İnsanlık tarihi boyunca kadınlar bastırılıp örselendi ve içlerindeki o doğayla bütünleşmiş sesleri kısıldı. Yazar Clarissa Pinkola Estes de Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabında kadınların yapması gereken ilk şeyin içlerindeki doğal sesi keşfetmek olduğunu söylüyor ve kadınların içindeki sınırsız güç ve yaratıcılığı kurtların doğal yabanıllığında yattığını paylaşıyor. Ayrıntı Yayınları’ndan çıkan kitapta yazar, masallar aracılığıyla kadınların çoğu zaman farkında olmadan içselleştirmek zorunda bırakıldıkları eziklik ve yetersizlik duygusuna, bastırılmış cinsel güdülerine çok değişik bir açıdan yaklaşıyor. İçindeki gücü yeniden bulmak isteyen kadınların mutlaka okuması gereken bu etkileyici kitaptan altı çizilesi sözlerden bazıları…
1. “Hepimiz vahşiye özlemle doluyuz. Bu özlemin kültürel olarak onaylanmış pek az panzehiri var. Bize bu tür bir arzudan utanç duymamız öğretildi. Uzattığımız saçlarımızı duygularımızı saklamak için kullandık”
2. “Duyguların dengeli bir şekilde değerlendirilmesi, kesinlikle bir kendine saygı duyma işidir”
3. “Bir kadın, kültürün ve yeryüzünün parçalanmasını bir gecede durduramayabilir, ama kendi bedenine bunu yapmayı bırakabilir”
4. “Sanat önemlidir. Çünkü ruhun mevsimlerini ya da ruhun yolculuğundaki özel veya trajik bir olayı anımsatır. Sanat, sadece kendimiz için değildir, sadece kendi kavrayışımızın bir göstergesi değildir. Peşimizden gelenler için bir haritadır da”
5. “Derin bir yara iziniz varsa, o bir kapıdır; eski, çok eski bir öykünüz varsa, o da bir kapıdır. Gökyüzünü ve suyu tahammül edemeyecek kadar çok seviyorsanız, o bir kapıdır. Daha derin bir hayatı, eksiksiz bir hayatı, makul bir hayatı özlüyorsanız, o da bir kapıdır”
6. “Özlemlerimizi ve hayal kırıklıklarımızı gençken olmaya alıştığımız şeylerin, geçmiş yüzyıllarda bilmeye alıştığımız şeylerin kemikleri üstüne ve gelecekte hissettiğimiz diriliş üstüne döktükçe, dört ayak üstünde sağlamca dururuz”
“…Ruh döktükçe yeniden canlanırız. Zayıf bir çözelti, eriyen narin bir şey olmaktan çıkarız. Hayır, dönüşümün oluş evresindeyizdir artık”
7. “Benim için yalnızlık daha çok kendimle birlikte her yere taşıdığım ve ihtiyaç duyduğumda etrafıma açtığım katlanmış bir orman gibidir”
8. “Kadınların gözleri yarattıkça parlar, sözleri seker, yüzleri hayatla kıpkırmızı kesilir, saçları bile daima ışıl ışıl görünür”
“…Fikirlerle heyecanlanır, olasılıklarla uyarılır, hakiki düşünceyle ateşlenirler ve bu aşamada tıpkı büyük nehir gibi, kendi benzersiz yaratıcı yollarında dışarıya doğru sürekli akmak üzere hareket ederler. Kadınların kendilerini doymuş ve tatminkâr hissetmeleri ancak bu sayede mümkündür.”