Bipolar bozukluk denilen psikiyatrik durumdan hepimiz haberdarız ancak detayları hakkında bilgi sahibi değiliz. Son yıllarda bazı televizyon yapımlarında karakterlere yüklenen bu psikiyatrik durum hakkında biraz daha bilgilendik belki fakat yine de konuya dair eksiğimiz var haliyle.
Tedavisinin gerçekleştirilmemesi halinde ölümle sonuçlanabilecek kadar ciddi bir hastalık olan bu psikiyatrik bozukluk en iyi ihtimalle genel sağlık durumunda bozulmaya yol açarak ne kadar sorun yaratabileceğini ortaya koymaktadır aslında.
Önce tıp dergisi olan The Lancet’t ardından da New York Times’da bir yazı yayımlandı. Yazı bipolar bozukluğun fotoğraflanması olarak özetlenebilecek ilginç bir projenin detaylarını veriyordu.
1. Matthieu Zellweger’e ait olan olan bu proje bipolar bozukluk hastalarının yaşadıklarına ışık tutacak cinsten
Matthieu Zellweger, işi gereği bir psikolojik rahatsızlığı fotoğraflamak istedi. Bu konuda ne yapabileceğini düşünürken bipolar tanısı konulan bir arkadaşına danışmayı akıl eder. Arkadaşının muzdarip olduğu bu durum için “görünmez özür” tamlamasını kullanan fotoğrafçı, tüm hastaları ilgilendirebilecek bir farkındalık yaratmayı hedefliyor aslında. Ona göre bipolar bir zeka geriliği olmadığı gibi aksine bipolarlar arasında çok zeki hastaların olduğu gerçeğiyle de yüzleşilmesi gerektiğini belirtiyor:
“Bir süredir onunla vakit geçiriyorum ve beni gerçekten şaşırtan şey de bipolar hastalar arasında çok zeki insanların oranının daha fazla olması. Pek çoğu rahatsızlığı konusunda çok şeffaf. Hayatlarına nasıl bir etkisi olduğu hakkında düşünmüşler. Onlarla konuşmak çok ufuk açıcıydı.”
2. Fotoğraftaki bu adam, içinde kendisiyle konuşup zihinsel alanını ele geçirmeye çalışan insanlar gördüğü rüyalarını anlatıyor
3. Zellweger’in bir buçuk sene boyunca yaşadığı Zürih Üniversitesi Hastanesinin kapalı acil psikiyatri koğuşundan hastane bahçesinin görünümü. Kimi hastaların dışarı çıkmasına kendi güvenlikleri için müsaade edilmiyor
4. Yazar ve besteci Emily Maguire, daha da üretken olduğu ve aklı ile kimliğini kaybettiğini sandığı manik nöbetleri tasvir ediyor
5. Proje için ülkesinden ayrı kaldığı 18 ay Zellwerger için pişmanlıktan öte öğretici olmuş
Zellweger, İsviçre’de yaşıyor ama bu proje için Britanya’da 18 ay geçirdi ve manik çıkışlarla depresif inişler arasında gidip gelen bipolar bozukluk sahibi insanlarla ve onların aileleri veya sevgililerini deneyimlediğini belirtti. Deneyimlerini paylaşmaya açık hasta hakları grupları ve tedavi merkezlerinde konunun peşine düşmesi “şans” olarak yorumlayan Zellweger bu 18 aylık süreci öğretici bulduğunu ifade ediyor ve ekliyor:
“Bozuklukla ilgili çok sayıda yanlış kanı var. Hastaların çoğu ise bunları yalanlamaktan hoşnut. Ruhsal hastalıklarla ilgili böyle bir damgalama mevcut. Hastalardan biri bana, arkadaşına bipolar olduğunu söyleyince arkadaşının kendisine ‘Beni baltayla mı kovalayacaksın yani?’ demiş. İnsanlar bipolar hastaların kontrolsüz veya tehlikeli olduğunu sanıyor. Ama gördüğüm tek saldırgan davranış insanların kendi kendilerine saldırmasıydı.”
6. “Bu adam manik nöbetleri sırasında nasıl yerin içine doğru kayıyormuş gibi hissettiğini, sadece manik nöbetler sırasında ulaşılabilen dünyalara nasıl kapıların açıldığını anlattı”
7. “Şiddetli, depresif nöbetlerden kurtulmak için elektroşok terapisi alan bir kadın. Elektroşokun hayatını kurtardığını söylüyor”
8. “Manik nöbet geçiren bir kadın, huzur ve heyecan arasında titreyerek, Zürih Üniversitesi Hastanesinde sigara içme salonunda”
9. Bu süre içinde Zellweger’in hastalık ve hastalıkla mücadele konusundaki görüşleri değişmiş
Zellwerger’in projesi kendisine de çok şey öğretmiş. Başta bu psikiyatrik bozuklukla ve onunla mücadele etme biçimleri hakkındaki kavrayışının artırmış itiraf eden fotoğrafçı bunun kimi zaman mantığa aykırı olarak algılanacak bir şekilde gerçekleştiğini de ifade ediyor:
“Bir hasta manik nöbetlerinde keyiften kendini kaybettiğini söylerken, diğeri işaretler gördüğüne, hatta sadece kendisinin anlayabileceği gizli mesajlar duyduğuna inanıyor. Diğerleri varlık üzerine düşündüklerini, inişlerle çıkışlar arasındaki kişinin kim olduğunu merak ettiklerini söyledi.”
