Türk asıllı dünya yıldızı futbolcu Mesut Özil, bugünlerde hem Türkiye’de hem Avrupa’da gündemi en çok meşgul eden isimlerden biri konumunda. Olayların çıkış noktası, Mesut Özil’in bir diğer Alman Milli Takımı forması giyen Türk Futbolcu İlkay Gündoğan ve Londra ekiplerinden Everton’da oynayan Cenk Tosun ile birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile buluşup fotoğraf çekilmesiydi. Bu fotoğraf Almanların tepkisini çekti ve sosyal medyada gündem oldu. İşte son dönemde yaşananlar, Mesut’un açıklamaları ve sonrasında gelen tepkiler:
Zonguldaklı bir babanın oğlu Mesut, 1988’de Almanya’nın Gelsenkirchen şehrinde dünyaya geldi.
Küçük yaşlarda futbola saran Mesut Özil, doğup büyüdüğü Almanya’nın milli takım formasını terletmeye karar verdi. Sırasıyla 19 ve 21 yaş altı milli takımda forma giydikten sonra A milli takıma kadar yükseldi.
Özil Almanya formasıyla bugüne kadar 92 maça çıktı. Bu maçlarda 23 gol 40 asist kaydetti. 2014 Dünya Kupası’nı kazanan takımın kadrosundaki en önemli oyunculardan biriydi. Aynı zamanda Euro 2012’nin sonunda turnuvanın en iyi 11’ine seçildi
Mesut Özil’in Almanya formasıyla yaptığı 40 asist, Alman Milli Takımı’nda bugüne kadar 1 oyuncunun ulaştığı en yüksek sayı konumunda
Kulüp bazında da oldukça başarılı bir kariyere sahip olan Mesut Özil; Almanya’da Schalke, Werder Bremen gibi önemli kulüplerde forma giydikten sonra Real Madrid’e transfer oldu. Orada da harika bir performans sergileyen Mesut Arsenal için rekor bir bonservis ücretiyle Londra ekibinin yolunu tuttu.
Olayların başlamasına sebep olan fotoğraf ise şu:
Alman Milli Takımı forması giyen bir diğer Türk asıllı oyuncu İlkay Gündoğan ve İngiltere Premier Lig ekiplerinden Everton’da forma giyen eski Beşiktaşlı Cenk Tosun da o gün Mesut ile birlikteydi.
Almanya Futbol Federasyonu Başkanı Grindel, oyuncuları siyasi propaganda yapmakla suçladı.
Almanya forması giyen Mesut ve İlkay’a çok sert tepkiler yağmaya başladı ve Dünya Kupası hazırlık maçlarında kadroda bulunan bu oyuncular Alman taraftarlar tarafından yuhalandı.
Teknik direktör Joachim Löw bu davranışların takıma zarar verdiğini belirterek İlkay ve Mesut’a destek oldu.
2018 Dünya Kupası’nda Almanya beklentilerin çok altında kalarak grup aşamasını sonuncu sırada tamamladı ve turnuvaya veda etti. Takım olarak iyi bir performans sergileyemeyen Alman Milli Takımı’nda taraftarlar eleştiri oklarını Mesut’a yöneltti.
Şiddetli eleştirilerin sonucunda Mesut Özil 22 Temmuz 2018’de Twitter üzerinden yaşananlarla ilgili 3 kısımdan oluşan bir açıklama yaptı
İlk tweet’inde Almanya’yı da Türkiye’yi çok sevdiğinden, Erdoğan ile yaptıkları buluşmada siyaset değil, her zaman olduğu gibi yine futbol hakkında konuştuklarından bahsetti.
The past couple of weeks have given me time to reflect, and time to think over the events of the last few months. Consequently, I want to share my thoughts and feelings about what has happened. pic.twitter.com/WpWrlHxx74
— Mesut Özil (@M10) July 22, 2018
“Pek çok insan gibi benim de geçmişim birden fazla ülkeye dayanıyor. Almanya’da büyümüş olsam da ailemin kökleri Türkiye’de. Biri Alman biri de Türk olmak üzere iki kalbim var. Çocukluğumda annem bana hep saygılı olmamı ve nereden geldiğimi unutmamamı öğretmişti ve ben, bu değerleri hala muhafaza ediyorum. Mayıs ayında bir yardım ve eğitim organizasyonu çerçevesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Londra’da buluştum. Kendisiyle ilk defa Türkiye’nin Almanya ile 2010 yılında Berlin’de oynadığı ve Angela Merkel’le birlikte izledikleri maçın ardından görüşmüştüm. O günden bu yana yollarımız pek çok defa kesişti. Birlikte çektirdiğimiz fotoğrafın Alman medyasında büyük bir tepki yarattığının farkındayım ve bazı insanlar, beni yalancılık ve hilekârlıkla suçlasa da bu fotoğrafın hiçbir siyasi amacı yoktu. Daha önce de söylediğim gibi annem atalarımı, onların mirasını ve aile geleneklerini kaybetmeme asla müsaade etmedi. Benim için Cumhurbaşkanı Erdoğan ile fotoğraf çektirmek, siyaset ve seçimlerle alakalı değil, ailemin mensubu olduğu ülkenin en yüce makamına saygının bir gereğidir. Ben politikacı değil, futbolcuyum. Dolayısıyla Erdoğan ile görüşmemizin asla bir siyasi propaganda değil. Nitekim kendisiyle görüştüğümüz konu her zamanki gibi futboldu. Zira o da eski bir futbolcu.
