Korku kitapları tüm dünyada en fazla okunan türler arasında yer alıyor. Gece korkudan uyuyamayacağımızı bilsek de olayların perde arkasını öğrenmek için korku türündeki kitapları bir türlü elimizden bırakamıyoruz. Aslında bu durumun çok temel bir nedeni var. Korku kitapları pek çok alt türe ayrılsa da çoğunlukla psikolojik gerilimle harmanlanıyor. Bu ise okurda merak uyandırarak okuma motivasyonunu güçlendiriyor. Bu nedenle kitapların biri bitmeden hemen başka bir korku kitabı arayışına geçiyoruz. Siz de gizemli ve mistik olayların içine sürüklenmek istiyorsanız tüm zamanların en çok okunan 13 korku kitabına göz atabilirsiniz. İşte o kitaplar ve konuları…
Korku kitapları dışında korku filmlerine de ilgi duyuyorsanız birbirinden kaliteli korku filmleri listemizi inceleyebilirsiniz.
1. Stephen King – Hayvan Mezarlığı
Korku kitapları listemize, usta yazar Stephan King’in beyazperdeye de aktarılan kitabı Hayvan Mezarlığı ile başlıyoruz. Louis Creed ve ailesi yaşadıkları bir travmanın ardından sakin bir kabaya taşınmaya karar verirler. Yeni evlerine yerleştikten kısa bir süre kedileri kaybolur ve ölü olarak bulunur. Louis, kızının bu duruma çok üzüleceğini düşünür. Komşuları Jud, kediyi geri getirmenin bir yolu olduğunu belirtir. İşte bütün felaket de bundan sonra başlar. Jud ve Louis kediyi hayvan mezarlığına değil evlerinin yakınlarındaki bir Kızılderili mezarlığına gömer. Söylentilere göre bu mezarlığa gömülenler, kısa bir süre sonra tekrar dirilir. Gerçekten de kedi ertesi gün canlanıp eve dönmüştür. Bir süre sonra Creed ailesi için acı olaylar üst üste yaşanmaya başlar. Doğaüstü olaylarla kurgulanmış bu kitap, size gerilim dolu anlar yaşatacak.
2. Howard Phillips Lovecraft – Deliliğin Dağlarında
Miskatonic Üniversitesi’ne bağlı bir ekip, bilimsel araştırma yapmak amacıyla Antarktika yolculuğuna çıkar. Ekibin en temel amacı, ölü kıta olarak adlandırılan Antarktika’da milyonlarca yıl önce yaşamış canlıların fosillerini bulmaktır. Bilim insanları Antarktika’ya ulaştıklarında daha önce örneği görülmemiş bir fosil türüyle karşılaşır. Bunun üzerine grup ikiye ayrılır ve farklı yerlerde çalışmaya başlarlar. Bir süre sonra aralarındaki telsiz iletişimi kesilir. Ekibin lideri William Dyer ve asistanı kaybolan grubu aramak için yola koyulur. Bu yolculuk onların hayal dahi edemeyeceği bir keşifle sonuçlanır. Korku filmlerinden fırlamış gibi görünen groteks yapıların olduğu kadim bir şehirle karşılaşırlar. Dünyanın ölü olarak bildiği bir kıtada “Eskiler” adı verilen bir uygarlık vardır! Eskiler artık bu şehirde yaşamıyordur. Ancak geride bıraktıkları, bilim insanlarına dehşeti yaşatacaktır. Okurların kitap kapağını kapattığında, korku duygusunu yeniden tanımlamak isteyeceğine eminiz!
3. Josh Malerman – Kafes
Netflix filmi Birdbox’a ilham veren Kafes, kıyamet sonrası dünyayı anlatır. Dünya, görülmemesi gereken korkunç “bir şey” tarafından istila edilmiştir. Geride kalan bir avuç insan gibi Malorie ve çocukları için de hayatta kalma savaşı büyük bir trajediyle başlar. Herkesten uzak terk edilmiş bir evde yaşayan Malorie ve ailesi, daha güvenli bir yere ulaşmak için tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Ancak bu yolculuk bilinmeyenlerle doludur. Görülmemesi gereken varlığa tek bir bakış atmak insanları ölümcül bir deliliğe sürüklemektedir. Bilinmeyen bu tehlike karşısında göz bandıyla yapılan yolculuk, tüyler ürperden gelişmelere yol açar. Kafes, akıcı ve soğukkanlı anlatımıyla okuyucuyu diken üstünde tutacak bir maceraya sürüklüyor.
