Yıllardır, kaos ve mutsuzluk içindeki mültecilerin, kendilerine bir yaşam alanı bulmak için yaptıkları zorlu yolculuklar sırasında çekilmiş pek çok fotoğrafına denk geldik. Ama sanıyoruz ki, hiçbiri bu fotoğraflar kadar yüreğimizi acıtmamıştı.
Fotoğrafçı Magnus Wennman, bugüne kadar birçoğumuzun aklına gelmeyen bir soruyu sormayı akıl etti; “peki çocuklar nerede uyuyorlar?”
Küçük mültecilerin yaşadığı bireysel acıları görmezden gelmeyen sanatçı, onların ufacık bedenleriyle hayatta kalma ve kendilerine yuva bulma yolundaki mücadelesini herkese hatırlatmaya kararlı.
Unicef’in raporuna göre 2.4 milyondan fazla Suriyeli mülteci çocuk var. Bunların önemli bir çoğunluğu açlık ve hastalıklarla uğraşıyor. Birçoğu ise ailesini kaybetmiş durumda.
Dünyadaki her çocuğun, uyuyacak güvenli bir yere sahip olma hakkı olmalı. Ama bu çocuklar hepimizin sahip olduğu en temel ayrıcalıktan mahrum kalmış durumdalar: sıcak ve huzurlu bir yatak.
1. Bu Iman’ın hastane yatağındaki 3. günü. Genelde mutlu ve neşeli bir çocuk olan Iman şimdi zatürree ve göğsünde iltihap var.
2. 13 yaşındaki Muhammed hala mimar olma hayali kuruyor, hastane yatağında uzanırken de… Halepli Muhammed, en çok beğendiği binaların yok oluşlarına tanık oldu.
3. Ralia 7, Rahaf 13 yaşında. Annelerini ve erkek kardeşlerini el bombası patlamasında kaybettiler. 1 yıldır, babalarıyla beraber kaçtıkları Beyrut sokaklarında uyuyorlar.
4. Amir bir mülteci olarak dünyaya geldi. 2 yaşında olmasına rağmen, daha tek kelime bile konuşmamış. Annesi, bomba saldırıları sırasında travma yaşadığını düşünüyor.
5. Walaa için uyku saati, bombaların patlama saati demek. Halep’teki yaşamı ona bunu öğretti. Annesi ona yastıklardan kale yaparak, geceleri korkmamasını sağlamaya çalışıyor.
6. Büyükler Macaristan’daki sınır polislerini atlatma planları yaparken, 6 yaşındaki Ahmet de çimlerin üzerinde uyuyor. Babası Suriye’de öldükten sonra Ahmet çantasını alıp ailenin diğer büyüklerinin peşine takıldı.
7. 1 yaşındaki Sham annesinin kucağında. Macaristan sınırının çok yakınındalar. Bir gün önce Avusturya’ya giden mülteci trenini kaçırmışlardı.
8. Lamar’ın Bağdat’daki evi bombalı saldırıda yıkıldı, ama o oyuncaklarını hala hatırlıyor. Ailesiyle birlikte deniz yoluyla Türkiye’den geçerek Macaristan’a geldi. Şimdi de soğuk bir ormanın içinde, battaniyesiyle uyuyor.
9. 2 yaşındaki Fara, hayattaki en sevdiği şeyi, futbolu geride bırakarak evini terk etti. Babası, eline geçen her şeyi topa çevirerek onun spor sevgisini diri tutmaya çalışıyor.
10. Mahdi 1,5 yaşında ve bugüne kadar öğrenebildiği tek şey savaş ve uçaklar oldu. O uyurken yüzlerce mülteci Macar sınır polisleriyle tartışıyor. Uyandığında ise, polis mültecilere biber gazı ve su sıkıyor olacak.
Kaynak; 1