Türkiye’de kanser hastalarının sayısı gün geçtikçe artıyor. Ancak hastalığı atlatmada en önemli etken umutsuzluğa kapılmamak ve karamsar olmamak. Bunu başarmak ise sizin elinizde. Birazdan okuyacağınız hikayede Mert Şişman’ın kanseri nasıl atlattığını ve nelerle başa çıktığını göreceksiniz. Mert Şişman şimdi, “Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin” sözüyle herkesi yüreklendirmeye çalışıyor. Başarı artık onun için engellenemez bir son. Gelin hep beraber Mert Şişman’ın hikayesini öğrenelim!
Mert Şişman, 1986 yılında Kırklareli’de doğdu. 19 sene Ankara’da yaşadıktan sonra 2004 yılında Antalya’ya yerleşti
Çeşitli işlerde çalışan Şişman, aslında piyanoyla ilgilenen bir müzisyen. Bunun haricinde mağaza müdürlüğü gibi işlerle yaptı
2014 yılına kadar oldukça normal bir hayat süren Şişman, 2014’te konulan 3. evre omurilik kanseri teşhisiyle hayatı tamamen değişti
Mert Şişman’a omurilik kanseri teşhisi konulmadan önce aylarca boyun fıtığı teşhisiyle tedavi gördü. Daha sonra başka bir doktora görünmesiyle omurilik kanseri olduğunu öğrendi.
Doktorlar ona, tedavi başarısız olursa kötü bir sona hazırlanması gerektiğini söyledi. Bu yüzden Şişman direkt kemoterapi ve radyoterapi sürecine başladı
Boyun fıtığı teşhisinden sonra çok fazla ilaç kullandı. Daha sonra kanser tedavisinde ameliyatın oldukça riskli olduğu öğrenildi ve ameliyatsız da en fazla 1 yıl yaşayabilirdi.
Hastane odasındayken izlediği videolarla triatlon sporuna ilgi duymaya başladı
Triatlon sporu; yüzme, koşu ve bisiklet yarışlarından oluşan çoklu bir spor ve her branş aynı yarış içinde yer alır. Sporlar arasındaki geçiş süreleri de yarışa dahil. Kısa mesafelerde süren yarışlar olduğu gibi dünya çapında düzenlenen uzun mesafeli triatlon yarışları da olur.
Daha önce spora karşı pek ilgisi olmayan Şişman, triatlon sporunun mesafe olarak en uzunu olan Ironman videolarından sonra bu sporu araştırmaya başladı ve triatlona sporunu denemek istedi
Şişman, spora ilgisinin başladığı sıralarda Antalya’da düzenlenen Ironman Türkiye Kupası yarışlarını izlemeye gitti
Yarışın Antalya’da olduğunu şans eseri öğrenen Şişman, tedavi süreci devam ederken bu yarışı izlemeye gitti. Triatlonun oldukça zor bir spor dalı olduğunu ve sporcuların oldukça güçlük çektiğini orada gördü. Vücudu kemoterapi ve radyoterapi aldığı için çok yorgundu ve sürekli kilo kaybediyordu bu sebeple sporu araştırmaya devam etti.
Bu sporu tek başına yapamayacağını anlayan Şişman, kendine antrenör aramaya başladı ve İstanbul’dan Göksen Çınar ve Özgür Aksaman’la tanıştı
Triatlonla buluştuğu ilk sezonda bu iki antrenör, Şişman’a destekte bulundu ve Şişman ilk tedavi sürecinin ardından antrenmanlara başladı. Mert Şişman konuyla ilgili olarak şöyle dedi: “Tabii bir anda yapamıyorsunuz. Bugün kesintisiz 2-3 bin metre yüzebiliyorum ama ilk havuza girdiğimde 50 metre bile yüzememiştim. 20-25. metrede inanılmaz yorgun bir şekilde havuzdan çıkmıştım. O gün mesela “Ben bunu yapamayacağım” diye düşünmüştüm.”
Doktorlar onun triatlon sporuna başlaması konusunda endişelense de ailesi hiç vazgeçmeyeceğini anlayıp Şişman’a destek oldu
Doktorların endişe duymasının sebebi triatlon sporunun sadece bir maraton koşusu gibi olmaması. İlk olarak yüzmeyle başlayan sporu sırasıyla bisiklet ve koşu takip ediyor. Bu sebeple Şişman’ın zaten yıpranmış olan vücudu daha da fazla zarar görebilirdi.
Şişman, ailesinden destek aldı ancak eski eşiyle arası bozuktu ve bu sebeple psikolojik olarak da kötüydü
Kanser olduğunu ilk öğrendiği zamanlar şu an boşandığı eşiyle arasında problemler vardı. Bunun dışında fiziksel olarak tedavi gördü ancak psikolojik olarak oldukça yıprandı.
İnsanların ona acıması onun canını sıktı ve triatlon tutunduğu bir dal oldu
Katıldığı bir yarışta tanıştığı Saadettin Saran, Mert Şişman’ın sponsoru oldu
Şişman’ın katıldığı Gloria IRONMAN yarışlarında hikayesi dolayısıyla onu bir basın toplantısına davet ettiler ve orada Şişman tüm hikayesini anlattı. Bu hikayeye kayıtsız kalamayan Saadettin Saran da Şişman’la tanışmak ve ona destek olmak istedi. Şu an Şişman, “Saran Holding Radyospor” markası altında yarışıyor.
Kanser tedavisi 4 ay önce sona eren ve gayet sağlıklı olan Şişman, şu an kanserin etkilerini atlatmaya çalışıyor, bir yandan da antrenmanlara devam ediyor
Hayatına sıfırdan başlayan Şişman, şu an haftanın 4 günü antrenman yapıyor ve bunun haricinde online bir işte çalışıyor. Şişman, hastalıktan önce uykusuna düşkün olsa da şimdi her gün sabah saat 6’da uyanıyor ve güne antrenmanla başlıyor.
Kaynak: 1