4. Stephen King – Mahşer
2019 yılına kadar Stephen King’in anlatılarını, sadece romanlarda olabilecek ustaca işlenmiş kurgular olarak kabul ediyorduk. Mahşer’i okuduğunuzda bu fikrinizin değişeceğine eminiz! King’in 1978 yılında yayınlanan bu romanı, biyolojik deneyler yapan laboratuvardan hasta bir teknisyenin kaçmasıyla başlar. Kısa bir süre sonra insanlığın %99’unu yok edecek mutasyona uğramış grip virüsü tüm dünyaya yayılmaya başlamıştır. Halk, hayatı kaosa çeviren bu virüse “Süper grip” adını verir. Virüsle enfekte olmayan bir grup insan, kendilerini bu kabustan kurtaracak bir lider aramaya başlar. Hayatta kalan yüzde birlik dilimdeki insanlar; iyiler ve kötüler olarak iki gruba ayrılır. İnsanlık belki de son kez büyük bir savaş verecektir. Tabi bu sırada okur; karantina, izolasyon ve mesafe gibi kavramlarla sıkça karşılaşır. Korku, gerilim, aşk, bilinmezlik ve realizm dolu bu kitap, size çok tanıdık gelecek gerilim dolu bir hikâyeye odaklanıyor.
5. Mary Shelley – Frankenstein
Mary Shelley korku edebiyatına Frankenstein kitabıyla damga vurmuş bir isim. 1818 yılında yayınlanan kitabın günümüzde hala okunuyor olması, Frankenstein’in harika bir kurguya sahip olduğunu gösteriyor. Victor Frankenstein, annesinin zamansız ölümüyle sarsılan bir tıp öğrencisidir. Annesinin ölümü onu o kadar etkilemiştir ki okulda öğrendiği bilgilerle ölümden yaşam üretmeye karar verir. Bu amaç uğruna ölülerden uzuvlarını toplar ve laboratuvarına kapanır. Victor uzun çalışmalarının ardından ölümden yaşam üretmeyi başarır. Ancak yarattığı canlı onu dehşete düşürür. Karşısında soluk ciltli, korkunç bakışlı ve dev bir canavar vardır. Kendi yarattığı bu canavardan korkan Victor Frankenstein, laboratuvarını terk ederek evine kaçar. Geri döndüğünde yaratık orada değildir. Victor kendi vicdanıyla sürekli hesaplaşmak zorunda kaldığı, dehşet dolu günler yaşamaya başlayacaktır.
6. Adam Nevill – Daire 16
Daire 16 gibi bazı kapıların hiç açılmaması gerekir… Burası Londra’nın zengin bir semtinde bulunan 50 yıldır kimsenin adım atmadığı bir dairedir. Daire 16’ya kimsenin gelmesinin bir sebebi vardır. Ancak bazı şeylerin gizli kalması gerekir. Amerikalı genç bir kadın Apryl, teyzesinden kalan miras almak için Londra’ya gider. Daire 16’nın kapısı bir kere aralandıktan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. İlginç ve gerçekçi karakterler, tüyler ürperten gelişmeler ve sürpriz bir son… Son yılların en başarılı ismi Adam Nevill’in Daire 16’sı, heyecanın sürekli tırmandığı gerilim dolu bir kitap.
7. E. T. A. Hoffmann – Şeytanın İksirleri
Alman edebiyatının en bilinen korku-gerilim klasiği olan Seytanın İksirleri, doğaüstü güçler tarafından esir alınan Medardus’un hikayesini konu alır. Medardus, eğitimi bittikten sonra rahip olmayı hayal eden bir keşiştir. Eğitim aldığı manastırda “Şeytanın İksiri” olarak isimlendirilen bir kutsal eşya vardır. İçeni deliliğe ve kötülüğe sürükleyen bu iksire dokunmak kesinlikle yasaktır. Ancak keşişlerin nefislerini terbiye etmek için ortadan kaldırılmaz. Bir süre sonra dünyevi hazların peşinden sürüklenen Medardus, aydınlık ve karanlık tarafıyla yüzleşmek zorunda kalacaktır. Büyük günahlar, işkenceler, korku, ölüm kokan zindanlar, delilik ve lanetin kol gezdiği bu hikâye, korku-gerilim severler için bir başyapıt!
8. William Peter Blatty – Şeytan
Korku kitapları listemize beyazperdenin kült filmi The Exorcist’e ilham kaynağı olan Şeytan ile devam ediyoruz. Gerçek bir hikâyeden esinlenen kitap, Katolik bir rahibin şeytan çıkarma ayinini konu alıyor. Aslında William Peter Blatty’e ilham kaynağı olan olay; 20 Ağustos 1949 tarihli Washington Post gazetesinde çıkan bir haberdi. Haberin öznesi yine Katolik rahip ve 14 yaşındaki çocuktu. Çocuğun ailesi ve komşular pek çok doğaüstü olaylara şahit olduklarını iddia ediyordu. Haberde ise yaşanan olayların detayları anlatılıyordu. William Peter Blatty, bu haberi gördükten sonra kolları sıvadı ve konuyu araştırmaya başladı. Yeni öğrendiği bilgilerle dehşete düşen Blatty, kurguyu güçlendirmek için bazı değişiklikler yaparak yazdıklarını yayınlamaya karar verdi. İnanç ve batıl düşünce üzerine yoğunlaşan bu kitap, korku-gerilim türünün en iyileri arasında.
