Ekip yönetmek için liderler farklı yönetim şekillerini benimsiyorlar. Son dönemde öne çıkan lider profilleri ise yatay hiyerarşiyi benimseyen ve ekibiyle aynı ortamı paylaşan, beraber iş yapan, rol model olan liderler. Özellikle büyük şirketlerin liderlerinde gördüğümüz ekibiyle birlikte olan, aynı ortamı paylaşan, yan yana çalışan lider profilleri, hızla bir çok kuruma yayılıyor ve her kurum kendi liderlik anlayışını bu modaya göre değiştirerek ayak uydurmaya çalışıyor.
Bu değişim gerçekleşirken, doğal olarak liderlerin yaptığı hatalar da oluyor. Sürece ayak uydurmak isteyen liderlerin bir kısmı geleneksel patron/yönetici pozisyonundan liderliğe geçerken bocalayabiliyor ya da tam olarak nasıl hareket edeceğini bilemiyor. Biz de bu listemizde sizler için liderlerin yaptıkları hatalardan 6 tanesini derledik. Sizler de gördüğünüz diğer hataları bizlerle yorum bırakarak paylaşabilirsiniz.
1. Net olmayan yönergeler vermek
Liderler ekipleri ile yaptıkları toplantılarda, ekiplerinden ne istediklerini anlatırken net olmak yerine dolaylı iletişimi seçebiliyor. Uzun yıllardır beraber çalışan kişiler arasında dolaylı iletişim hızlı bir anlaşmayı da getirebiliyor. Nitekim dolaylı iletişim ile beraber ekibine istediği yönergeyi verdiğine inanan lider, ekip sürece başladıktan sonra, sürecin konuştukları gibi gitmediğinin farkına varabiliyor. Bu durumda işlerin akmasına ya da önceden planlandığı gibi bir sonuç alınamamasına neden olabiliyor. İletişim karşılıklı bir süreç olduğu için, yönerge verirken iş hayatında özellikle net yönergeler seçerek konuşulan ve karşılıklı anlaşılan planı en yalın haliyle anlatabilmek gerekiyor. Anlatmanın yanı sıra karşıdan gerekli geri bildirimleri de alarak netleştirmek daha hızlı ve net bir sonuç almayı sağlayabilir.
2. Beklenmeyen durumlardan fazla etkilenme
İş hayatında da günlük hayatımızda olduğu gibi her şey planlandığı gibi gitmiyor. İş hayatında riskleri hesaplayarak olası durumlar için çözüm önerileri ve planları hazırlamak için liderler mesai harcıyorlar. Yaşanabilecek bazı durumlar neticesinde sürecin önüne geçebilecek ve tüm ekibi ve şirketi etkileyecek beklenmeyen durumların yaşanması da olası. Bu durumlara liderlerin kendilerini hazırlamaları ve kriz durumlarında hızlı çözümler geliştirerek ekibi ve şirketini yönlendirmesi gerekiyor. İş hayatında yaşanabilecek durumların yanı sıra günlük hayatında da yaşanabilecek beklenmeyen durumların ekibini etkilememesi için yöntemler geliştirmesi de gerekebilir. Liderin çözüm stratejisi yoksa ve o an hatalı bir karar veriyorsa tüm ekibini ve şirketini yanlış yola sürükleyebilir. Liderlerin kendilerini mental olarak olabilecek tüm risklere ve krizlere hazırlaması kadar daha önce düşünmediği durumların yaşanması halinde kendisini hazırlaması ve durumu analiz ederek yeni stratejiler geliştirebilmesi gerekiyor. Bunun için yaşanacak durumlardan en az etkilenecek şekilde kendisini geliştirmeli.
