Mütevazı ve sıradan bir yaşam süren Marie-Louise Giraud, II. Dünya Savaşı sırasında gizlice kadın haklarını savunan cesur bir kadındı. Bir denizcinin karısıydı ve kahya ve çamaşır yıkayıcı olarak çalışan iki çocuğun annesiydi. Gizli olarak gönüllülük esasına göre kürtaj yaptı ve Nazi işgali altındaki Fransa’daki fahişelere oda kiraladı. Kürtaj yaptığı ve başka kadınların da yapmasına yardımcı olduğu için idam edilen, döneminin ağır şartlarına rağmen kadın hakları savunucusu Marie-Louise Giraud’u yakından tanıyalım.
Marie, her kadının anne olmak isteyip istememesine kendisinin karar verme hakkına sahip olduğuna inanıyordu.
İlk etapta kürtaj yapmaya başlamasının temel nedeni de bu.
Kürtaj, devletin doğum oranını artırma ve 1914-1918 savaşından sonra kalan nüfus boşluğunu doldurma arzusu nedeniyle o sırada Fransa’da yasa dışıydı.
Ceza Kanunu, kürtaja izin vermek için ancak annenin hayatını hamileliğin tehlikeye attığı takdirde değiştirildi.
Bununla birlikte, Vichy rejimi, Almanya İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransa’yı işgal ettiğinde, kürtajı bir sermaye suçu haline getirdi.
Marie şüphesiz cesaret gerektiren tehlikeli bir eylem yolunu seçti.
Marie, Cherbourg bölgesinde devlet politikalarından gizli bir şekilde, toplamda yaptığı 27 kürtaj nedeniyle devlet yetkililerinin dikkat radarına girdi ve tutuklandı.
İkinci Dünya Savaşı sırasında kürtaj “ulusa karşı suç” olarak değerlendirildi ve bu suçla itham edilenler ölüm cezası ile cezalandırıldı.
Giraud 30 Temmuz 1943 sabahı, anne olmak isteyip istememesine bir kadının kendisinin karar vermesi gerektiğini savunduğu için, Juliet-Henry Desfourneaux adlı bir cellat tarafından ceza evinde idam edildi.
Marie-Louise Giraud, kayıtsızlaştırma yasallaştırması üzerine, protestolar gerçekleştirerek, kadınların doğum yapmak isteyip istemediklerine kendileri karar vermesine yardımcı olmak için hayatını tehlikeye attı.
1975 yılına gelindiğinde kürtaj Fransa’da, Sağlık Bakanı olarak görev yapan Simone Veil’in duyurusuyla yasal hale geldi.
Kaynak; 1