Alman medyası olanları farklı bir şekilde yansıtsa da gerçek şu ki Erdoğan’la görüşmemek, şu an benimle gurur duyduklarını bildiğim atalarıma saygısızlık olurdu. Benim için cumhurbaşkanının kim olduğunun önemi yok, önemli olan cumhurbaşkanı olması. Erdoğan’ın bulunduğu makama saygı duymak, Kraliçe Theresa May’in de paylaştığı bir görüştür diye düşünüyorum ki onu Londra’da ağırladı. Söz konusu kişi Alman cumhurbaşkanı olsa da benim için durum değişmeyecekti.
Dünyada siyasi liderlerin kendi kişiliklerinden ayrı düşünülemediğini bildiğimden bu yazdıklarımın anlaşılmasının zor olduğunun farkındayım. Fakat bu durum farklı. Son seçim ya da bundan önceki seçimin sonucu ne olursa olsun yine o fotoğrafı çektirirdim.”
Ardından bir tweet daha atarak medya ve sponsorların davranışlarından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
II / III pic.twitter.com/Jwqv76jkmd
— Mesut Özil (@M10) July 22, 2018
“Ben üç ülkenin en zorlu liglerinde oynamış bir futbolcuyum. Alman liginde, İspanya ligi ve İngiltere liginde takım arkadaşlarım ve antrenörlerimin desteğini kazandığım için çok şanslıyım. Birçok insan benim futboldaki performansımı konuşuyor. Kimi alkış tutuyor, kimi eleştiriyor. Eğer bir yorumcu benim futbolumda gördüğü açığı eleştirirse, buna bir diyeceğim yok. Ben mükemmel bir oyuncu değilim ve bu beni daha çok çalışmaya teşvik ediyor. Ama Alman medyasının benim iki kültüre sahip olmamı eleştirmesini ve Dünya Kupası’ndaki başarısızlıktan beni sorumlu tutmasını kabul edemem. Bazı Alman medyası benim ailemin köklerini ve Erdoğan’la fotoğrafımı sağ politikaya propaganda malzemesi olarak kullanıyor.
Yoksa niçin Rusya’daki yenilginin sorumlusu olarak benim fotoğraflarımla manşet atıyorlar? Onlar benim performansımı eleştirmiyorlar, takım performansını da eleştirmiyorlar. Sadece benim Türk kökenimi, benim aldığım terbiye ve eğitime saygıyı eleştiriyorlar. Burada Alman halkını bana karşı kışkırtarak sınırı aştılar. Bu sınırı aşmamaları gerekirdi.
Beni hayal kırıklığına uğratan bir başka konu da medyanın çifte standardı. Lothar Matthaeus birkaç gün önce bir başka ülkenin lideriyle buluştu. Ama bunun için hiçbir yerden eleştiri almadı. Alman Futbol Federasyonu’nda yetkili olan Lothar Matthaeus’tan bu konuda kamuoyuna açıklama yapmasını kimse talep etmedi ve o halen Alman futbolunu temsil ediyor. Eğer Alman medyası benim milli takımı Dünya Şampiyonasında terk etmem gerektiği görüşündeyse, o zaman onun da onursal kaptanlık statüsünü iptal etmeli. Benim Türk kökenli olmam hedef tahtası yapılmam için haklı bir gerekçe mi?
Beni hayali sükuta uğratan medyanın çifte standardı. Lothar Matthaeus birkaç gün önce bir başka ülkenin lideriyle buluştu. Ama bunun için hiçbir yerden eleştiri almadı. Alman Futbol Federasyonu’nda yetkili olan Lothar Matthaeus’tan bu konuda kamuoyuna açıklama yapmasını kimse talep etmedi ve o halen Alman futbolunu temsil ediyor. Eğer Alman medyası benim milli takımı Dünya Şampiyonasında terk etmem gerektiği görüşündeyse, o zaman onun da onursal kaptanlık statüsünü iptal etmeli. Benim Türk kökenli olmam hedef tahtası yapılmam için haklı bir gerekçe mi?