3. Duygusal bağ kurmaktan kaçınmak
Liderlerin çoğu çalışanları ile yakın ilişkiler kurmaktan kaçınmaya çalışıyor. İş sonrası vakit geçirmek, iş dışında sohbet etmek, hobilerini paylaşmak gibi yapılabilecek ortak etkinliklere ekiptekiler katılırken liderler, iyi eğlenceler diyerek uzak kalmayı tercih ediyor. Duygusal olarak kendisini ekip arkadaşlarına ifade etmekten kaçınabiliyorlar ve bu tür paylaşımların uygun olmadığını düşünerek otoritesinin sarsılmasından çekinebiliyorlar. Oysa, liderler ekipleri ile bağ kurdukları kadar güçlü bir ekip yaratabiliyor. Duygusal olarak oluşan güven ve bağ ekibin dinamiğini arttırmaya ve zorlu durumların daha rahat atlatılmasına katkı sağlıyor. Bu nedenle liderler, ekipleri ile arkadaşça ilişkiler geliştirmesi, anılarını paylaşması, yaşadığı durumlar için danışması gibi konularda paylaşımlarda bulunarak ilerleyebilir.
4. Sabit tempoda ilerlemek
Doğru işlediğine inanılan düzeni bozmayı kimse istemiyor. Özellikle önemli bir durum öncesinde pek çoğumuz totemler yaparız ve uğurlu geliyorsa bunu bozmaktan imtina ederek sürekli tekrar edebiliriz. Liderlerde doğru işlediğine inandıkları süreci bozmaktan imtina ederek aynı gitmesini istemektedir. Bu da rahat alanında kalarak kendi kendine yetmeye sağlayabilmektedir. Oysa rahat alanda kaldıkça gevşeme, rahatlık ve nasılsa olur gibi bir döngü içine girilebilir. Bu durumda yaratıcılığı ve ekibin gelişimine ket vurabilir. Bu nedenle aynı tempoda ilerlemek yerine farklı tempolar ile ekibin gelişimini sağlamak liderler için daha etkili bir yöntem olacaktır.
5. Teknolojiden bağımsız iletişimi yürütememek
Teknolojinin gelişimi ile hayatımız çok kolaylaştı. İş hayatımızda bir o kadar kolaylaştı. Pek çok uygulama sayesinde her şeyi yazarak kontrol etmemizi sağlayan pek çok aracı kullanıyoruz. Süreç takip etmek için, toplantı saatleri için, görüşme notları için, planlar için, kişisel gelişim için derken neredeyse her işimizi telefon ya da laptoplarımızdan yürütüyoruz. Liderlerin etkili kullandığı bu uygulamalar ile süreçler çok hızlı ve dinamik bir şekilde ilerliyor. Liderler bazen ekiplerini uzun süre yüz yüze görmeden işlerin yürümesini sağlayabiliyorlar. Ancak internete erişim sağlanamadığında ya da bu cihazlar bozulduğu zaman neredeyse bir uzvumuzu kaybetmişiz gibi hissediyoruz. Bu nedenle etkili liderler teknolojiyi etkili kullanmalarının yanı sıra ekipleri ile yüz yüze vakitler de yaratmaya özen gösteriyorlar. Bu sayede ekip içi iletişim ve güven artarken iş verimini de yükseliyor.
6. Çok zorlamak ya da çok rahat olmak
Liderler ekiplerini yönetirken farklı metotlar kullandığından bahsetmiştik. Bazı liderler ekiplerini çok fazla zorlamayı seçerken bazı liderler ise ekiplerini fazla rahat bırakmayı tercih ediyor. Bu durumda hangisi olmalı? Hangi yöntem daha etkili olacaktır? Ne yazık ki ikisi de ilk anlarda verimli gözükse de uzun vadede ikisi de verimsiz bir çalışma ortamı oluşmasına sebebiyet vermektedir. Çok fazla zorlanan ekip üyelerinin bir süre sonra verimleri düşeceği gibi ekipten ayrılma istekleri de artacaktır. Çok rahat bırakılan ekip üyeleri de gevşeyerek teslim tarihlerini geciktirmeye, yönergeleri yerine getirmek yerine ertelemeye başlayacaklardır. Bu nedenle etkili liderler ortasını bularak zaman zaman ekiplerini rahat bırakırken zaman zaman zorlayacak görevler veriyorlar. Böylece ekip üyeleri zorlu görevler ile gelişirken rahat anlarında da bu gelişimi sindirerek günlük hayatlarına katabilecekleri anlar yaratabiliyorlar.