Kadıköy’ün tarihi, tarihi yarımada dediğimiz İstanbul’dan çok daha eskilere dayanır. Fikirtepe kazıları olarak adlandırılan kazılarda M.Ö 3000 yılına ait aletler ve iskeletler bulunmuştur.
Şimdilerdeyse Kadıköy bir yaşam tarzı, bir hayat felsefesi belki de. Sıcacık kahvenizi yudumlarken hızlıca okuyabileceğiniz bir yazıyla karşınızdayız. Hadi körler ülkesi ismi nereden gelmiş bir göz atalım!
Kalkedon(Kadıköy) kenti Fenikeliler tarafından Karadeniz’deki kolonilerine ulaşımı sağlamak için kurdukları bir durak şehriydi.
Şehir giderek o kadar güçlendi ki Kadıköy’den İzmit’e olan coğrafyada yayılarak Kalkedonya adında bir ülkeye dönüştü.
Kalkedonyalılar cam eşya, altın küpe gibi süs eşyalarının yapımında çok meşhurdular.
Efsaneye göre M.Ö 658 yılında Megara Kralı Bizas Yunanistan’ın Korent kanalı dolaylarından kurtulmak için yeni bir yer arayışına gitti.
Bu yer arayışında Delf tapınağı kahininin fikrini aldı.
Kahin “körler ülkesinin karşısındaki yerler size yurt olacak.” diye kehanetini söyledi.
Bunun üzerine Kral Bizas halkıyla birlikte yurt aramaya başladı.
Sarayburnu’na gelince buradaki güzellikten çok etkilendi ve karşı taraftaki Kalkedonyalıların şehir kurmaya bu kadar elverişli bir yere değil de karşı yakasına şehir kurmasını körlük olarak adlandırdı..
Bu körlük, kahinin de dediği gibi “körler ülkesinin karşısındaki yer” burasıdır diyerek şehri Sarayburnu çevresine kurdu.
Bu şehre kendi adını vererek Bizans şehrini tarih sahnesine kazandırmış oldu.
Kaynak: 1, 2, 3