Her yıl olduğu gibi bu yıl da yılbaşı büyük ikramiyesi için birçok kişi bin bir umutla Milli Piyango biletleri alıyor. Kazanmayı ümit ettikleri parayla hayatlarının değişeceğini düşünenlerin farklı farklı hayalleri var. Kimiler dünyayı dolaşmak kimileri de ticarete atılmak istiyor. Parayı yardım kuruluşlarına bağışlayacağını söyleyenler de her yıl olduğu gibi çoğunlukta.
Ama bu ikramiyeyi kazanmak her zaman şans getirmiyor. Parayla saadet olmaz sözünün kanıtı niteliğinde yaşanmış bu ibretlik hikayeler ikramiyeyi kazanamayanları mutlu edecek. Hikayeleri okuduktan sonra hala kazanmak istiyorsanız, ne diyelim iyi şanslar! ?
1. 10 milyon lira kazanıp memurluktan istifa ettikten sonra tekrar memur olmak için başvuran Ayhan Yalçınkaya
Edirne’de SSK hastanesinde memur olarak çalışan Ayhan Yalçınkaya’nın, 1995 yılında aldığı Milli Piyango biletine dönemin parasıyla 10 milyar lira çıktı. Kendisiyle yapılan röportajlarda memurluğu bırakmayacağını söylese de bir süre sonra istifa etti ve ticarete atıldı. Babasını işi devrettikten sonra işler kötüye gidince bir otomobil kiralama şirketi açtı. Tüm nakit parasını inşaat halindeki evlere harcadı ve birden ortaya çıkan akrabalarına, eşine dostuna yardım etti. Bir süre sonra işler yolunda gitmedi ve maddi anlamda sıkıntıya girdi. Ancak borç verdiği dostları dahil kimse ona yardım etmedi. Hastaneye gidecek para bile bulamayan Yalçınkaya “Eskiden daha güzel bir hayatım vardı. Devlet memurluğuna devam etseydim belki param olmayacaktı ama huzurum olacaktı. O zaman çok mutluydum” diyor. Şuanda ise Edirne Belediyesi’nde sözleşmeli personel olarak çalışıyor. “Bir dairede annemler oturuyor. Diğer iki dairemin kirası ve iş yerimden gelen kazancımla geçimimi sağlıyorum. Şu anda devlet memuru olsaydım bin TL üzerinde maaş alırdım. Emekli olurdum, sigortam olurdu”
2. 2.5 liralık peynirli börek ve ıhlamuruyla kahvaltı yapan milyoner bilge
2012 yılında 10 milyon lira ikramiye kazanan 73 yaşındaki Yusuf Akoğlu, biletini kahvede otururken seyyar satıcıdan arkadaşlarının ısrarıyla aldı. Demir fabrikasında şoförlük yapıp emekli olduktan sonra köyünde hayvancılık yapmaya başlamıştı. Gözleri net görmediği için kahvedekilere biletini kontrol ettirdi. Büyük ikramiye çıktığını söyleyen arkadaşına inanmayıp birine daha kontrol ettirdi. O da aynı şeyi söyleyine Yusuf Akoğlu kayıplara karıştı. Köye akın eden gazeteceleri hiç görünmeyen Akoğlu, 3 gün sonra gerçekleşen dünürünün cenazesine bile gelmedi. 2 ay sonra sessiz sedasız köyüne dönen Yusuf Akoğlu eski hayatına devam ediyor. Her gün kahveye geliyor, böreğini ve ıhlamurunu içtikten sonra çıkıyor ve boyacı çocuğa ayakkabılarını boyatıp sadece bir iki teklik veriyor. Artık üretilmeyen eski arabasını kullanmaya devam ediyor, her gün fırından bayat ekmek alıyor. Sonra köhne gecekondusuna dönüyor. Ancak eski yaşamına tam olarak kavuşamadı çünkü artık Yusuf amcayla kimse konuşmuyor. Sebebi ise sürekli agresif davranışlar sergileyip, küfür etmesi…
3. İki defa büyük ikramiye kazanan “Milyarder Osman”
3 yıl arayla iki defa büyük ikramiye kazanan Osman Kaplan Denizli’de yaşıyor. 4 senede 7 milyon lirayı faizleri ve aldığı tüm gayrimenkuller de dahil olmak üzere harcayan Kaplan, en garanti paranın emekli maaşı olduğunu söylüyor. 1999’da borçları yüzünden hapse giren ve hapisten çıktıktan 3 gün sonra büyük ikramiye çıktığını öğrenen Milyarder Osman borçlarını ödeyene kadar herkese ikramiyenin eniştesine çıktığını söylemiş. Ayrı olduğu eşiyle de ikramiye çıktıktan sonra barışmış. Aldığı parayla kardeşlerinin hayatlarını agranti altına almış, eşe dosta evler almış, sünnet düğünleri yapmış. Kısacası tüm parasını dağıtmış. Ayrıca bankaya yatırdığı paranın faiziyle her ay birine ev alıyormuş. Kendine hiçbir şey almayan Milyarder Osman 2001 yılında çıkan ikramiyeyi ise nasıl olsa yine çıkar düşüncesiyle harcamış. Parasının çoğunu da İstanbul’da eğlence hayatında harcayan Kaplan “Vallahi beni para bozmadı. Hiç parayı görmediysen belki bozulabilirsin ama benim batmadan önce dört tane marangozhanem vardı. Ben paraya çok önem vermem. Cebimde harçlığım olsun yeter. Yarına Allah kerim. Bayat parayı hiç sevmem, taze olacak.” diyor.
