Dünya, gerçekten de eşsiz manzaralara sahip muhteşem bir yer! Heybetli dağlar, uçsuz bucaksız okyanuslar, yemyeşil ormanlar ve daha pek çok harika görüntü… Ancak bazı doğa olayları, bütün bu manzaralardan çok daha ender. Üstelik bazı insanlara için çok daha heyecan verici. Aurora Borealis, Kutup ışıkları ya da yaygın ismiyle kuzey ışıkları da, şüphesiz dünyayı daha güzel bir yer haline getiriyor! Kuzey ışıkları, pek çok insanın yakından görmek istediği, görenlerin ömürleri boyunca unutamadığı eşsiz bir doğa olayı. Öte yandan bu eşsiz doğa olayına iki Kutup Bölgesi’nde de şahit olmak mümkün! Güney Kutbu’ndaki büyüleyici ışık gösterileri Aurora Australis olarak isimlendiriliyor. Kuzey Kutbu’ndakiler ise Aurora Borealis olarak! Peki, bu gecenin karanlığını renk renk aydınlatan nefes kesici ışıklar nasıl ortaya çıkıyor? Renkleri, neden değişiyor? İşte, kuzey ışıkları hakkında bilmeniz gerekenler…
Aurora Borealis ismi Roma ve Yunan mitolojilerinden geliyor
Kuzey ışıklarının nasıl oluştuğuna geçmeden önce, aurora kelimesinin nereden geldiğine bakmakta fayda var. Bu muhteşem doğa olayı, adını Roma mitolojisindeki Şafak Tanrıçası Aurora’dan alıyor! Böylece kuzey ışıklarının oluşumuna dair ilk ipucu, ışıkların isminde kendisini belli ediyor. Şafak, gün, Güneş… Kuzey ışıklarının ortaya çıkmasını sağlayan en önemli şey Güneş. Borealis ise Yunan mitolojisindeki kuzeyden esen rüzgâr tanrısının ismi.
Güneş’teki korkunç patlamalar, Dünya’da muhteşem bir güzelliğe neden oluyor
Bildiğiniz gibi, gezegenimizdeki yaşam için oldukça önemli bir yıldız olan Güneş, devasa bir kütleye ve muazzam bir enerjiye sahip! Bizler çoğu zaman hissetmiyoruz ancak Güneş’in bu muazzam enerjisi, derin uzayı her gün önemli ölçüde etkiliyor. Güneş’te her an korkunç büyüklükte patlamalar meydana gelir. Bu patlamalar sonunda, büyük bir enerji açığa çıkar. Güneş patlaması olarak isimlendirilen bu olayın sonunda Güneş’ten uzayın derinliklerine doğru büyük kütleler halinde plazmalar fırlar! Yine patlamalarını etkisiyle oluşan Güneş rüzgârları sebebiyle, ortaya çıkan serbest haldeki tanecikler inanılmaz bir hızla uzaya savrulur. Elbette bu taneciklerden Dünya da nasibini alır! Ancak Dünya’nın manyetik alanı, bu parçacıklarını büyük bir bölümünü saptırır. Böylece, Güneş’ten savrulan parçacıklar, Dünya’ya zarar veremeden, uzayın derinliklerine doğru yeni bir yolculuğa çıkar. Ancak bazı parçacıklar -ki bunların sayısı bütüne bakıldığında son oldukça azdır- atmosfere girmeyi başarır. Dünya atmosferi, uzaya gönderemediği yüklü parçacıkları, kutuplara doğru yönlendirir.
Atmosfere girmeyi başaran ve kutuplara yönlenen parçacıklar, burada başta oksijen ve azot olmak üzere çeşitli moleküllerle karşılaşır
Güneş’ten gelen parçacıklar, atmosferde en yoğun olarak bulunan oksijen ve azot molekülleriyle çarpışır. Meydana gelen bu çarpışma sırasında moleküller enerji kazanır. Normal enerjilerine döndükleri sırada ise foton yaymaya başlarlar. Ortaya çıkan fotonların miktarı o kadar büyüktür ki, sonunda yekpare bir ışık şöleni ortaya çıkar. İşte, kuzey ışıkları genel hatlarıyla bu şekilde oluşur.
Kuzey ışıkları neden farklı renklerde görünür?
Kuzey ışıklarının farklı renklerde görünmesine neden olan şey, Güneş’ten gelen parçacıkların farklı moleküllerle etkileşime girmesidir. Örneğin parçacıklar yoğun olarak oksijen molekülleri ile çarpışırsa kırmızı ve yeşil tonlarda ışıklar ortaya çıkar. Azot molekülleri ile çarpışan parçacıklar ise mavi veya mor ışıkların gökyüzünü aydınlatmasına neden olur. Bu nedenle, parçacıklar ile moleküller arasındaki etkileşimin hangi yükseklikte meydana geldiği, oluşan renkler açısından oldukça önemli. Mavi ve mor renkli kuzey ışıkları genellikle 100 kilometrenin altındaki yüksekliklerde oluşuyor. Yeşil ve tonlarındaki ışıklar ise 100 ila 240 kilometre arasındaki yüksekliklerdeki etkileşimler sonucu açığa çıkıyor. Öte yandan, yeşil ve tonlarındaki kuzey ışıkları, eşsiz doğa olayını en yaygın örneği konumunda. Ayrıca 240 kilometreden daha yüksekte ise kırmızı renkli ışıklar oluşuyor.
Kuzey ışıkları farklı renklerde olabileceği gibi farklı şekillerde de oluşabilir
Kuzey ışıklarının farklı şekillerde meydana gelmesindeki temel nedenin de yükseklik olduğu tahmin ediliyor. Buna göre, farklı yüksekliklerde farklı şekillerde kuzey ışıkları oluşabilir. Ancak kuzey ışıklarının yaygın olarak 3 şekli vardır. Ark şeklindeki kuzey ışıkları gökkuşağını andırır. Şerit şeklinde ortaya çıkan kuzey ışıkları hareket ediyormuş gibi görünür. Hareketin hızı ise, moleküller arası enerji yoğunluğuna göre artar veya azalır. Son olarak sütun şeklindeki ışıklar ise, uzaya doğru süzülen devasa bir ışık kütlesi olarak görünür.
İlginizi çekebilir: Kuzey Işıkları’nın Masalsı Gösterilerine Tanık Olabileceğiniz 11 Yer