Gezilecek sayısız güzellikte yer var dünya üzerinde muhakkak…Ama gezmenin de bazı gereklilikleri bulunuyor; zaman, para gibi. Bunlar gezemeyişimizin bahaneleri. Oysa gerçekte ihtiyacımız olan tek şey, doğru bir plan. Amacımız gezmekse o kadar da zor değil yani hiçbir şey. Doğru bir planlama ile dünya üzerinde sahip olduğumuz güzelliklerin farkına varabiliriz. Unutmamak gerek.
Yaşadığımız yerden bunaldığımız, masallara inanmak istediğimiz zamanlar için; dünya üzerinde bulunan o büyülü, masal gibi yerleri listeledik. Bu yerleri gördükten sonra, bulunduğunuz yerden koşarak uzaklaşmak isteyeceksiniz.
1. Hollanda’nın lale tarlaları
Lalenin Hollanda’daki tarihi eskilere, taa 16.yy. a kadar uzanıyor. Bugünse, Hollanda’da her yıl üç milyar lale soğanı ekiliyor, Mart’tan Ağustos’a kadar da bu tarlalar ziyarete açık oluyor. Masallardan fırlamış gibi görünen bu çiçek tarlalarını yürüyerek ya da bisikletle gezebiliyorsunuz. Bunların en popülerleri Hollanda’nın batısında Leiden ve Den Helder şehirlerinde bulunuyor. Gerçek olamayacak kadar güzel ve çocuk kitaplarından bir resim gibi…
2. Sørvágsvatn Gölü, Faroe Adaları
Danimarka’ya bağlı özerk Faroe Adaları’ndaki Sørvágsvatn Gölü, 6 km uzunluğuyla takımadaların en büyük gölü. Deniz seviyesinden yüksekliği sadece 30 metre olmasına karşın gölün etrafındaki dik uçurum ve belli bir açıdan görüntü alma sayesinde göl denizden yüzlerce metre yukarıdaymış gibi görünüyor. Vagar adası bu gölün dışında da yüksek uçurumları, nadir kuşları ve yeşil otlakları ile farklı doğal güzelliklere sahip bir yer…
3. Preikestolen uçurumu, Norveç
Ryfylke bölgesindeki uçurumun kenarında bulunan 25 metre genişliğindeki bu kaya, denizden 604 metre yükseklikte. Ve uçurumun 10 bin yıl önce Buz Çağı’nda oluştuğu düşünülüyor. Adeta Hollywood filmlerinden çıkmış gibi…
4. Neuschwanstein Şatosu, Bavyera-Almanya
Bavyera eyaletinin güney batısındaki Alp Dağlarının eteklerinde yer alan bu şato, parıldayan kireçtaşı cephesi, gösterişli kuleleri ve içindeki şövalye zırhlarıyla masalsı bir şatoda olması gereken her şeye sahip. Öyle ki Disneyland’daki Uyuyan Güzel Şatosu ile Disneyworld’deki Sindirella Şatosu’na esin kaynağı olduğu söyleniyor…
5. Çarpık Ev, Polonya
Polonya’daki 4000 metre karelik bu çarpık ev, çocuk kitapları çizeri Jan Marcin Szancer ile ressam Per Dahlberg’in eserlerinden esinlenilerek yapılmış. Bu ev, bir sahil kasabası olan Sopot’ta yer alıyor ve içerisinde alışveriş merkezi, restoranlar ve bir radyo istasyonu bulunduruyor…
6. Sagrada Familia, Barcelona-İspanya
İspanya’nın en ünlü mimarlarından biri olan Antoni Gaudi’nin tasarımı olan bu Roman Katolik kilisesi UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesinde. Gaudi 1926’da öldüğünde yapının sadece dörtte biri tamamlanmıştı, bu yüzden inşaatı hala mimarlar tarafından sürdürülüyor. Ve Gaudi’nin 100. ölüm yıldönümü olan 2026’da projenin tamamlanması planlanıyor. Bu hayal ürünü yapıt, sırlarla dolu bir şato gibi…
7. Tayvan’da bir köy: Taichung Köyü
Tayvan’da 1940’lı yıllarda ulusalcı askerlerin yaşadığı köylerden ayakta kalanları bugüne kadar birilerine ev olmaya devam etmiş. İşte bu köylerden biri olan Taichung‘da, Huang Yung-fu isimli sanatçı bütün alanı parlak renklerle ve detaylı illüstrasyonlarıyla doldurmuş. 84 yaşında resim yapmaya başlayan sanatçının çabaları Taichung’u turistlerin yoğun olarak uğradığı bir noktaya çevirmiş durumda. Köyün takma adıysa “Gökkuşağı Köyü”…
8. Colmar, Fransa
Colmar, Fransa’nın doğusunda, Alsas-Loren bölgesinde yer alıyor. Ortaçağ’dan kalma renkli eski evleriyle ünlü ve Fransa’nın şarap kentlerinden biri. Kentte güzel meydanlar, çeşmeler ve su kanalları bulunuyor ve bu yönüyle “Fransa’nın Küçük Venedik”i olarak anılıyor. Burası adeta bir peri masalı kenti gibi…
9. Bled, Slovenya
Bled Gölü ve bu gölde bulunan Bled Adası, dünya üzerindeki muhteşem yerlerden biri. Bir masal mekanı gibi görünen bu adada, Hz. Meryem’in göğe yükselişine adanmış bir de Hz. Meryem Kilisesi bulunuyor. Göl, orman ve ada gerçek olamayacak kadar güzel ve insana kendini bir masalın içindeymiş gibi hissettiriyor…
10. Hallstatt, Avusturya
Avusturya’da küçük bir kasaba olan Hallstatt, UNESCO’nun “Dünya Kültür Mirası” listesinde yer alıyor. Doğal güzelliğinin yanı sıra 7000 yıla varan da bir geçmişi var. Sessiz sakin ve doğayla iç içe kasaba, ölmeden görülmesi gereken yerler arasında…
11. Manarola, İtalya
Manarola, dik kayalık bir arazi üzerine kurulmuş muhteşem güzellikte bir kent. Demiryolu, Manarola’ nın altından geçirilmiş ve istasyonu da kasabanın dışına kurulmuş. Bu yüzden istasyon, kayalıkların yamacında mükemmel bir görüntü oluşturuyor.
12. Albarracin, İspanya
İspanya’nın orta kesimindeki dağlarda kurulmuş olan Albarracín, şu anda yaklaşık 1.000 kişinin yaşadığı çok eski bir kasaba. Irmakların suladığı yemyeşil çayırlarla ve kendisiyle aynı ismi taşıyan Albarracín sıradağlarıyla çevrili. Burası, Arnavut kaldırımı dar sokaklarında bulunan tarih kokan etkileyici yapılarıyla dikkat çeker. Çatıların üst üste binen saçakları, oymalı ahşap balkonlar ve çoğu hayvan şeklinde olan değişik kapı tokmakları da şehrin tipik özelliklerindendir.
13. Bibury, İngiltere
İngilitere’nin güneybatısında yer alan dağlık Cotswold bölgesinin en şirin köylerinden birisidir Bibury. Dik çatılı evleri, geniş ve yemyeşil tarlalara komşu olan Bibury’de, mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında 17. yüzyıldan kalma Arlington Sıraevleri geliyor.