Madame Delphine LaLaurie en çok bilinen seri katillerden biridir. Ancak çok tanınmasının sebebi işlediği cinayetler değil, cinayetleri nasıl işlediğidir. Çünkü kurbanlarını öldürmeden önce onlara acımasızca işkence etmeyi seviyordu. Kurbanlarını kırbaçlıyor ve kemiklerini kırıyordu. Ayrıca tüm kurbanları sahip olduğu kölelerden oluşuyordu. Bu nedenle Madame LaLaurie en acımasız seri katiller arasında yer alıyor. İşte Madame Delphine LaLaurie’nin insanın kanını donduran hikayesi.
Madame Delphine LaLaurie 1787 yılında doğdu ve 13 yaşındayken evlendi
Marie Delphine Macarty, 19 Mart 1787’de New Orleans’ta dünyaya geldi. Sıcak bir yuvası ve dört kardeşi vardı. İyi bir eğitim alan Delphine, 13 yaşındayken üst düzey bir kraliyet memuru olan Don Ramon ile evlendi. Delphine aradan birkaç yıl geçtikten sonra hamile kaldı. 1804 yılında kocasının Madrid’e dönmesi gerekti, o sırada hamile olan Delphine de onunla birlikte seyahat ediyordu. Ancak Don Ramon Madrid’te giderken Havana’da aniden öldü. Delphine kocasının ölümünden birkaç gün sonra kızını dünyaya getirdi ve New Orleans’a geri döndü. İlk kocasının ölümünden 4 yıl geçtikten sonra 1808’de önde gelen bir bankacı, tüccar, avukat ve yasa koyucu olan Jean Blanque ile evlendi. Bu evlilikten dört tane çocuğu oldu. Fakat kocası 1816 yılında esrarengiz bir şekilde hayatını kaybetti.
Nasıl başlarsa öyle gider misali: İlk kurbanını işkence ederek öldürdü
Madame Delphine LaLaurie ikinci kocasının ölümünden sonra tekrar dul kaldı. Ayrıca beş çocuğu vardı. Ancak 1825 yılında kendinden yaşça küçük olan doktor Leonard Louis Nicolas LaLaurie ile tanıştı ve evlendi. Daha sonra kocası ile birlikte 1140 numaralı evde yaşamaya başladı. Delphine’nin ölümle biten evlilikleri onu psikolojik olarak etkilemişti. Oldukça zengin olan Delphine, rahatlamak ve stres atmak için evinde sık sık partiler ve yemekler düzenliyordu.
Madame Delphine LaLaurie çevresindeki insanlar tarafından sevilen bir kadındı. Ayrıca şiddet yanlısı olduğuna dair herhangi bir belirti göstermiyordu. Ancak bir gün evinde vereceği bir yemek öncesinde her şey değişti. 12 yaşındaki kölesi onun saçlarını tararken canını yaktı. Bunun üzerine öfkeden deliye dönen Delphine, genç kölesini ölünceye dek kırbaçladı. Elbette bunun bir cezası oldu. Ancak Delphine sosyetik bir kadındı ve sözü geçen tanıdıkları vardı. Bu nedenle çok küçük bir ceza aldı. Aldığı ceza ne miydi? Sadece 300 dolar…
Madame Delphine LaLaurie zamanla daha da acımasız biri oldu
Kırbaçlayarak öldürdüğü köle onun ilk cinayetiydi ama son olmayacaktı. Delphine iyi bir cerrah olan kocasının yaptığı ameliyatları ve deneyleri izlemekten büyük keyif alıyordu. Ayrıca kocasına yaptığı ameliyatlar ve deneyler hakkında sürekli sorular soruyordu. Elbette bu soruları neden sorduğu nice sonra anlaşılacaktı. Delphine bu soruları sorduğu dönemde kölelerine işkence ediyordu. Onların kemiklerini kırıp aç bırakarak tuhaf deneyler yapıyordu. Böylelikle onları hayvanlara benzetmeye çalışıyordu. Kölelerden çok nefret ediyordu. Hatta kölelere yemek verdi diye kendi kızını bile dövmüştü.
İşkenceler devam ederken LaLaurie malikanesinde aniden yangın çıktı
10 Nisan 1834’te 1140 numaralı LaLaurie malikanesinde mutfakta başlayan bir yangın çıktı. Polis ve itfaiye erleri oraya vardıklarında, 70 yaşındaki köle aşçıyı ayak bileğinden sobaya zincirlemiş buldular. Daha sonra ifadesinde cezalandırılmaktan korktuğu için intihar etmek amacıyla yangını başlattığını söyledi. Ayrıca en üst kata çıkarılan kölelerin bir daha geri gelmediğini belirtti. Bunun üzerine en üst kata çıkan itfaiye erleri, ardından ağlama sesleri gelen kilitli bir kapı ile karşılaştı. İtfaiye erleri kapıyı zar zor açtı. Ancak gördükleri manzara tam bir kabustu…
Odanın içinde hayvanlara benzeyen köleler vardı
İtfaiye erleri odanın içine girdikten sonra gördükleri manzaraya inanamadılar. İçeride duvara zincirlenmiş ölü ve diri köleler vardı. Odadaki koku ve görüntü cehennemden farksızdı. Ancak en kötüsü duvara zincirlenmiş köleler değildi. Ayrıca birçoğuna çeşitli işkenceler edilmiş, elleri ayakları kesilmiş ve kemikleri kırılmıştı. Diğer yandan kemikleri kırılan bazı köleler Madame Delphine LaLaurie tarafından hayvanlara benzetilmişti. Kimisi bir yengeci, kimisi ise bir köpeği andırıyordu. Bu odanın içinde 7 tanesi ölü olmak üzere birçok köle bulundu.
Madame Delphine LaLaurie kaçmayı başardı
Madam Delphine Lalaurie’nin sadık bir hizmetçisi vardı. Kargaşa ve alevlerin ortasında kölesi onu arabanın yanına getirdi ve güvenli bir şekilde arabaya bindi. Kalabalık başlangıçta şaşkına döndü. Öfkeli vatandaşların çaresizce atları tutmaya ve onu arabadan çıkarmaya çalıştıkları söyleniyor. Buna rağmen arabacı kırbacını kullanarak atları öne doğru sürdü ve kalabalığın içinden geçti. Daha sonra onu Fransa’ya götürecek olan bir yelkenliye binip gitti. Arabacı geri döndüğünde, kararlı kalabalık vagonu yok etmeye ve atları bıçaklayarak öldürmeye başladı.
Seri katil Madame Delphine LaLaurie 7 Aralık 1849’da Paris’te öldü. Ölüm nedeni tam olarak bilinmiyor. Ancak çocuklarına yazdığı mektuplarda söylediklerine dayanılarak ona acı veren bir hastalıktan öldüğü düşünülüyor.
Genç Görünmek İçin Bakireleri Öldürüp Kanlarıyla Yıkanan Acımasız Katil Elizabeth Bathory
Kaynak: 1