocuk askerlikten vazgeçip uluslararası bir atlete dönüşmesi Nepal’deki iç savaşın sona ermesi adına bir umut ışığıdır.”
Mira; “Tüm bunları yapabilmemin sebebi, karşıma bana inanan ve bana şans tanıyan bir sürü insan çıkmasıydı. Bu yüzden, ben de aynı şansı başkalarına sunmaya çalışıyorum.”
“Esas sorun koşabilmek değil, cinsiyet önyargılarını yıkmaktı. Benim yaşadığım sosyal çevrede, geleneklerin dışında bir şeyi yapmak istemek, mücadele demektir, özellikle de kadınsanız…”
“…Çünkü kadınların daha çocukluktan itibaren ev işlerine yardım etmesi, sonra evlenmesi, çocuk büyütmesi beklenir. Bunun aksini yapmak için çabalamanız yetmez, kavga etmeniz gerekir. İsyankar damgası yersiniz. Riskli bir macera sporu yapmanız için kimse sizi yüreklendirmez. Size sadece kemiklerinizin kırılacağını söylerler. Bu kafa yapısı değişiyor gibi görünse de, aslında bu değişim hala kırıntı kadar… Nepal’de kadınların erkeklerle eşit konuma gelebilmesi için uzun bir yol var. Üzücü, ama gerçek.”
Kaynak; 1