1936’da ünlü aktris Mary Astor, o kadar büyük bir Hollywood skandalının merkeziydi ki, ilk sayfada yer alan Hitler’in haberini önüne geçmişti. Astor’la ayrı düşen kocası ona karşı kullanmak için günlüklerini çalmıştı. Astor’ın günlüklerinde ise birçok aşk ilişkisinin detayları yazıyordu. Basının tüm ayrıntıları öğrenmeye çalıştığı sırada Astor, onun iyi bir anne olmadığını kanıtlamaya çalışan bir avukat ile mahkemeye çıktı. The Purple Diaries’de Joseph Egan, Astor’ın günlüğünün Hollywood’daki ilk büyük seks skandalı ve daha önce hiç görülmemiş bir sansasyon olduğunu yazdı. Ancak Astor kariyerini, kızını ve itibarını kaybetmekle karşı karşıya kalsa da, bundan hiç utanmadan mücadele etti.
Ayrıca bu yazıyı okumak isteyebilirsiniz: “Tacizden Mücadeleye: Hollywood’da Çığır Açan Reese Witherspoon ve Etkileyici Hayat Hikayesi”
Franklyn Thorpe, Mary Astor’ın ünlü bir oyun yazarı ile ilişkisi olduğunu okudu
1936’da bir doktor olan Franklyn Thorpe ve Mary Astor evliydi. Ayrıca Marylyn adında bir kızları vardı. Her iki tarafında sorunları mevcuttu. Astor, günlüğüne “Franklyn’i artık sevmiyorum… Ondan sıkıldım ve mutsuzum.” yazarak boşanmak istediğini belirtiyordu. Ancak ne zaman ayrılmaya çalışsa, şiddetli tartışmalar yaşadılar. Astor, otobiyografisinde “Hayatımız genellikle küçük şeylerin üzerine kurulu olan bir dizi patlamaydı.” diye yazdı.
Franklyn’nin Astor’ın günlüklerini çalması ikilinin ilişkisinde dönüm noktası oldu. Astor’ın, kendisi hakkındaki gerçek fikirlerini okudu. Ayrıca onun oyun yazarı George Kaufman’a karşı güçlü duyguları olduğunu keşfetti.
Pulitzer Ödülü’nü iki kez kazanan Kaufman, ayrılma niyeti olmayan 20 yıllık karısıyla açık bir evlilik içindeydi. Thorpe olayı biliyordu ama Astor’ın Kaufman’dan ne kadar hoşlandığını bilmiyordu. Astor, günlüklerinde Kaufman için “Hala bir pus içindeyim; güzel pembe bir parıltı. Güzel, şanlı ve umarım bu benim son aşkımdır. Deneyimlerimdeki hiçbir şeyle üstesinden gelemiyorum.” diye yazdı.
Franklyn intikam almak istiyordu. Bu nedenle Astor’a şantaj yaptı
Franklyn Thorpe, Astor’dan Marylyn’in velayetini ve maliyesinin kontrolünü vermesini istedi. Ayrıca istediklerini yapmadığı takdirde günlüklerini halka açıklayacağını söyledi.1930’lu yıllarda zina, özellikle bir kadın tarafından yapıldığında büyük tepkiye ve öfkeye neden oluyordu. Franklyn bu çifte standarda güveniyordu. Astor gribe yakalandığında Franklyn, yatağının yanına gelip onu azarladı ve tehdit etti. Zayıf ve hasta olan Mary Astor, en sonunda boşanma anlaşmasını imzaladı ve ona istediğini verdi.
Mary Astor çocuğu için her şeyi riske attı
Ancak Franklyn sadece bununla kalmadı. O ve Astor ne zaman tartışsa, çocuğunu götürmekle tehdit etti. Daha sonra Astor, Franklyn’in çocuğa zarar vermeye başladığını iddia etti. Astor mahkemeye, “Onu o kadar sert salladı ki, dişleri tıngırdadı ve dudaklarını ısırdı. Sonra ona tokat attı ve küçük vücudunda çürük izleri oluştu.” dedi.
Sonunda Astor’ın Avukatı Roland Rich Woolley, Thorpe’u şantajla suçlayarak gözaltına aldırdı.. Astor, bunun bir skandal olacağının farkındaydı ama kızını da korumak istiyordu.
Mary Astor günlüğünü uzaktan morumsu bir renk gibi görünen kahverengi bir mürekkeple yazmıştı
Günlükler, gözaltı davasının odak noktasıydı. Muhabirler, gizemli günlüklerin her ayrıntısı için birbirleriyle yarışıyordu. Mahkemede günlüğün bir sayfasını gören muhabirler, Astor’ın günlüğü mor mürekkeple yazdığını söylediler. Bu ayrıntı, olaya bir miktar ima ekledi. Mor, genellikle tutkuyla ilişkilendirilen bir renktir ama günlükteki mürekkebin rengi mor değildi. Astor, günlüğünü uzaktan morumsu bir renk alan kahverengi bir mürekkeple yazdı. Ancak Astor’ın günlüğüne Mor Günlük (The Purple Diary) lakabı takılıp kaldı.
