Salem cadı mahkemelerinden yaklaşık 200 yıl önce, Avrupa’daki mahkemeler kurt adam yargılamaları yapıyordu. Cadılar kadar duyulmasa da “kurt adam” olarak tanımlanan insanlar da ağır cezalara mahkum ediliyordu. Cezalar kadar iddia edilen suçlamalar da oldukça ürkütücüydü. Çocukları kaçırmak ve insanların derisini yüzmek gibi korkunç suçlamalara maruz kalıyorlar ve acımasızca öldürülüyorlardı. Örneğin 1589’da Almanya’daki cellatlar, kurt adamlıkla suçlanan Peter Stumpp’ı bir araba tekerliğine bağladılar, derisini yüzdüler ve vücudunu yakmadan önce kafasını kestiler. Stumpp’a yapılanlar, Şeytan’la işbirliği içinde olma eğiliminde olan diğer insanlara karşı bir uyarıydı. Ancak ortada ne bir kurt adam vardı ne de şeytanla ortaklık eden.
15, 16 ve 17. yüzyıllar boyunca Avrupa’daki batıl inançlar, siyasi çatışmalar, dini baskılar ve zorlu yaşam koşulları, insanları günah keçisi bulmaya zorladı. Kurt adamlar işte böyle bir zamanda ortaya çıktı. Sanıkların çoğu dilenci, münzevi ya da göçmendi. Birçoğu işkence gördükten sonra kurt adam olduklarını itiraf etti. Tarihçiler bu kişilerin işkence altında konuştukları konusunda hemfikir. Bu insanlardan birkaçı gerçek pedofili ya da seri katil olabilir. Ancak bu kişilerin sayıları oldukça az. Peki kimdi bu kurt adamlar? Yargılamalar nasıl yapıldı?
Kurt adam hikayesi nasıl ortaya çıktı?
İnsanların kurda dönüşebileceği fikri binlerce yıl öncesine dayanıyor. Gılgamış Destanı başta olmak üzere Yunan mitolojisi ve Mezopotamya efsanelerinde insanların kurt adama dönüştüğü sayısız hikaye bulunur. Kurt adamlar Orta Çağ folklorunda da yer alır. Ancak bunlar, genellikle iradeleri dışında hayvana dönüşen ve insan formuna geri dönmek için mücadele eden iyi karakterlerdir.
Kurt adam olarak adlandırılan kişilerin insanları tehdit ettiği düşüncesi, 1400’lü yıllarda Avrupa’daki cadı mahkemeleri sırasında gün yüzüne çıktı. Tıpkı cadılar gibi kurt adamların da toplum için tehdit oluşturduğu düşünülmekteydi. İsviçre’nin Valais bölgesindeki yetkililer; mahsul kıtlığını, topallığı, körlüğü, iktidarsızlığı ve daha pek çok şeyi kurt adamların yaptığını düşünüyordu. Söylentilere göre kurt adam olarak suçlanan 100 kişi, boyunlarına barut çuvalı bağlanarak yakılmıştı.
Kurt adam yargılamaları: Engizisyondan laik mahkemelere
Kurt formundaki insanların var olduğu düşüncesi, ilk önce Burgonya’daki Franche Comte’de ortaya çıktı. Avrupa’nın diğer bölgelerinde olduğu gibi burada da siyasi ve dini karışıklıklar toplumsal gerilimi artırmıştı. Böyle bir ortamda suçlanacak birine ihtiyaç vardı. 1521’de Papa tarafından atanan müfettişler, kurt adam davalarına başkanlık etmesi için bölgeye gönderildi. Soruşturma sonucunda Pierre Burgot ve Michel Verdun isimli iki çoban, yiyecek karşılığında “şeytanla” bir anlaşma yaptıklarını kabul ettiler. Sözde siyah giyinmiş bir adama kendisini kurt adama dönüştürecek bir merhem vermişlerdi. Sonrasında ise cadı toplantılarına katılmışlar ve çocukları avlayıp yemişlerdi! Tabi ki böyle bir olay hiçbir zaman yaşanmadı. Ancak çobanlar işkence görmüştü. Yetkililer, tıpkı cadı yargılamalarında olduğu gibi insanlara gerçekte olmayan şeyi itiraf ettirene kadar işkence ediyorlardı. Sonuç olarak çobanlar “suçlarını” itiraf etti. Ardında insanların gözü önünde yakıldılar. Kısa bir süre sonra başka bir çoban itiraf etmeyi reddetmişti. Sonuç yine değişmedi o da cezaların en ağırı olan ölüm cezası aldı.