“Bir kadın, aynı anda iki kişi gibi hissettiğini” söyledi. Biri açık renkli, diğeri koyu. Hangisinin kendisi olduğunu çözemiyordu.”
10. Zürih Üniversitesi Hastanesinde bir kadın, acil psikiyatri koğuşu sakinleri için olan dolaşma alanında
11. Bir adamın parkta eroin hazırlarken fotoğraflayan Zellweger, sık sık madde kullanımıyla ilişkilendirilen bipolar bozukluğa toplumun onaylamadığı davranışların eşlik edebileceğini belirtiyor
12. Zellweger deneyimlerini aktarırken yüzünü gülümseten bir “şahitlikten” bahsediyor
Tüm bu süre içinde çok keyifli anlar yaşadığını da aktaran fotoğrafçı, bipolar olan bir kadının evlendiği törende yaptığı şahitliği anlatıyor:
“Bütün bir ömrü birlikte geçirmişler, çok güçlü bir aşk hikayesi… Eşi, karısının manik nöbetleri sırasında son derece yaratıcı olabildiğini biliyor. Gerçeklikten koptuğu zaman muhabbetin muhabbeti açtığını söyledi. Düşmeye başladığında, tartışır ve beyninin keşfettiklerini anlatırdı.”
Konuyu haberleştiren ve yayımlayan New York Times’ta yazılana göre Zellwerger, bebek düşürme dahil hassas konuları önceden ustalıkla ele almış.
13. İlgi duyması, başka insanların hayatına dokunabilmeyi sevmesi fotoğrafçının işini kolaylaştırıyor ve gizlenmemesi gerekenleri açığa çıkarıyor
Zellweger’in konuyla ilgili yarattığı motivasyon ve verdiği tavsiye, çok basit:
“Kalbimin derinliklerinde, bu insanların hayatlarına bir ilgi duyuyorum. Bir reçete yok; bu konuya yaklaşımımız samimi olmalı, yargılayıcı değil. Bu fotoğrafları çekmem, kısmen bu konuların gizli saklı, belgelenmemiş veya tabu olmasından kaynaklanıyor. Fakat bunlar görülmesi ve anlatılması gereken konular.”
14. Bir koltukta oturan şiddetli depresyon yaşayan bir hastanın yansımasıyla, Zürih Üniversitesi Hastanesi acil psikiyatri koğuşunun avlusu
15. Çizimleriyle poz veren ressam L’Aziza, manik nöbetlerinin çizmeye ve yaratmaya yönelik bastıramadığı ve engelleyemediği bir içgüdüye yol açtığını söylüyor
16. Bir başka fotoğrafta ise Maguire’i objektifin karşısında görüyoruz
Maguire, başarılı kariyerini besleyenin bu hastalık olduğunu söylüyor. Çünkü ona göre manik nöbetleri sırasında yazdığı ve ürettiği besteler oluyor.
Sanatçı, manik nöbetlerini karakterize eden kişisel unsurlarının bir portresini üretmesi için, Zellwerger’le çalıştığını açıklıyor.
17. Bipolar bozukluk üzerine kısa notlar
Eskiden manik depresif olarak anılan bipolar bozukluğa günümüzde iki uçlu bozukluk adı da veriliyor. Bunun sebebi iki farklı ruh durumunun yaşanması. Nasıl mı?
İki ayrı hastalık dönemleriyle karakterize olarak açıklanan bu psikiyatrik durum hastanın “iki uçlu bozukluk” şeklinde bir teşhisiyle tedaviye yöneltiliyor. Bu hastalık dönemlerinden bir tanesinde mani adı verilen taşkınlık, diğerindeyse çökkünlük olarak ifade edilen depresyon durumu bulunuyor.
Birbirlerine zıt gibi görünen bu iki hastalık dönemi yatışma ve alevlenmelerle seyrederken hastalık dönemleri dışında hastanın olağan davranışlar sergilediği konunun uzmanlarınca açıklanıyor. Fakat bu olağanlaşma tüm hastalar için geçerli olmuyor çünkü bazı hastalarda günlük yaşamı kısmen etkileyen kalıntı belirtiler görülebiliyor.
İki uçlu bozukluk toplumdan topluma değişse de yaklaşık oranlara sahip bir hasta verisi sunuluyor. Konunun uzmanlarının sunduğu verilere göre ortalama olarak yüzde 2 ile yüzde 3 civarında görülen bu hastalıktaki cinsiyetler arası görülme sıklığı eşit olarak biliniyor. Hastalığın görüldüğü ortalama yaş aralıkları ise 20–25 arasında seyrediyor.
18. Kalıtsal sebepler göz ardı edilmemeli
Hastalığın ortaya çıkma nedenleri arasında genetik etkenler azımsanmayacak orandadır ve ortalama olarak 2/3 oranında genetik nedenler sorumlu tutulmaktadır.
Nedenlerden bir diğeri ise beyinde hücreler arası iletiyi sağlayan kimyasal maddelerin taşınmasında veya düzeylerinde ortaya çıkan değişikliklerdir ve beyinde iletiyi bozarak düşünce, bellek, öğrenme ve duygu durumunun düzenlenmesini etkiler.
Stresli veya travmatik olaylar da iki uçlu bozukluğun ya da diğer adıyla bipolar bozukluğun ilk hastalık döneminin ortaya çıkmasına neden olabilir veya ilerleyen nedenleri tetikleyebilir. Bu durum için kimi zaman ailede görülen bir ölüm, işini kaybetmek, doğum veya taşınma gibi olaylar sebepler arasında gösterilebiliyor.