Kraliyet ailesinde yaşam, sadece prestij ve zenginlikle değil, aynı zamanda sıkı bir görgü kurallarıyla da şekillenir. Yüzyıllardır süregelen bu protokoller, aile üyelerinin her hareketini belirler ve kamuoyuna örnek teşkil etmeleri beklenir. Kraliyet mensupları, yemek masasındaki davranışlardan resmi törenlerde nasıl duracaklarına kadar pek çok konuda kurallara uymak zorundadır. Bu kurallar sadece bireysel davranışları değil, aynı zamanda kraliyet ailesinin bir bütün olarak nasıl algılandığını da şekillendirir. Kraliyet mensuplarının bu kurallara uygun bir yaşam sürmeleri, tarihten gelen bir miras ve sorumluluk olarak kabul edilir. İşte kraliyet ailesi görgü kuralları…
1. Otururken bacaklar yana doğru eğilir
Kraliyet görgü kurallarına göre, bir kadının yapabileceği en büyük hatalardan biri dizlerini çaprazlayarak oturmasıdır. Bu, hem görgü açısından hem de sağlık için uygun bulunmaz. Bacaklar ve dizler her zaman bitişik durmalı, ancak ayak bileklerinden çaprazlamak kabul edilebilir. Örneğin, Prenses Kate’in otururken tercih ettiği ve zarif bir görünüm sunan “düşes eğimi” olarak bilinen poz, bu kurala mükemmel bir örnektir. Merhum Prenses Diana da aynı şekilde oturmasıyla tanınırdı. Bu oturma şekli sadece zarafet katmaz, aynı zamanda vücudu daha uzun ve ince gösterir. Ayrıca sağlık açısından da önemli: Bacakları sık sık çaprazlamak, varisli damarlara yol açabilir.
2. Her zaman tahta geçiş sırasına göre dizilirler
Kraliyet ailesi üyeleri, bir tören veya önemli bir etkinlikte bulunduklarında, tahtın varislik sırasına göre içeri girer ve otururlar. Şu anki düzenlemeye göre Kral Charles III ve Kraliçe Camilla en önde gelir. Ardından, Galler Prensi William ve Prenses Kate, çocukları George, Louis ve Charlotte ile birlikte yer alır. Aile üyeleri, bu öncelik sırasına göre hareket eder ve bu kural önemli kraliyet etkinliklerinde sıkı bir şekilde uygulanır.
İlginizi çekebilir:
Özel Durumları Gizli Tutmak Amacıyla İngiliz Kraliyet Ailesi Üyelerinin Kullandığı 7 Kod Adı
3. Reveranslarını zarif yaparlar
Kraliyet reveransı, ailenin en önemli üyelerine saygı göstermek için yapılır. Örneğin, herkes Kral Charles ve Kraliçe Camilla’nın önünde reverans yapmalıdır. Ancak bu hareketin abartılı olmasına gerek yoktur. Kraliyet uzmanlarına göre, aristokratlar kraliyet ailesiyle karşılaştıklarında teatral davranmayı tercih ederler, ancak doğru reverans daha sade bir hareket olmalıdır. Yere kadar eğilmek yerine, bir bacağı diğerinin arkasına koyarak dizlerinizi hafifçe büküp başınızı nazikçe eğmek yeterlidir.
4. Mütevazı giyinirler
Kraliyet ailesi üyelerinin kıyafet seçimlerinde belirli sınırlar vardır. Prenses Diana’nın şıklığı, işlevsellikle birleştirilmişti ve onun tarzı bugün hâlâ birçok kişi tarafından taklit ediliyor. Merhum Kraliçe II. Elizabeth ise dikkat çekici, parlak renkleri tercih ederdi ki bu, kalabalık içinde fark edilmesini sağlardı. Prenses Kate ise renkler, desenler ve dokularla oynamayı sever.
Kraliyet kıyafet kurallarının özü ise mütevazılık, zarafet ve duruma uygunluktur. Kıyafetlerin asla kraliyet görevini gölgede bırakmaması ya da bir skandala yol açmaması gerekir. Prensesler, basit ama şık kıyafetler tercih ederken, dekolteyi kapalı tutarak paparazzilerin istenmeyen fotoğraflar çekmesini önlerler. Örneğin Prenses Diana, arabalardan inerken çantasını bir örtü olarak kullanırdı.
5. Sadece evli kadınlar taç takabilir
Resmi kraliyet etkinlikleri, genellikle beyaz kravatlı davetler olarak bilinir ve bu etkinliklerde taç takmak bir gelenektir. Ancak her kadın taç takamaz; yalnızca evli kadınlar bu onura sahiptir. Bir prenses, evlendikten sonra ilk kez bir taç takar.