Daha sonraki kurt adam yargılamaları da genellikle benzer ayrıntılara sahip. Siyah giyinmiş adamlar, sihirli bir merhem, sanıkları kurda dönüştüren kemer ya da deriler, geç saatlerde cadı toplantılarına katılma ve kana susamışlık… Sözde görgü tanıkları; devasa gözler, uzun dişler ve hızlı koşan insan – hayvan formundaki bu kurt adamları gördüklerini iddia ettiler. İnsanların gördükleri belki bir domuzdu. Belki de hiçbir şey görmediler. Ancak ilgi çekmek ve anlatılanları desteklemek için kurt adam olduğunu söylediler. Bir süre sonra kilisenin otoritesine karşı çıkan Dole’deki laik bir mahkeme, kurt adam soruşturmalarını üstlendi. Bir süre sonra mahkeme, yerel halkı silahlanmaya çağırdı. Yetkililer “onları yakalayın, vurun ve öldürün” şeklinde halka çağrı yapıyordu. Sonuç korkunç oldu. Mahkemelerin keyfi cezaları yetmiyormuş gibi insanlar birbirine düşmeye başladı.
Kurt adamları teşhis edebilmek için doktorlardan yardım alınıyordu
1573 yılında Dole yakınlarındaki bir kasabada çocuklara işkence eden bir psikopat bulunuyordu. İnsanlar bu kişinin kim olduğunu bulamadıkları için suçu yine kurt adamlara attı. Bir gün St. Claude’de devriye gezen bir ekip, ormanda yoksulluk içinde yaşayan Gilles Garnier’i görünce onu çocukları sakatlamakla suçladı. Günler süren işkenceden sonra Garnier, dört çocuğu öldürdüğünü ve insanlara zorla ceset yedirdiğini itiraf etti. İki kasaba arasında yaklaşık 60 kilometre mesafe vardı. Garnier’in her gün oraya yürüyerek gidip gelmesinin imkanı yoktu. Yine de yakılarak öldürülmesine kimse ses çıkarmadı.
St. Claude’un büyük yargıcı Henri Boguet, cadı ve kurt adamların toplumu terörize ettiğine ikna olmuştu. Aynı zamanda kurt adamlar başta olmak üzere farklı “iblis” türleri üzerine yazılar kaleme aldı. Yaşanan her suç olayında aklına hemen kurt adamlar geliyordu. Yalnızca 1598 yılında tam 17 kişiye ölüm cezası verdi. Öte yandan mahkemeler bazen doktorları da görüş bildirmesi için çağırıyordu. O dönemin yaygın bir tıbbi görüşüne göre kurt adamlar melankoliden muzdaripti. Mahkeme sırasında kurt adam olduğu iddia edilen sanık üzüntü ve keder belirtileri gösterirse suçu ispatlanmış sayılmaktaydı.
Kurt adam algısının kaybolması
Kurt adam yargılamaları 17. yüzyılda Almanya, Hollanda ve Doğu Avrupa’nın izole edilmiş kırsal alanlarında devam etti. Ancak yavaş yavaş eğitimli seçkinler, kurt adam hikayelerine inanmayı bıraktılar. Öyle ki 1692 yılında İsveç’in Livonia kentinden Thiess isimli bir adamın kurt adamların yılda üç kez cehenneme gidip geldiğini söylemesi üzerine mahkeme salonunda büyük bir kahkaha tufanı koptu. Daha sonra Thiess, halkı korkutmaktan suçlu bulundu. Önce kırbaçlandı ardından ömür boyu sürgüne gönderildi. 1692 yılındaki bu olay, kurt adam inanışının yavaş yavaş kaybolduğunu gösteriyor. Peki o zamana kadar toplamda kaç kişi kurt adam olmakla suçlandı ve hüküm giydi? Tarihçiler sadece Fransa’da 1520 ile 1630 yılları arasında 30.000 kişinin kurt adam olduğu gerekçesiyle ölüm cezası aldığını söylüyor. Ancak Avrupa’nın tamamını yansıtan bir veri bulunmuyor.
Kaynak: 1