4. Milli Piyango kazanıp yaşlılık aylığıyla yaşayan 82 yaşındaki Ahmet Sarı
Ahmet Sarı, 1965 yılında kazandığı dönemin 10 bin lirası bugünkü değeri yaklaşık 3 milyon lira olan parayla 6 çocuğunu evlendirdi. Aldığı evleri ve koyunları da çocukları evlenip gittikten sonra satmak zorunda kalan Ahmet Sarı bir süre sonra eşinden de boşandı. Bankadaki 140 lirasına ise hiç işlem yapılmadığı için el konulmuştu. Herhangi bir sosyal güvencesi olmadığı için sadece yaşlılık aylığı alan Sarı, 78 kişinin kaldığı Çivril Huzurevi’ne yerleştirildi. “Bir zamanlar servetim hiç bitmez sanıyordum. Sağolsun devletimiz bana sahip çıktı. Bilet alacağım. İkramiye çıkarsa önce ev alıp, sonra da hacca gideceğim” diyor.
5. Önce zengin oldu sonra ayakkabı boyacısı
53 yaşındaki Mustafa Savgan, 1978 yılında 2 liraya aldığı biletle 10 bin lira ikramiye kazandı. Eşinden ayrılmak isteyip ayrılmayınca paranın eşine kalmasını istemedi ve harcamaya başladı. “Paralar eşime kalmasın diye harcamaya başladım. 150 memurun maaşını 2 ayda yiyordum. Eşimi de annesinin yanına gönderdim, evdeki bütün eşyaları satıp tekrar İstanbul’a döndüm. Yıl 1985’ti. Cağaloğlu’nda bir handa hem gece bekçiliği, hem de ayakkabı boyacılığı yapmaya başladım. Eşimin açtığı dava sonucu boşandım. Sevgi olmadan para bir işe yaramıyor. Hayatımda biri yok, sevgisizim ama huzurluyum” diyor. Mustafa Savgan’ın hikayesi “Kaybedebilme Kabiliyeti” isimli bir belgesele de konu oldu.
6. Nimet Abla’da çalışıp piyangoyu tutturan Bilal Yıldız
en çok biletin alındığı yer olan Nimet Abla’da çalışan Bilal Yıldız, 1996’da tutturduğu ikramiyeyi tam 1 ayda harcadı. O zamana göre tam 3 lüks ev parası olan ikramiyeyi harcayan Yıldız, “Hazıra dağ dayanmıyor. Büyük ikramiye kazananlar zengin oldum havasına girmesin, sade yaşamı tercih etsin. Aksi halde eski günlerinizi özler duruma gelirsiniz.” diyor.
7. 2 trilyon lira çıkınca kocasından boşandı
2003 yılında piyangodan o zamanın parasıyla 2 trilyon kazanan Yeşim Akyol sürekli kavga ettiği eşinden boşandı. Kocası ise “Para çıkınca çok değişti” dedi.
8. “Bütün umutlarınızı bilete bağlamayın.”
Samsun’da yaşayan Süleyman Orhan 18 yıl önce büyük ikramiyeyi kazandı ve talihsizlikler peşini bırakmadı. Parasını ticarete harcayan ve tüm işlerde zarar eden Orhan şuan kantin işletmeciliği yapıyor ve artık milli piyango bileti almıyor. “Eline ikramiyeden 5 kuruş geçmeyen insanların umutları heyecanları hepsi senin elinde olmuş oluyor, bence bu yüzden paranın hiçbir hayrını göremedik. Bütün umutlarınızı bilete bağlamayın.” diyor.
9. Kazandığı parayı hızla kaybedip çaycılık yapan Hayri Kaya
2003’de sayısal lotodan yaklaşık olarak 900 bin lira kazanan Hayri Kaya, o zamanlar bir bankada çaycılık yapıyordu. Haberi alan tüm tanıdıkların her gün evine dolduğunu söyleyen Hayri Kaya hiçbirini geri çevirmedi. İlk 2 ayda paranın dörtte birini harcadı. Kalan parasıyla PVS sektöründen halı sahacılığa kadar birçok farklı iş kurmuş ancak hepsi battı. Ardından dolandırılan Hayri Kaya hapse girdi. Tüm parasını harcayan üzerine bir de borçlanan Kaya’nın elinde kalan tek şey olan evine de icra geldi. Ailesiyle birlikte akrabalarına hatta camiye sığınmak zorunda kaldı. Şuan ikinci şansı için bekliyor. “Bu kez kafamı kullanacağım. Asla bilmediğim işe girmeyeceğim. Gerçek ihtiyaç sahiplerini bulup sevindireceğim. Bu kez paramı hayır işlerinde kullanacağım” diyor.