Dünya çapında çapkınlığıyla ün salan VIII. Henry, istediği kadınla evlenebilmek için yeni mezhep kurmuş bir kral. Evet, İngiliz Kilisesi’nin kurulmasının yegâne sebebi Kral Henry’nin Aragonlu Katherine’den ayrılıp Anne Boleyn’le evlenme isteğiydi. Tarihin derinliklerinde kaybolmuş bu bilginin ardından VIII. Henry’nin istediklerini yapabilmek için her şeyi göze alabileceğini artık biliyoruz. Çapkınlığı bir tarafa VIII. Henry, kişisel hırsları uğruna eşleri dahil binlerce kişinin ölümüne sebep olmuştu. Ölümünden önce yaptığı itirafla günahlarının büyüklüğünü kendisi de kabul etmişti. İşte İngiltere tarihinin kural tanımaz kralı VIII. Henry.
VIII. Henry İngiltere’yi 1509 yılından 1547 yılına kadar, bugün hepimize ilginç gelen uygulamalarla yönetti. Henry, en çok infaz kararları ve Papalık otoritesine karşı çıkmasıyla ün salmıştı
Kral VIII. Henry tahta çıktığında, İngiltere halkı bu yakışıklı genci tahtta görmekten mutluydu. Yetenekli bir müzisyen olan Henry, sanatı çok yakından takip ediyordu. Saltanatının ilk yılları hem kral hem de İngiliz halkı hayatından memnundu. Gerçi babasının iki eski bakanını idam ettirmişti. Fakat bu 16. Yüzyıl dünyasında olağan karşılanabilen bir durumdu. 1520’li yıllarda Henry, Aragonlu Katherine ile evliliğinin istediği gibi gitmediğine karar verdi. Eşi kendisine taht için bir varis “verememişti”. Kralın çapkınlıkları artık sarayın dışında da konuşulur oldu. Henry, Norfolk Dükü’nün genç ve güzel yeğeni Anne Boleyn’le evlenmek istiyordu. 16. yüzyıl Hıristiyan hukukunda boşanmalar özel izne tabiydi. Boşanmak isteyen bir de kral olunca doğrudan Papa’nın kendisinden izin alınması gerekiyordu. Fakat ortada büyük bir sorun vardı: Aragonlu Katherine, kutsal Roma- Cermen hükümdarının teyzesiydi. Bu nedenle Papa, boşanma talebinde bulunan Henry’yi tam 6 yıl boyunca oyaladı. 1533 yılına gelindiğinde Henry ve Anne Boleyn gizlice evlenmişti. Haberi alan Papa ise kralı hemen aforoz etti. İpler son derece gerilmişti. İşte Anglikanizm böyle bir ortamda doğdu. İngiltere parlamentosu kralı kilisenin önderi kabul ederek, Papa’nın otoritesini yok saymıştı.
Kral’ın dini reformlarına karşı gelenler acımasız bir şekilde cezalandırılıyordu. İngiltere’de artık şiddetin ön planda olduğu yeni bir dönem başlıyordu
16. yüzyıl İngiltere’sinde büyücülük ve vatana ihanet gibi suçlamaların cezası ölümdü. Özellikle Henry’nin reformlarına karşı çıkan keşişler, işkence görüyor ardından öldürülüyordu. Henry, Papa’ya karşı gelip İngiliz Kilisesi’ni kurduğunda halkının tamamı bu durumu kabul etmemişti. Krala muhalefet ederek kendi inancını değiştirmek istemeyenler barbarca muamele görüyordu. Örneğin Londra’daki Carthusian manastırının James Walworth ve John Rochester isimli iki keşişi, York kalesinin duvarına zincirlerle asılma cezası almıştı. İngiliz halkı keşişler hayatını kaybedene kadar işkenceyi izlemek zorunda bırakıldı. Roma kilisesi James Walworth ve John Rochester gibi acımasızca öldürülen bütün keşişleri şehit kabul etti.
Kral VIII. Henry biraz daha acımasız davranarak, ülkedeki tüm manastır ağını ortadan kaldırmak istedi. Önüne çıkan herkesin sonu ölümdü
1536 yılına gelindiğinde İngiltere’nin kuzeyinde Pilgrimage of Grace ismiyle bilinen bir ayaklanma çıktı. Robert Aske’nin liderliğinde 40.000 kadar insan krala karşı silahlandırılmıştı. İsyancılar, kral Henry’nin tekrar Papalık otoritesine dönmesini talep ediyordu. Henry’nin cevabı tahmin edileceği gibi olumsuzdu. Bu nedenle isyanı bastırması için Norfolk dükünü görevlendirdi. Norfolk dükü isyanı kısa bir sürede bastırdı. Robert Aske tıpkı diğer keşişler gibi kale duvarına asıldı. Bazı sorumlular halkın gözü önünde dört parçaya bölündü bazıları ise diri diri yakıldı.
Bu sırada Henry’nin büyük zorluklarla evlendiği Anne Boleyn’le ilişkisi kötü gitmeye başlamıştı. Boleyn, taht için bir erkek varis doğuramamıştı
Anne Boleyn’in varis doğurma gibi asıl görevinde “başarısız” olması, kraliçenin de ölüm sebebi oldu. Henry başdanışmanı Thomas Cromwell ile iş birliği yaparak Anne Boleyn’e büyük bir oyun oynadı. Kralın iddiasına göre Anne Boleyn zina suçu işliyordu. Bu iddialar tabi ki doğru değildi. Fakat Boleyn ölüm cezası almaktan kurtulamadı. Bu olay VIII. Henry’nin acımasızlığının en büyük kanıtı oldu.
Anne Boleyn’in ölümünden yalnızca 11 gün sonra kral VIII. Henry, Jane Seymour ile üçüncü evliliğini yaptı. Henry’nin bu evlilikten Edward adında bir oğlu oldu. Seymour ise oğlunun doğumundan kısa bir süre sonra eceliyle öldü
Jane Seymour’dan sonra VIII. Henry 3 kez daha evlendi. Evlendiği kadınların sonu ya hapis ya da ölüm oldu. Acımasız kralın gazabını üzerine çeken sadece eşleri değildi. Danışmanları, arkadaşları ya da ailesinden herhangi biri de keyfi cezalara çarptırılabiliyordu.
Bu talihsiz insanlar arasında bugün çok yakından tanıdığımız bir isim de vardı: Thomas More
Thomas More, İngiltere’nin Roma kilisesinden kopmasına karşı çıkıyordu. Aynı zamanda kralın ilk eşi Aragonlu Katherina’dan boşanmasına da sıcak bakmıyordu. Sonuç olarak More, vatana ihanet suçlamasıyla yargılanarak 1535 yılında idam edildi.