Karen Edwars, 31 yaşında bir anne. Bundan bir sene önce, hamileyken eşiyle birlikte bir karar alıyorlar ve bu kararı uygulayacaklarına dair birbirlerine söz veriyorlar. Bu söz ise şöyle: Kızları doğduktan tam 10 hafta sonra bir seyahate çıkmak ama bu seyahati süresi belli olan bir tatil gibi değil; sanki hayatlarının bir amacıymış gibi gerçekleştirmek. Sonrasında da kızlarına bunu aşılamak!
Gel gelelim çocukları doğuyor; aradan 10 hafta geçiyor; Karen ve eşi Shaun, minicik kızları Esme’yi ve sırt çantalarını yanlarına alıp bu muhteşem yolculuğa çıkıyorlar. Karen “Bu seyahat fikri, aslında birdenbire hayatıma giren küçük kız çocuğuyla ilgili. İnsanın kendi hayatında gerçekleştirmeyi istediği her ne varsa, bunları uygulamak için ilk yapması gereken şey, sıraya koyması; yani bir liste yapması.” İşte bu seyahat üçlüsü, şu anda Tayland’da. Sıradaki hedefleri ise Kamboçya!
Bu gezgin çiftin, seyahate çıkarken henüz 10 haftalık bebeklerini de yanlarına alacaklarını duyan herkes, onların delirdiğini düşünmüş
Ancak onlar tüm tepkilere rağmen evlerini ve arabalarını satıp hemen yola koyulmuşlar
Ve 10 ay boyunca yalnızca bir sırt çantasıyla Asya, Avusturalya ve Yeni Zelanda genelinde seyehat etmişler.
Londra’daki evlerinden ayrılmadan hemen önce minik Esme’nin aşıları yapılmış…
Esme Londra’da doğdu; onun Yeni Zelanda’lı bir annesi ve İrlanda’lı bir babası var.
Çünkü, seyahat bu minik kızın kaderinde var!
O, genelde çok uslu ama koştuğunda onu yakalamak pek kolay olmuyor-muş 🙂
“Aldığımız karardan dolayı hiç pişman değiliz” diyen Karen, Esme’nin farklı manzaralarda büyümesinden dolayı çok mutlu olduğunu söylüyor…
Esme, diğer çocuklarla sosyalleşmek konusunda çok istekli bir çocuk değilmiş. Ama bunun farkında olan ailesi, bunu değiştirebileceğini düşünüyor. Ve Karen şöyle diyor: “Eğer sizde çocuğunuzda böyle bir şey farkediyorsanız; buyrun, parklar ve bahçeler bunun için!”
Ve gezilerinin en garip kısmının, evlerine döndüklerinde gerçekleştiğini
Çünkü Esme, henüz hiçbir yerde uzun zaman yaşamadı. Bu yüzden de aynı yerde fazla zaman geçirmeye alışkın değil. Ve seyahatleriyle, yaşadıkları yer olan Londra karşılaştırıldığında; bu minik kızın istediği şeyleri bulması oldukça zor.
“İnsanlar, çocuklarıyla yolculuğa çıkmanın çok zor olduğunu düşünüyor ama böyle bir şey yok” diyor Karen
“Esme uyuduğunda, bizim bir şeyler içmek için biraz zamanımız oluyordu. Ama biz keyif yaparken o, aniden uyanabiliyordu. İşte kızımızla yolculuk yapmanın tek zorluğu bu.” 🙂
Ve ekliyor: “Esme, istediği her şeyi yapabilen bir çocuk olarak büyüyecek. Sadece, yapmak istediği şeyleri sırayla öğrenmeli”
“Seyahatimizi adım adım paylaşıyorum; bunun deneyimi bize, gözlemi ise sizlere kalıyor”
Karen, seyahati genel bir amaç gibi düşünen bir anne olduğunu ve kızına da bunu öğretmek istediğini söylüyor. Sanıyoruz böyle bir aileye sahip olmak, çok eğlenceli bir deneyim olurdu.
“Unutmayın, seyahat ettiğiniz günler, asla bitmek zorunda değil!
Eğer siz de, bir bebekle seyahat etmenin nasıl bir şey olduğunu merak ediyorsanız; Karen’ın bloguna mutlaka bir göz atmalısınız.