Şu an yaşadığımız çağda, hukuk sisteminden toplum düzenine kadar her şeyi oldukça modern geliyor olabilir. Ancak Orta Çağ’da pek çok şehrin karanlık bir yanı vardı. Tarih ve arkeoloji müzelerinde bu bilgilere ulaşabiliyoruz. Özellikle kölelik sisteminin olduğu sınıf toplumlarında işler daha da karışık bir hal alıyordu. Geçtiğimiz günlerde size Orta Çağ’da kötü müzisyenleri cezalandırmak için kullanılan utanç flütünden bahsetmiştik. Orta Çağ’da insanlara verilen cezalar bununla sınırlı değildi. Çok daha fazlası vardı. Öte yandan bu dönemler yalnızca verilen cezalar açısından değil, genel olarak bazı açılardan tüyler ürperticiydi. Geçmişe ışık tutan o dönemlerden eserlerin ve daha fazlasının sergilendiği, dünyadaki 11 ilginç ve korkunç müze…
1. New England Psişik Araştırma Merkezi / ABD
Ed ve Lorraine Warren çifti, 1950’li yıllarda doğaüstü olayları araştırıyorlardı. Ruh bilimci olarak adlandırılan bu kişilerin çözdüğü doğaüstü olaylar da “Conjuring” (Korku Seansı) film serisine konu oldu. Filmi izleyenler çiftin evlerinde müze gibi bir alan olduğunu ve çözdükleri olaylardan “lanetli” olduklarını düşündükleri eşyaları burada sakladıklarını bilir. Filmde yer alan bu detay tamamıyla gerçek. Çiftin karıştığı paranormal olaylara ait eşyalar gerçekten onların o dönemde yaşadıkları evin bodrumunda bulunuyor. ABD’nin Connecticut bölgesinde yer alan bu yer New England Psişik Araştırma Merkezi olarak biliniyor ve ziyaret edilebiliyor.
New England Psişik Araştırma Merkezi’nde Warren çiftinin topladığı binlerce şeytani ve uğursuz nesne yer alıyor. Yer alan şeyler arasında; lanetli ruhları çağırmak için kullanılan bir ayna, ve film serisindeki ünlü Anabelle bebeği de var.
2. Glore Psychiatric Museum – ABD
ABD’nin Missouri eyaletinde bulunan bu müze ise kötü enerjisi ile biliniyor. 1874’te devlet tarafından akıl bulunan bu hastanesi olarak kullanılan bu yer, 1967’de George Glore tarafından müze olarak hizmet vermeye başladı. Bu müzeyi korkutucu yapan ise, tarih boyunca akıl hastalarına uygulanan yöntemlerin burada cansız mankenler kullanılarak gösterilmesi. Elektroşok tedavisinde, kutuya kapatılmaya, bağlanmaya kadar yapılan pek çok insanlık dışı muamele gözler önüne seriliyor. Ayrıca müzede akıl hastaları ile doktorlar arasındaki diyaloglara da yer verilmiş. Müzede oldukça ilginç de bir sanat eseri bulunuyor. Bu sanat eseri; akıl hastası bir kadının midesinden çıkarılmış vidalar, iğneler ve tırnakların da dahil olduğu 1446 parça birleştirilerek yapılmış.
3. Meguro Parazit Müzesi – Tokyo
Japonya’nın Tokyo kentinde yer alan müzeyi ilginç yapan ise müzede 45 binden fazla parazit çeşidinin sergileniyor olması. Dünyada parazitlere adanmış tek müze olan Meguro Parazit Müzesi’nde oldukça tehlikeli olan parazit türleri de bulunuyor. Sıra dışı bu canlılara ilgili duyanların mutlaka gitmesi gereken müze, 953 yılında Dr. Satoru Kamegai tarafından ziyaretçileri parazitlerin çeşitliliği ve yaşam döngüleri konusunda eğitmek amacıyla kuruldu. İki katlı olan bu müzede parazitler hakkında makalelere ve kitaplara da ulaşabilirsiniz.
4. El Museo De Las Momias – Meksika
Oldukça ilginç ve korkutucu bir müze olan El Museo De Las Momias yani mumya müzesinin bir de garip hikayesi bulunuyor. 1833 yılında Meksika’daki kolera salgınından dolayı ölen insanların doğal ortamda mumyalanmış cesetleri 1865 yılında keşfedilince, yetkililer mezar yer için vergi ödemesini talep etti. Ancak ölen insanların ailelerin pek çoğu bunu karşılayamadı. Vergisi ödenmeyen bazı mumyalar ise işçiler tarafından bir binada saklandı. Söylentiye göre işçiler mumyaları görmek isteyenlerden para talep ediyordu. 1900’lerde ise mumyalar turist çekmeye başladı ve 1969 yılında bu yer mumya müzesine dönüştürüldü. 2007 itibariyle müzede toplam 59 mumya sergileniyor.