Taçlar, aile mirası olarak nesilden nesile aktarılır. Bu yüzden bir kraliyet mensubu, bir kez taç aldığında, onu ömür boyu kullanır. Örneğin Prenses Kate’in seçebileceği üç farklı taç vardır, ancak bunlar aileden miras kaldığı için takas edilmez.
Kraliyet ailesinin zarafet ve disiplin gerektiren bu kuralları, hem sağlık hem de görgü açısından dikkate alınması gereken detaylarla doludur. Zarif bir duruş ve görünüm elde etmek için küçük kurallara dikkat etmek, kraliyet üyeleri gibi asil görünmenizi sağlayabilir.
6. Ailenin diğer üyeleriyle rekabet edilmez
Kraliyet ailesi görgü kuralları listemize devam ediyoruz. Normal ailelerde kardeş rekabeti oldukça yaygındır, ancak kraliyet ailesinde işler biraz farklı. Kraliyet mensupları, her ne kadar kişisel olarak rekabetçi hisler besleyebilseler de, bu durum asla halka yansıtılmamalıdır. Kraliyet uzmanı Fitzwilliams, “Kraliyet mensuplarının rekabetçi olmaları beklenmez” diyor. Bu rekabet, sadece kişisel ilişkilerle sınırlı değil; aynı zamanda resmi programlarına da yansıyor. Örneğin, bir kraliyet üyesi önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapıyorsa, diğer üyeler bu etkinliğe gölge düşürmemek adına o gün veya ertesi gün başka bir kamuya açık etkinlik düzenlemekten kaçınır. Benzer şekilde, kıyafet seçimlerinde de bir uyum gözetilir. Amaç, “kıyafet çakışmaları” yaşamamaktır.
Ancak, bu kurallara her zaman uyulmaz. Fitzwilliams, Prens Harry ve Meghan Markle’ın bu yazılı olmayan kuralları zaman zaman ihlal ettiklerini belirtiyor. Özellikle Harry’nin, otobiyografisi Spare’de, kraliyet ailesine dair birçok detayı gün yüzüne çıkardığını biliyoruz. Daha incelikli bir ihlale örnek olarak, Meghan’ın arkadaşının, Kate’in Trooping the Colour etkinliği öncesinde Meghan’ın yaşam tarzı ürününü sosyal medyada tanıtması gösterilebilir. Bu tür adımlar, kraliyet görgü kurallarına aykırı bulunuyor.
İlginizi çekebilir:
7. Bıçak sağ elle, çatal sol elle tutulur
Kraliyet ailesi mensupları için yemek yemek sadece bir ihtiyaç değil, aynı zamanda bir ritüel. Yemeğe otururken dahi özel kurallar bulunuyor. Kraliyet uzmanları, doğru yemek yeme şeklinin bıçağı sağ elde, çatalı ise sol elde tutmak olduğunu belirtiyor. Bu sırada çatalın uçları aşağıya bakmalı. Yemek yerken bıçakla yemeği kesip, çatal ile itip ağza götürmek önemlidir.
Bir diğer önemli detay ise çatal bıçak takımınızı nasıl bıraktığınızdır. Kraliyet ailesinde çatal her zaman bıçağın üstünde yer alır. Bunun tarihsel bir sebebi var: Orta Çağ’da bıçaklar sadece yemek için değil, aynı zamanda silah olarak da kullanılırdı. Çatal üstte olduğunda, masada kimsenin tehdit altında olmadığı mesajı verilirdi.
8. Ayakta dururken çene yukarıda olmalıdır
Kraliyet ailesi görgü kuralları sadece masada değil, yürürken de devreye girer. Bu yürüyüş tarzında, bacaklar birbirine yakın tutulur ve dizler hafifçe birbirine dokunur. Baş yere paralel, göğüs kafesi yukarıda ve omuzlar geride olmalıdır. Bu zarif duruş, kraliyet ailesi mensuplarının her an asil ve kontrollü görünmesini sağlar. Yeni kraliyet üyeleri bu sanatı öğrenmek için sıkı eğitimden geçer. Bu eğitimlerin bir parçası da başlarının üzerinde kitap taşıyarak yürümek. Bu yöntem, doğru duruşu ve dengeyi geliştirmek için kullanılır.
9. Ayakta dururken bir el diğerinin üstüne koyulur
Kraliyet ailesi mensupları, resmi etkinliklerde uzun süre ayakta durmak zorunda kalır. Bu nedenle, nasıl durdukları da büyük önem taşır. Örneğin Galler Prensesi Kate, ayakta dururken elini diğer elinin üzerine koyarak zarif ve sakin bir duruş sergiler. Bu pozisyon, hem kıpırdanmayı engeller hem de güvenli ve kontrollü bir görünüm sağlar. Ellerin nereye koyulacağını bilmemek, birçok kişi için bir sorundur, ancak bu basit teknik, kraliyet ailesi mensupları için etkili bir çözüm sunar.
