Biz kendi yolumuzdan giderken hikayeler sarıyor dört bir yanımızı. Bazen en yakınımızdakiler bazen birkaç saattir tanıdığımız insanlar, bu hikayeleri dinliyor içlerinden kendimize güzel anlar seçiyoruz. İşte o anlar kendi hikayemize eklemek istediklerimiz oluyor. Cesaret buluyoruz, güç buluyoruz. Size ilham vermesini istediğimiz bir hikaye anlatacağız, bir Türkiye yazgısından hayallere uzanan hem emek hem cesaret dolu bolca aşk barındıran bir hikaye. Karşınızda saklı kalmış hikayesiyle, Türkiye’nin en başarılı manzara fotoğrafçılarından Merve Ceran Çevik…
1991 yılında doğan Merve Ceran Çevik, ilkokul ve lise eğitimini Konya’da tamamladı. Anadolu’da yaşayan her ailenin çocuğu için hayal ettiği öğretmenliği seçti mecburen

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde eğitimini tamamladı ancak her öğretmen adayı gibi KPSS engeline takıldı. Mesleğini yapamadı, şu anda da yapmıyor

Bu bölümün kazandırdığı en güzel şey ise ileride hayatı paylaşacağı eşi Cuma Çevik’le tanışması oldu. Ressam olan eşi de tıpkı kendi gibi imkansızlıklar nedeniyle seçmişti bu bölümü

İkisi de ait olmadıkları bir yerdeyken sonsuza kadar ait hissedecekleri bir yer buldular birbirlerinde. Yarı profesyonel bir fotoğraf makinesi alarak okudukları yeri, Bolu’yu gezdiler ve fotoğraflar çektiler

Merve Ceran Çevik, küçüklüğünden beri dünyayı gezmeyi ve manzara fotoğrafları çekmeyi istiyordu. Eşiyle tanışması ise bu tutkusunun tekrar gün yüzüne çıkmasına vesile oldu

Bolu’nun ardından ülkenin başka bölgelerini de gezme ve fotoğraflama şansı buldular. 2014 yılında ise birçok fotoğrafçı için dönüm noktası olan Instagram’da fotoğraflarını paylaşmaya başladılar

Uçsuz bucaksız Instagram’da onlarca fotoğrafçının fotoğraflarını görme şansı buldular ve fotoğrafçılık konusunda kendilerini geliştirmeye karar verdiler

Bu noktada kendilerini şu an birçok kişinin sadece gitmek için gittiği kurslara atmak yerine Youtube vb kaynakları kullanarak eğitim almaya çalıştılar, makaleler okudular, profesyonel manzara fotoğrafçılarından eğitim videoları satın aldılar…
Üniversiteyi bitirdikten sonra bir reklam ajansı açtılar ve büyüttüler. 2016 yılında ise evlenmeye karar verdiler. Sonrasında biriken paralarıyla fotoğraf çekmek için seyahat etmeye karar verdiler

İlk durakları Bali oldu, hem eşsiz doğal güzelliklere sahipti hem de vizesiz gidilebilen ülkeler arasındaydı. Instagram’da burada çektikleri fotoğraflarla tanınmaya başladılar

Ardından Japonya ve Tayland’a gittiler. Fotoğraf ve seyahat konusunda piştiklerine inandıklarında Avrupa’ya açılma vaktinin geldiğini düşündüler

Üstelik Avrupa hayali bir dönüm noktasıyla başlamıştı. Çek Cumhuriyeti’nin resmi acentesinden ülkeyi sosyal medyada tanıtma daveti aldılar

Bu hem onur verici bir davetti hem de fotoğrafçılıktan ilk kez para kazanacaklardı. Çek Cumhuriyeti’nin ardından 4 aylık bir Avrupa gezisi yaptılar

Bu 4 aylık gezi sırasında Faroe adalarının resmi acentesi aracılığıyla yine bu ülkeyi sosyal medyada tanıtmak için özel bir davet aldılar ve şu ana kadar Faroe adalarına giden ilk Türk vatandaşları ve tek manzara fotoğrafçıları oldular

Bu uluslararası ve başarılı işler elbette kariyerleri için oldukça önemliydi, daha çok tanınmaya ve adlarını duyurmaya başladılar

Kısa süre önce Rus bir arkadaşlarının davetiyle Grönland’e gittiler. Böylece buzdan ülkeye giden ilk Türk manzara fotoğrafçıları oldular

Son 2 yılda yaklaşık 30 ülke gezdiler. Bu seyahatler sırasında fotoğraf çekmenin yanı sıra pek çok farklı kültür tanıyıp tecrübe edindiler, yepyeni arkadaşlar kazandılar…

Merve Ceran Çevik, her şeyden önce kendini daha iyi tanıdığını, özgüveninin arttırdığını ve kendini gerçekleştirme fırsatı bulduğunu söylüyor

Başarılı fotoğrafçı şu sıralar hem fotoğraf çekiyor, hem seyahatlerini planlıyor, eğitimler veriyor ve bir yandan da yüksek lisans yapıyor

Asıl tutkusunu bilen ve önünde çizilen bambaşka bir yol olsa da kendi yolunu ve hayalini seçen Merve Ceran Çevik’in başarısının Türkiye’de de yankı bulmasını, hak ettiği değeri görmesini diliyoruz…
































