Dünyanın en büyük sosyal medya ağlarından Facebook, ismini “Meta” olarak değiştirdikten sonra Metaverse tartışmaları büyük bir popülerlik kazandı. “Sanal evren” olarak tanımlanan Metaverse, artırılmış gerçeklik ekipmanlarıyla etkinleştirilen, çevrim içi 3 boyutlu ortamı destekleyen, internetin varsayımsal bir yinelemesi olarak görülüyor. Metaverse’ün mucidi, bilinenin aksine Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg değil. Metaverse kelimesi ilk defa, Neal Stephenson’ın 1992 tarihli Parazit (Snow Crash) isimli romanında ortaya atıldı. O günden sonra Metaverse kavramı, distopik dünyaların tasviri için birçok roman ve filme konu oldu. Independent Türkçe’den Esra Güngör, Metaverse hakkında erken uyarılarda bulunan harika bir film listesi hazırladı. Biz de o listeden en dikkat çeken 7 yapımı sizinle paylaşmak istedik.
1. Ekrandaki Dehşet (Videodrome) – 1983
David Cronenberg’in yönetmenliğini yaptığı Ekrandaki Dehşet, Max Renn isimli bir televizyon yöneticisinin yaşadığı tuhaf olayları konu alıyor. Renn, kanalın izlenme oranlarını yükseltmek için çalışırken garip bir korsan yayına denk geliyor. Videodrome isimli bu yayında, cinsel içerikli görüntüler ve teknolojiye tapınma konulu videolar yayınlanıyor. Renn kısa bir süre sonra gerçeklikle tüm bağını yitirmeye başlıyor.
2. Bahçıvan (The Lawnmover Man) – 1992
Brett Leonard’ın yönetmenliğini yaptığı Bahçıvan, Jobe Smith isimli bir kişinin hayatına odaklanıyor. Smith yetişkin bir insan olsa da altı yaşında bir çocuğun zekasına sahip. Olağanüstü bahçıvanlık yeteneği nedeniyle “bahçıvan” olarak tanınıyor. Jobe Smith, teknolojik bir deneyle daha zeki bir insana dönüştürülüyor. Ancak yeni Jobe Smith, saldırgan ve dijital bir varlığa dönüşmeye takıntılı biri haline geliyor.
3. Makinedeki Hayalet (Ghost in the Machine) – 1993
Bir bilgisayarcıda teknisyen olarak çalışan Karl, kurbanlarının isimlerini çalınmış bir adres defterinden bulmaktadır. Karl, bir gün kaza sonucu hastaneye kaldırılır ve o gün hastaneye yıldırım düşer. O an Karl’ın ruhu yapay zekaya aktarılır. Artık onu tamamen öldürmek mümkün değildir. Zihni bilgisayarda yaşadığı için istediğini öldürme gücüne sahiptir.
4. Johnny Mnemonic – 1995
Robert Longo’nun yönetmenliğini yaptığı Johnny Mnemonic filminde başrolü Keanu Reeves üstleniyor. Büyük şirketler önemli bilgi ve verilerini, “veri kuryeleri” aracılığıyla aktarır. Bu kuryeler verileri, kafataslarına yerleştirilen bir cihaz yardımıyla beyinlerinde depolar ve hedefe götürür. Bu kuryelerden biri olan Johnny (Keanu Reeves), kendini küresel bir komplonun içinde bulur.
5. Kabuktaki Hayalet (Ghost In The Shell) – 2017
Rupert Sanders’ın yönettiği Kabuktaki Hayalet filminin başrolünde Scarlett Johansson, Takeshi Kitano ve Michael Pitt gibi isimler yer alıyor. Binbaşı Mira Killian korkunç bir kazadan kurtarılmış bir kadındır. Killian kazadan sonra geçmişine dair hiçbir şey hatırlamaz. Bu nedenle ona, siber-geliştirilmiş insan türünün ilk örneği olması adına yepyeni bir vücut yapılır. Mira zihinlere girip terörizmle mücadele ederken, aslında hayatının kurtarılmadığını aksine kendisine yalan söylendiğini öğrenir.
6. Sanal Gerçek (Virtuosity) – 1995
Brett Leonard’ın yönetmenliğini yaptığı bu filmin başrolünü Denzel Washington ve Russell Crowe paylaşıyor. Filmde, 200 farklı seri katilin kişiliği kullanılarak oluşturulan sanal gerçeklik simülasyonu, sanal dünyadan gerçek dünyaya kaçar. Bu olağanüstü düşmanı alt etme görevi eski bir polis memuruna düşmüştür. Peki sanal dünyada durdurulamayan bu katil, gerçek dünyada durdurulabilir mi?
7. Matrix – 1999
Büyük bir yazılım şirketinde çalışan Thomas Anderson, günlük işlerinden kalan vaktini “Neo” takma adıyla Matrix’i araştırarak geçirir. Kısa bir süre sonra Trinity ve Morpheus’la tanışan Neo, gerçek sandığı dünyanın aslında beynindeki bir simülasyondan ibaret olduğunu öğrenir. Dünyayı bu durumdan kurtarmak için Morpheus’un ekibine katılan Neo, kendini insanlar ve makineler arasındaki bir savaşın ortasında bulur.
Kaynak: 1