Yaklaşık üç senedir devam eden koronavirüs pandemisi nedeniyle hayatımız önemli ölçüde değişti. Biliyoruz, artık virüs kelimesini duymak dahi istemiyorsunuz. Ancak ne yazık ki başka bir virüs insanlığı tehdit etmeye başladı. Maymun çiçeği olarak adlandırılan bu virüs şu ana kadar 14 ülkede görüldü. Dünya Sağlık Örgütü, tespit çalışmalarının artmasıyla birlikte vaka sayılarında da artış beklediklerini açıkladı. Peki maymun çiçeği virüsü bizi endişelendirmeli mi? Gerçekte neler oluyor? Detaylara birlikte bakalım.
Dünya Sağlık Örgütü, maymun çiçeği semptomlarının 2-4 hafta arasında sürdüğünü ve ölüm oranlarının %3-6 arasında olduğunu açıkladı
1980’li yıllarda küresel aşılama faaliyetleri sonucunda yeryüzünden silinen çiçek ile maymun çiçeği virüsü arasında bazı genetik benzerlikler bulunuyor. Bu nedenle çiçek aşısı yapılan kişiler, bu yeni virüse karşı bir miktar koruma altında. Virüs, Orta ve Batı Afrika’daki tropik yağmur ormanlarında yaşan hayvanlarda bulunuyor. Virüsün ise bu bölgeye seyahat edenler ve hayvan satın alan kişiler tarafından yayıldığı düşünülüyor.
Virüsün en belirgin semptomları arasında; ateş, baş ağrısı, yorgunluk, deride döküntü ve lezyonlar bulunuyor. Deri döküntüleri çoğu zaman ateşten 1-3 gün sonra başlıyor. Bu semptomlar başladıktan 2-4 hafta sonra genellikle kendiliğinden geçiyor. Fakat semptomlar ortaya çıktığında kendiliğinden geçmesini beklemek yerine doktora başvurmak gerekiyor. Vücuttaki lezyonlar, döküntü bölgeleri ve çeşitli vücut sıvıları aracılığıyla virüs bulaşabiliyor.
Virüs, yabani hayvanların vücudunda bulunuyor. İnsana bulaşarak doğal yaşam alanının dışına çıkan bu virüs yayılmakta zorlanıyor
Bu virüsün büyük kitlelere yayılması için yakın temasın uzun süreli olması gerekiyor. Bu nedenle maymun çiçeği salgınları çok dar bir çerçevede ve kısa süreli oluyor. Maymun çiçeği virüsünün daha çok cinsel birliktelik sırasında bulaştığı düşünülüyor. Bu nedenle çoğu vakada lezyonlar, genital bölgede görülüyor. Uzmanların açıklamalarına göre tespit edilen vakaların çoğu biseksüel ve erkek.
Maymun çiçeği, bulaşıcılığı yüksek bir virüs olarak görülmüyor
Uzmanlara göre bu virüsün, yeni bir karantina dönemi başlatması oldukça düşük bir ihtimal. Ancak virüsün davranış şeklini değiştirmesi uzmanlarda endişe yaratıyor. Oxford Üniversitesi’nde profesör Peter Horby, bu virüsün ikinci bir Covid olmadığını ama yayılmasını önlemek için “harekete geçmek” gerektiğini ifade ediyor.
Maymun çiçeği bir DNA virüs olduğu için Covid veya grip virüsü gibi hızlı bir şekilde mutasyona uğramıyor
Ancak Zika ve Ebola virüs örneklerinde de olduğu gibi, maymun çiçeğinin yayılma fırsatı yakalaması için mutlaka mutasyona uğraması gerekmiyor.
Örneğin profesör Adam Kucharski, “Ebolayı her zaman kolay kontrol altına alınır bir virüs sanıyorduk, ama öyle olmadığını anladık” ifadelerini kullanıyor.
Birçok uzman, gerekli tedbirler hızla alınırsa bu salgının kendi kendine yok olacağını düşünüyor
Bilim insanları vakaların birbirleri ile ilişkisini tespit edemedi. Başka bir ifadeyle virüsün insandan insana bulaştığını henüz söyleyemiyoruz. Uzmanlar, maymun çiçeğinin bilinen bir virüs olduğunu ve bununla ilgili elimizde aşı ve tedavi yöntemlerinin bulunduğunu söylüyor. Bu nedenle şimdilik endişelenecek bir şey olmadığını belirtiyorlar. Yine de Dünya Sağlık Örgütü, yaz aylarındaki festivaller ve toplu birlikteliklerin, yayılmayı hızlandırabileceği uyarısını yapıyor.