Bir başka ortak daha beni geri çevirdi. Benden Dünya Şampiyonası için bir reklam videosunda yer almam istendi. Ama Erdoğan’la fotoğrafımdan sonra beni bu kampanyadan çıkardılar ve tüm randevuları iptal ettiler. Adidas, Beats ve BigShoe bana karşı hep son derece vefalı davrandı. Onlar Alman medyasının tüm saçmalıklarından bağımsız durmayı bildiler ve biz birlikte profesyonel reklam projeleri gerçekleştiriyoruz. Dünya Şampiyonası esnasında BigShoe ile birlikte çalıştım ve Rusya’da 23 çocuğun hayatını kurtaran ameliyatına yardım ettim. Bunu daha önce Brezilya ve Afrika’da da yaptım. Bu, benim için bir futbolcunun yapabileceği çok önemli bir şey. Ama basın bunlarla ilgilenmiyor. Onlar için bir kişinin bir fotoğraftan dolayı yuhalanması, dünyada çocuklara yardımdan, onların ameliyatından çok daha önemli.
3. ve son tweet’inde ise milli takımı bıraktığını kesin olarak açıkladı.
III / III pic.twitter.com/c8aTzYOhWU
— Mesut Özil (@M10) July 22, 2018
Mesut Özil son tweet’inde de önemli noktalara değindi. Özet olarak; Grindel’in geçmişte ırkçılık yapmış biri olduğunu ve Almanya Futbol Federasyonu başkanlığı yapmaması gerektiğini belirtti. Kendisine yapılan kötü muameleleri ve bunların Polonya kökenli Klose’ye ya da başka bir oyuncuya yapılmadığını, Türk olduğu için kendisine yapıldığını söyledi. “Kazanınca Alman, kaybedince göçmenim” cümlesiyle büyük etki yarattı. Ve en sonunda bu koşullar altında milli takımda forma giymesinin imkansız olduğunu söyleyerek milli takımı bıraktığını açıkladı.
Açıklamalardan sonra birçok futbolcu ve ünlü isim Mesüt Özil’e destek verdi. Bu isimlerden biri Recep Tayyip Erdoğan oldu. Erdoğan, Mesut’un tavrının yerli ve milli olduğunu belirtti.
Manchester United efsanelerinden Rio Ferdinand Mesut’a çok büyük bir saygı duyduğunu belirtti.
Massive Respect 👊🏽 @MesutOzil1088 https://t.co/2QbHQ958VF
— Rio Ferdinand (@rioferdy5) July 23, 2018
Arsenal kulübünden takım arkadaşı Hector Bellerin “Hem saha içinde hem saha dışında ülkesi için bu kadar çok şey yapan birinin böyle bir saygısızlığa maruz kalması akıl alır gibi değil. Sergilediğin duruş için tebrik ederim Mesut” şeklinde bir tweet atarak desteğini belirtti.
Surreal that someone who has done so much for his country on and off the pitch has been treated with such disrespect. Well done @MesutOzil1088 for standing up to this behaviour! https://t.co/w1dvWOHFYN
— Héctor Bellerín (@HectorBellerin) July 23, 2018
Dünyanın en ünlü yazarlarından Paulo Coelho Mesut’un “Kaybettiğimizde göçmeniz” cümlesini alıntılayarak, yazdıklarının okumaya değer olduğunu, ne denirse densin Mesut’un başarılı bir oyuncu olduğunu söyledi.
https://twitter.com/paulocoelho/status/1021203323293184001
Alman Formula 1 pilotu Nico Rosberg, “Teşekkürler Mesut” diyerek 2014 Dünya Kupası’ndan bir kare paylaştı.
Danke Mesut #weltmeister2014 pic.twitter.com/XhhoOV46Es
— Nico Rosberg (@NicoRosberg) July 22, 2018
Alman Milli Takımı ve Bayern Münih’in stoper oyuncusu Jerome Boateng, “Seninle oynamak bir zevkti” diyerek cümlenin sonuna Türkçe “abi” kelimesini ekledi.
Es war mir eine Freude, Abi 🙏🏽 // It was a pleasure Abi 🙏🏽 @MesutOzil1088 #u21europeanchampion2009 #worldchampion2014 pic.twitter.com/NF1uz8sUiK
— Jérôme Boateng (@JeromeBoateng) July 23, 2018
Ülkemizin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de Mesut’a destek verdi.
Almanya Milli Takımı'ndan ayrılarak faşizm virüsüne karşı en güzel golünü atan Mesut Özil’i tebrik ediyorum. Yolun, bahtın açık olsun @MesutOzil1088 pic.twitter.com/abZSlAvzc5
— Abdulhamit Gül (@abdulhamitgul) July 22, 2018
Spor yazarı ve muhabir Güntekin Onay da desteğini belirtti.
Mesut kardeşim, kendini yalnız hissedersen burada seni seven milyonların olduğu çok güzel bir vatanın var. Kalbimiz seninle. @MesutOzil1088
— Güntekin Onay (@guntekin_resmi) July 22, 2018