Sıra dışı futbol kariyeri ve başarılarıyla adından oldukça söz ettirmiş Metin Kurt, futbol dışı hayatında da başarılı ve mücadeleci biri olarak biliniyor. Endüstriyel futbola karşıtlığıyla bilinen ve futbolun borsada değil, arsada oynanması gerektiğine inanan Metin Kurt 2012’de hayata gözlerini yumdu. Bu dünyadan göçüp gitmiş olsa da, o ileriyi gören fikirleriyle tüm zamanların en değerli futbol adamlarından biri olarak tüm spor severlerin saygısını kazandı.
1. “Çizgi Metin” lakabıyla rakiplerine zor anlar yaşatmış sağ açık oyuncusu Metin Kurt 1948’de Kırklareli’nde dünyaya geldi.
Kendisinden önce Galatasaray ve milli takımda da forma giyen İsmail Kurt’un kardeşi olan Metin Kurt, futbola Alibeyköy Spor’da başladı.
2. İlk profesyonel kariyerini İzmir’in köklü kulüplerinden Altay’a transfer olarak başlattı.
Altay’la birlikte Türkiye Kupas Finali ve Cumhurbaşkanlığı Kupası gibi turnuvalarda oynama şansı buldu.
3. Altay’ı çok sevmesine rağmen, abisinin PTT’yle anlaşması ve Metin’i de ikna etmesinden ötürü Ankara’daki PTT’ye transfer oldu.
4. PTT’de bir yıl oynadıktan sonra Çizgi Metin bir daha Ankara’ya dönmemek üzere, en başarılı yıllarını geçireceği Galatasaray’la kariyerine devam etti.
5. Galatasaray’daki en iyi yılları, futbolcu kariyeri kadar antrenörlük kariyeri de başarılarla dolu olan Brian Birch zamanıdır.
6. Kariyerinin en parlak dönemini Galatasaray ile geçiren Metin Kurt 1970’te, futbolu bırakan adaşı Metin Oktay’dan bir yıl sonra yer aldı.
7. 1970 ile 1976 yılları arasında sarı kırmızılı takımın sırtlayıcılarından biri olan Çizgi Metin, üç sene Galatasaray’la şampiyonluk yaşadı.
8. Galatasaray’daki son döneminde, futbolcuların hakkını aramasını gerektiğinin ve bunun sendikalaşarak başarıya ulaşabileceğine inandığı için, kulüp yöneticileri tarafından 5 takım arkadaşıyla birlikte kadro dışı bırakıldı.
“Tabanı olmayan spor ’emek batakhanesidir’. Bizler futbolu bir oyun olduğu için sever ve oynardık ancak artık futbol, para, son model arabalar ve guzel mankenler için oynanıyor. Futbolu oyun olarak severiz ancak bugün kullanılış şekliyle sevmemiz kendi kalemize gol atmak anlamındadır. Devrimciler hiçbir zaman spora karşı olmadı. Sporun içinde her zaman yer aldılar ama her zaman yanlış tarafta yer aldılar.”
9. Öncüsü olduğu sendika girişimiyle, o yalnızca sahaların takımını kurtaran golcüsü değil, aynı zamanda futbolcu haklarının da kurtaranı oldu.
10. Futbolda sendikal süreci ilk başlatan kişi olması sebebiyle de, futbolcu hakları açısından da önemli bir yere sahiptir Çizgi Metin.
”Halka en yakın yer neresi? Çizgi. Ben de çizgide beklerdim. Antrenör ve idarecilerin olduğu tarafta oynamayı sevmiyorum. Kapalının önünde oynamamak için bir devre sağ açık, bir devre de sol açık oynardım.”
11. Kariyeri boyunca sarı kırmızılı formayla beraber milli takımda da oynama şansı bulan Metin Kurt, kırmızı beyaz forma için de ruhunu ortaya koydu.
“Ülkemizde spor hiçbir zaman halkın yararına kullanılmamıştır. Çarpık bir seyir endüstrisinin üstüne monte edilmiş bir yutturmacadır.”
12. 1976’da Galatasaray’dan iyice uzaklaştırıldıktan sonra Kayserispor’a transfer oldu ve üç yıl burada futbol oynadıktan sonra 1979’da futbolu bıraktı.
13. Futbolu bıraktıktan sonra teknik direktörlük göreviyle Eyüpspor ve Yedikulespor kulüplerini çalıştırdı.
Futbolcu ve teknik direktörlük görevlerinin dışında yayıncı kimliğiyle de Çizgi Metin futbolla bağını devam ettirdi. Milliyet gazetesinin çatısı altında Sportmence isimli bir dergi çıkarmakla birlikte, çeşitli gazete ve dergilerin spor köşelerinde yazarlık da yaptı.
14. Spor emekçilerinin haklarının korunmasından yana olan Metin Kurt, 2009’da Spor Emekçileri Sendikası’nı (Spor-Sen)’i, 2010’da da Devrimci Spor Emekçileri Sendikası’nı kurdu.
Ucundan kıyısından siyasete de bulaşan Çizgi Metin 2011 genel seçimlerinde Türkiye Komünist Partisi (TKP)’nden İstanbul milletvekili adayı oldu.