5. Lombroso Suç Antropolojisi Müzesi – İtalya
Torino, İtalya’da bulunan bu müze adını İtalyan Kriminoloji Okulu’nun kurucusu Cesare Lombroso’dan alıyor. Lombroso, bir kişinin işlediği suçların o kişinin kafatasının boyutu ve şekliyle ilgili olabileceğine inanıyordu. Bu nedenle müzede Lombroso’nun 400’den fazla insan kafatasından oluşan koleksiyonu bulunuyor. Müzede sergilenenler arasında yer alan diğer şeyler ise; Lombroso’nun araştırmalarında kullandığı objeler, o dönemde işlenen suçların belgeleri ve resimleri ile cinayet silahları. Müzedeki en ilginç parça ise şüphesiz Lombroso’nun kendi kafatası!
6. Capuchin Manastırı – İtalya
İtalya Palermo’da bulunan bu yer sonradan müzeye dönüştürülen yerler arasında. 16. yüzyılda yer altı mezarı olarak kullanılan bölge daha sonrasında müzeye dönüştürülerek ziyarete açıldı. Yani müzede göreceğiniz her şey gerçek! Tünel ve odacıklardan oluşan bu yer altı mezarında kadınların, çocukların ve erkeklerin cesetleri bulunuyor. Ölüler sınıflara göre ayrılıyor ve sergilenen 8 bin mumya bulunuyor. Müze alanının kuru ve soğuk havası nedneiyle cesetlerin birçoğu çok iyi korunmuş durumda.
7. Siriraj Tıbbi Müzesi – Tayland
Tayland’ın başkenti Bangkok’da bulunan bu müze ölüm müzesi olarak adlandırılıyor. Tıp uzmanları ve öğrenciler için değerli bir kaynak olan bu müze aslında 7 küçük müzenin birleşiminden oluşuyor. Müzelerde, hem doğal hem de doğal olmayan ölümlere dair her şey bulunuyor. Hastalıkların bedenleri nasıl etkilediğinden, organlara olan etkilerinden, seri katillerin vahşiliğine ve mumyalanmış insanlara kadar her şeyi bu müzede bulmak mümkün.
8. Museum of Death – New Orleans
ABD New Orleans’da bulunan bu müzenin ismi bile tüyleri ürpertmeye yetiyor. Müzede ölümle ilgili her şey bulunuyor. İntihar aletlerinden otopsi videolarına, kadavralardan iskeletlere kadar pek çok farklı şeyin olduğu müzede, seri katillere ait bazı resim ve mektuplar da sergileniyor.
9. Musee Dupuytren – Fransa
Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan bu müze, anatomik patoloji müzesi olarak biliniyor. Çeşitli hastalıklar ya da genetik nedeniyle deforme olmuş bedenlerin isketlerinin sergilendiği müzede 6 binden fazla örnek bulunuyor. Tabii ki bu örneklerin bazıları oldukça rahatsız edici. 1835’te, saygın bir Fransız cerrah tarafından organ, kemik ve fetüslerin toplanmasıyla açılan müze, Paris’in en çok ziyaret edilen yerlerinden biri. Müzede ayrıca kavanoza koyulmuş çeşitli organlara rastlayabilirsiniz.
10. Medieval Torture Museum – ABD
ABD’nin Florida eyaletinde yer alan bu Orta Çağ işkence müzesi, Orta Çağ’da işkence için kullanılan aletlerin sergilendiği bir müze. Son derece ürkütücü olan müzede; oyuncular ve heykeller tarafından bazı işkenceler canlandırılıyor. Ayrıca müzede işkence aletlerinin nasıl kullanılacağına dair bilgiler yer alıyor. Müzede sergilenen aletlerden bazıları; kafir tırmığı, tabut kafesi ve giyotin gibi aletler bulunuyor. Öte yandan dünya üzerinde Orta Çağ’daki işkenceleri sergileyen başka müzeler de var. Bunlardan biri Almanya’daki Medieval Crime Museum, diğeri ise Amsterdam’da yer alan Torture Museum.
11. Mütter Tıbbi Müzesi – ABD
Philadelphia’da bulunan bu müze adından da anlaşılacağı gibi bir tıp müzesi. Müzede tuhaf tıbbi örnekler bulunuyor. Müzede tıp tarihine ışık tutuluyor. Günümüzde Philadelphia’da Tıp Fakültesi tarafından yönetilen müzenin en çarpıcı parçası ise, şüphesiz Einstein’in beyninin bir parçası. Ayrıca müzede, 140 insanın kafatasından yapılmış bir duvar, siyam ikizlerinin yapışık karaciğeri ve alnından boynuz çıkmış bir kadının balmumu heykeli bulunuyor.
Kaynak: 1