Türkiye’deki birçok genelevin patroniçesi Matild Manukyan’ı tanıyanınız var mı? Yaptığı işle ve kazanmış olduğu servetle ilginç bir kariyere sahip Manukyan üstelik bir zamanların vergi rekortmeni. Çalkantılı yaşantısı ve farklı kariyer tercihine sahip Manukyan’ı biraz yakından tanıyalım.
Varlıklı bir aileden gelen Manukyan, Notre Dame de Sion Lisesi’ni bitirdikten sonra terzilik yaparak iş hayatına başlar.
Karaköy’de kiraya verdiği babasına ait binaların kirasını ödeyemeyen bir kiracısının ortaklık teklifiyle, genelev işletmecisi olarak ona ün veren bu ticari girişime adımını atar.
Uyguladığı sıkı ve kar elde etmeye yönelik politikalarla işlettiği genelev sayısını yıllar içerisinde 37’ye çıkararak kariyerinde hızla tepelere tırmanır.
II.Albülhamid döneminde Avrupa’dan gelen turistler için açılan Karaköy Zürafa Sokak’taki genelevlerin çoğunu zamanla yönetimine alması kariyer başarısının bir örneği.
Genelevlerden kazandığı paraları gayrimenkule dönüştürerek, ailesinden kalan gayrimenkul sayısını artıran Manukyan 90’lı yıllarda 6 kez vergi rekortmeni seçilir.
Yani miras değil alın teri.
Başarısını devlet de sayısız kere takdir eder. Vergi rekortmeni seçildiği için devlet ve ekonomi kuruluşları tarafından verilmiş bolca ödülü var.
Dönemin gazete ve televizyonlarında bağışlarına dair sayfalarca haber var.
”Ben namusumla kadın satıyorum.”
Başarılı olduğu kadar keyfine de düşkündür.
O günlerde Türkiye’de aynısından çok az bulunan Rolls-Royce marka arabasını, garajından hiç çıkarmayıp yalnızca içinde viski keyfi yaptığı günlerde çıkardı.
Öldüğünde mal varlığı açıklanan Manukyan genelev işletirken neler neler almamış ki!
Mal varlığı açıklandığında 2000’den fazla gayrimülkü olduğu ortaya çıktı. Bunların arasında en bilinenleri 500 daire, 50 dükkân, 4 han, 4 yazlık, 220 ticari taksi plakası, 37 genelevi, 40 bina, 2 fabrika, Kalamış’ta yat, bir Rolls-Royce, dört BMW ve dört tane de Mercedes otomobil ile Antalya’da bir otel yer alıyor.
Kiracıları arasında birçok daire ve apartmanın dışında, Şişli Belediyesi ile Şişli Adliyesi de yer alıyor.
Ona ait binalarda ”M&M” logosu yer alır. Özellikle Şişli ve Osmanbey taraflarındaki birçok binanın girişinde metalik ”M&M” görüyorsanız, o binalar genç Türk erkeğinin alın terinden yapılmış demektir.
1994 yılında küçük yaşta kız çalıştırmaktan göz altına alınır.
Tutuklanma talebiyle Şişli Adliyesi’ne sevk edilen Manukyan aynı gün serbest bırakılır.
Serbest bırakılmasının sebebi ise iddialara göre; kirada bulunan Şişli Adliyesi’nin mal binasının Manukyan’a ait olması ve ne tesadüftür ki aynı gün kira gününün gelmiş olması. Bu iddiaya göre patroniçe o ayın kirasını almayarak serbest bırakıldı.
Tabii Manukyan’ın bu popülerliğinden rahatsız olan kesimler de vardı. 90’lı yıllarda faal olan Hizbullah terör örgütünün 1994 yılında yaptığı itirafta, Manukyan’a suikast bilgisi yer alıyor.
1995 yılında aracına yerleştirilmiş olan bombanın patlaması sonucu şoförü ve koruması yaşamını yitirirken, kazadan sağ kurtulan büyük Mama’nın ayağı kırılır.
8 ayda 12 ameliyat geçirerek ayağı düzeldi.