Kamal Tabrizi’nin yönetmenliğini yaptığı 2004 yapımı İran filminin, ülkemizde Kertenkele isminde yerli bir uyarlaması da mevcut. Filmi, Kertenkele dizisi üzerinden değerlendirmenizi kesinlikle önermiyoruz. Oldukça başarılı bir yapım olan film İran Sineması’nın önemli kültlerinden birisi.
Reza isimli bitirim bir hırsızın polisler tarafından enselenmesiyle başlıyor film. Reza evlere girerken ya da polisten kaçarken duvarlara o kadar iyi tırmanmaktadır ki ona “marmoulak” (kertenkele) lakabı takılmıştır. Yine bir hırsızlık sonrası polisten kaçarken adeta bir kertenkele gibi tırmandığı düz duvara yoğun polis ateşi açılınca duvardan iner ve teslim olur. Kodese girdikten sonra kendisi içi adeta bir cehennem hayatı başlar.
Gittiği hapishanenin psikopat müdürü güya onları eğitecek ve cennetlik yapacaktır
Ama mahkumları eğitmek için soğukkanlılıkla kullandığı yöntemler son derece acımasızdır.
Hapishane duvarının dikenli tellerine takılan bir güvercin görünce tırmanıp kurtarmak için izin ister
Müdür eğer duvara tırmanmayı başarırsa onu bir haftalık işlerden muaf tutacağını söyler
Eğer kaybederse de bir hafta hücre cezası alacaktır
Tırmanıp kuşu kurtardıktan sonra müdür bir haftalık hapishane işlerinden muaf olacağını çünkü hücrede yatacağını söyler
Böylece hem bahse tutuşmanın kötü olduğunu kavratmak, hem de duvarlara tırmanması konusundaki cesaretini kırmak istemektedir. Ama mahkumlar, kendilerini eğitmek için de olsa müdürün bu tavrını sahtekarca bulurlar.
Hapishanedeki katı yönetim Reza’nın kendisine zarar verecek kadar bunalmasına sebep olur
Hapishane revirinde tedavi görürken orada misafir olarak bulunan bir imamla aynı odayı paylaşır
Alçakgönüllü imamın hoş sohbeti kısmen içini ısıtsa da kapana kısılmış bir kertenkeledir o. İçindeki bitirim sürekli bana masal anlatma hoca kafasındadır.
İmam banyo yapmak için sarığını, cübbesini bırakıp gidince Reza’nın aklına parlak bir fikir gelir
İmam kılığına girerek gardiyanları atlatır, hedefi yurt dışına kaçmaktır
İşler istediği gibi gitmeyince kendisini, imam atanmasını bekleyen bir kasabanın imamı olarak bulur
Uzun süredir, mesleği imamlık olmayan, bir köylünün idare ettiği caminin cemaati de baya azalmıştır
Cemaatini sınama ayağına namaz kılmayı, abdest almayı bile onlardan öğrenir
Alnını koyduğu küçük taşa Kerbela Taşı diyorlar. Kerbela toprağının çamur halde kalıplara dökülüp fırınlanmasıyla elde ediliyor. Şii İranlılar secde ederken Hüseyin ve yakınlarının katledildiği Kerbela’nın toprağına alınlarını koyuyorlar.
İş vaaza geldiği zaman ise yaratıcılığını kullanmak zorundadır
Evet, bu kısımlar biraz eğlenceli.
Cemaatini ilk olarak revirde tanıştığı imamdan duyduğu vecizelerle tavlar
Birkaç kişiden oluşan cemaati zamanla epey büyür
Zamanla muhitin ali kıran baş keseni bile onun huzurunda imana gelir. Tabi bunda bitirimlik günlerinden kalan dayak atma yeteneğinin da faydası olduğu yadsınamaz.