İlginizi çekebilir:
Kral Charles’tan Prens Harry’ye: Britanya Kraliyet Ailesi Üyeleri Ne Kadar Kazanıyor?
10. Merdivenlerden inerken daima yukarı bakılır
Resmi etkinliklerde merdivenlerden inmek bile kraliyet ailesi için bir sanattır. Erkek kraliyet üyeleri, eşlerine merdivenlerden inerken yardımcı olur. Kadınlar ise her zaman başlarını yukarıda ve omuzlarını geride tutarak iner. Kraliyet uzmanları başın yere paralel tutulmasının en önemli kural olduğunu vurguluyor. Korkuluğa tutunmak ise korkmuş bir görüntü yaratacağı için hoş karşılanmaz. Bunun yerine, eli korkuluğun üzerinden kaydırmak, daha zarif bir görünüm sağlar. Merdivenlerde ayrıca ayaklarınızı hafifçe dışa çevirmek, daha dengeli ve kontrollü bir iniş sağlar. Bu kuralların tümü, kraliyet ailesinin her an asil, zarif ve profesyonel bir imaj sergilemesini amaçlar. Küçük detaylar, büyük farklar yaratır ve bu farklar kraliyet üyelerinin toplum üzerindeki etkisini pekiştirir.
11. Pahalı hediyeler kabul edilmez
Kraliyet ailesi üyelerinin göz kamaştırıcı yaşamları, sıkça aldıkları hediyelerle daha da renkleniyor. Ancak, sandığınız gibi tüm bu hediyeleri evlerine götürebilme lüksüne sahip değiller. Aksine, bu konuda oldukça katı kurallara uymaları gerekiyor. Kraliyet görevleri sırasında aldıkları hediyeler, sıradan bir gülümseme ve teşekkürden ibaret değil, karmaşık bir protokolün parçası.
Kraliyet uzmanlarının açıklamasına göre, hediyelerin değeri 150 poundu (yaklaşık 194 dolar) aşmamalı. Aksi halde, hediyenin resmi olarak kaydedilmesi gerekiyor. Kraliyet ailesi, resmi görevlerinde aldıkları hediyeleri kişisel mülk olarak değil, Kraliyet Koleksiyonu’nun bir parçası olarak kabul ediyor. Bu da, bu hediyelerin çoğu zaman müzelerde sergilenmesi anlamına geliyor. Peki ne tür hediyeler sorun yaratmıyor? Çiçek buketleri, peluş oyuncaklar veya küçük sembolik hediyeler kabul edilebilir.
12. Çay içerken fincana bakarlar
Kraliyet ailesi üyeleri için çay saatleri bir gelenek olduğu kadar bir sanattır. Bu yüzden fincanın nasıl tutulduğu, adeta bir ince görgü kuralıdır. Windsor ailesi bu konuda birer usta. Eğer siz de bu sanatı öğrenmek isterseniz, işte ipucu: Başparmağınızı ve işaret parmağınızı fincanın sapını kavrayacak şekilde tutmalı, sapın iki ucunda buluşturmalısınız. Her yudum aldığınızda fincana bakarak dökülme riskini kontrol etmelisiniz. Kate Middleton’ın bu konuda son derece başarılı olduğunu söylüyorlar. Kahve mi içiyorsunuz? İşaret parmağınızı sapın içinden geçirmeniz yeterli. Ama ne yaparsanız yapın, serçe parmağınızı havaya kaldırmayın! Bu, kraliyet ailesiyle ilgili yaygın bir yanlış anlaşılma. Gerçekte, bu hareket onlar için bile fazla abartılı.
13. Kabuklu deniz ürünleri yemezler
Kraliyet ailesi görgü kuralları listemizin sonuna geldik. Kraliyet ailesi üyelerinin deniz mahsulleri tüketmeme kuralı, yüz yıllardır süregelen bir gelenek. Ancak bu kuralın nedeni deniz ürünlerini sevmemeleri değil, sağlık kaygılarıdır. Kabuklu deniz ürünleri, gıda zehirlenmesi riskini artırabileceği için özellikle dışarıda yemek yerken kaçınılıyor. Bu kural özellikle resmi görevlerde ve yurt dışı ziyaretlerinde geçerli. Tabii, tatil veya özel zamanlarında belki de bu yasağı esnetiyor olabilirler. Bu kurallar ve görgü kuralları, kraliyet ailesinin günlük hayatlarının düşündüğümüzden daha protokole bağlı olduğunu gösteriyor.
Kaynak: 1