George Kaufman hapse girmemek için New York’a kaçtı
Bu arada Kaufman’ın duruşmayla hiçbir ilgisi yoktu. İfade vermesi emredildiğinde mahkemeye gelmedi. Öfkeli Yargıç Goodwin Knight, onun tutuklanması için bir mahkeme emri çıkardı. Ancak Kaufman, polis onu yakalamadan önce New York’a giden bir trene bindi. Yargıç onun Los Angeles’a girmesini yasakladı ve Los Angeles’a geldiği takdirde hapse gireceğini söyledi.
Franklyn’in sadakatsizlikleri duruşma sırasında ortaya çıktı
Mahkemede Franklyn’in yaptığı sadakatsizlikler ortaya çıktı. Astor ile evli olduğu zamanda Norma Taylor adında bir kadınla da ilişkisi vardı ve Taylor onu küçük kızı Marylyn’in önünde çatalla kovalamıştı. Başlangıçta Thorpe, Taylor’la olan ilişkisini reddetti. Ancak Woolley onların öpüştüğü bir fotoğraf çektikten sonra Franklyn gerçekleri anlatmak zorunda kaldı.
Astor’ın ilişki yaşadığı kişilere puan verdiği söylentileri yayıldı
Gerçek günlüğün yokluğunda, basın pornografik bir sahtekarlıktan alıntılar yayınladı ve bunlar arasında Astor’ın sevgililerini bir puan kartında derecelendirdiği söylentisi de vardı. Bir gazete, Astor’ın günlüğü hakkında şunları yazdı: “Hollywood’un aşk turnuvalarında resmi olmayan bir golcüydü. Dört sayfa, sinema dünyasının en ünlü erkeklerinin cazibesini içeriyordu. Kaufman kesinlikle zirvedeydi.”
Mary Astor her gazeteye dava açamadığı için söylentileri durduramadı.
Mary Astor günlük yüzünden sıkıntılı dönemler yaşıyordu. Bunun üzerine stüdyo yöneticileri, ondan davadan vazgeçmesini istediler
Mary Astor, MGM’de Dodsworth (1936) filminin çekildiği son gün yapımcı Sam Goldwyn’in ofisine çağrıldı. O geldiğinde, Louis B. Mayer, Jack Warner ve Harry Cohn da dahil olmak üzere büyük film stüdyolarının tüm yöneticileri onu bekliyordu. Astor’ı pusuya düşürerek, film endüstrisine zarar verebileceğini düşündüklerini için velayet duruşmasından vazgeçmesi gerektiğini söylediler. Astor onlara, “Özür dilerim beyler ama gözümü korkutmuyorsunuz. Avukatımın bana tavsiye ettiği gibi bu davanın sonuna kadar mücadele edeceğim.” dedi ve odadan çıktı.
Mary Astor duruşmada çok iyi bir tutum sergiledi
Astor o gün mahkemede siyah bir elbise giymişti. Çok kararlı ve zarif görünüyordu. Derin, net bir sesle konuştu ve agresif çapraz sorgulamada sarsılmadı. Herkes onun çocuğu için “her şeyi riske atan” bir annenin “gerçek yaşam duygularını” sergilediğini kabul etti.
Mary Astor daha sonra, Dodsworth filminde canlandırdığı Edith karakterinden ilham aldığını ve onun kendisi için çok güçlü bir kalkan olduğunu söyledi.
En sonunda halk Mary Astor’ın yanında yer aldı
Yargıç, günlüklerin delil olarak kabul edilemeyeceğine karar verdi. Daha sonra Franklyn’in avukatları basına alıntılar yayınladı. Kısa süre sonra ise Astor’ın samimi düşünceleri ülke çapında yankı buldu. Medya sirkinden bıkan yargıç, Astor ve Franklyn’e bir anlaşma yapmalarını ya da başka bir yol bulmalarını emretti. Sonunda Astor zafer kazandı ve Marylyn’in velayetini yılın dokuz ayında kazandı. Yani Marylyn, bir yılın dokuz ayında annesinde, üç ayında babasında kaldı.
Bu skandal şaşırtıcı bir şekilde Astor’ın kariyerine zarar vermedi. Daha sonra Astor, The Maltese Falcon (1941), Little Women (1949) ve Meet Me In St. Louis (1944) filmlerinde başrol oynayarak daha da popüler oldu.
Yargıç günlüklerin Marylyn 21 yaşına gelinceye kadar kilit altında tutulmasına karar verdi. 1952 yılında çıkarılan günlükler yakıldı. Yakılmayan tek bölüm ise basına sızdırılan alıntılar oldu.
Kaynak: 1