Toplu taşıma araçları birçok insanın günlük rutininin bir parçası. En yorgun, en mutlu, en sinirli ya da en huzurlu anlarımıza tanık olan, bazen saatlerce trafikte kalıp vakit geçirdiğimiz yer. Ülkemizde bu durum çok da zor olsa da Alman sanatçı Menja Stevenson kendi ülkesindeki toplu taşıma araçlarını oldukça iyi bir şekilde gözlemlemiş ve sonra aklına bu ilginç proje gelmiş…
Alman sanatçı Menja Stevenson, 2008 yılında oldukça cesaret isteyen bir projeye başladı. Performans sanatı, fotoğraf ve sosyoloji deneylerini bir araya getiren bu projeye ise “Bustour” adını verdi
3 yılını toplu taşımada kullanılan kumaşları kıyafete dönüştürmek için harcadı. Ayrıca taşımacılık şirketlerinden kumaşı almak da ayrıca zorlu bir süreçti
Hazırladığı kıyafetleri aynı desendeki döşemelere sahip otobüslerde giyerek fotoğrafladı
Ayrıca bu kıyafetlerle yolculuk yaparken yolcuların tepkilerini gözlemledi. İlginç bir şekilde yolcular bu benzerliğe şaşırmıyordu
Menja “İnsanların çevrelerindeki çirkinliği kabullendiğini ve bu yüzden herhangi bir tepki vermediklerini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Onlar farkında bile değiller” diyor
“Aynı zamanda her gün gördüğümüz desenler, baskılar biz hiç farkında olmadan hafızamıza kazınıyorlar. Benim müdahalem sayesinde otobüse binenler bu desenlerden haberdar oldu ve gerçekten görmeye başladı”
Bazıları ise inanması zor olsa da Menja’nın projesi için özel olarak tasarlayıp giydiği bu kıyafetlerin koltukların döşemeleriyle aynı olmasının tamamen bir tesadüf olduğunu düşündü…
Menja aslında hepimize her gün gördüğümüz, yanında geçtiğimiz ya da saatlerimizi geçirdiğimiz yerlere ait detayları gerçekten görmediğimizi ve yüzeysel bir şekilde baktığımızı hatırlatıyor
Siz her gün kullandığınız toplu taşıma araçlarının döşemelerini hatırlıyor musunuz?
Kaynak; 1