9. Howard Phillips Lovecraft – Karanlıkta Fısıldayan
Günümüz korku edebiyatını büyük ölçüde şekillendiren Lovecraft, Karanlıkta Fısıldayan isimli romanıyla kendisinden sonra gelen birçok yazara ilham kaynağı oldu. Bilinmeyenin korkusunu anlatan bu kitap, 1927 yılındaki Vermont seli ile başlıyor. Selden sonra suyun üzerinde dolaşan garip canlılar bölge halkında büyük bir paniğe yol açıyor. Bölgedeki bir çiftlikte tek başına yaşayan Henry Akeley, profesör Albert Wilmart’a selden sonra yaşanan garip olaylarla ilgili detaylı mektuplar yazmaya başlıyor. Akeley’in anlattıkları Wilmart’ın rasyonel mantığına ters düşse de profesör olayları araştırmak için Akeley’in çiftliğine tehlikeli bir yolculuğa çıkıyor. Bu sırada Akeley gizli güçler tarafından rahatsız edilmeye başlıyor. Akeley’in anlattıkları yalnız yaşayan bir insanın hayalleri midir yoksa bu olayların arkasında gerçekten kozmik bir güç mü vardır?
10. Josh Malerman – Gölün Dibindeki Ev
İkisi de 17 yaşında olan James ve Amelia isimli iki aşık, göl kenarında buluşmak için sözleşir. James ilk buluşma için kanoyla gezinti yapmanın iyi bir fikir olduğunu düşünür. İkili gölde ilerlerken çalıların ardında dar bir geçit keşfeder. İlk buluşmanın heyecanını artırmak isteyen çift, geçitten geçmeye karar verir. Geçit kimsenin bilmediği farklı bir göle açılıyordur. Tam gezintiyi sonlandırıp geri döneceklerken gölün dibinde iki katlı bir ev olduğunu fark ederler. Meraklarına yenik düşen James ve Amelia göle girip evin içerisine bakmak ister. Girdiklerinde onları büyük bir sürpriz karşılar. Evin içi dayalı döşeli ve her şey yerli yerindedir. Gördüklerinden büyülenen James ve Amelia bu eve sık sık gelmeye başlar. Bu süreçte hem daha fazla yakınlaşırlar hem de yeni evleri üzerinden hayaller kurarlar. Ancak bir evin boş olması o evde kimse olmadığı anlamına mı gelir?
11. Sheridan Le Fanu – Carmilla
1872 yılında yayınlanan Carmilla, vampir edebiyatının en erken yapıtlarından biri. Roman, genç ve güzel bir kızla gizemli bir kadının hayat hikayesine odaklanıyor. Ana karakterlerden ilki Laura, Avusturya’nın en ücra bölgesindeki bir şatoda yaşar. Onun sakin ve sıkıcı hayatı Carmilla ile tesadüf eseri tanışınca son bulur. Carmilla son derece gizemli bir kadındır. Gündüzleri ortalarda görünmez, dualara katılmaz ve geceleri tek başına dışarı çıkar. Ancak Laura o kadar yalnızdır ki Carmilla ile vakit geçirmek ona çok iyi gelir. Laura ve Carmilla’nın arkadaşlığı bir süre sonra yavaş yavaş romantik bir ilişkiye dönüşür. Carmilla geldikten sonra hem kasabada hem de şatoda açıklanamayan olaylar olmaya başlamıştır. Edebiyat tarihinin ilk lezbiyen vampir hikayesini konu alan bu kitap, sadece kendi döneminin değil günümüzün de toplumsal tabularına meydan okuyan bir anlatıma sahip.
12. Stephen King – O
Korku edebiyatının en seçkin örnekleri arasında yer alan O, yedi farklı karakterin bulunduğu iki ayrı zaman diliminde geçer. Olaylar, ABD’nin Maine eyaletinde bulunan Derry isimli kasabada gerçekleşir. Kasabanın kanalizasyonlarında, insanları kendi karanlık dünyasına çeken gizemli bir güç vardır. Bu korkunç canavarla uzun yıllar önce mücadele eden yedi çocuk, artık yetişkin bireyler olmuş ve geçmişte yaşadıkları korku dolu günleri unutmuşlardır. Ancak geçmişin derinliklerine gömülen bu yaratık ansızın tekrar ortaya çıkar. Bunun üzerine bir araya gelen eski arkadaş grubu, “O”nunla yüzleşmeye karar verir. Kitabın akıcı anlatımı, sizi O’nun karanlık dünyasında hissettirecek!
13. Grady Hendrix – Horrorstör
Modern dönemin perili ev hikayesi olarak tanımlanabilecek Horrorstör, hem ismiyle hem de kitap kapağıyla uzun yıllar konuşuldu. Şık tasarımıyla dekorasyon dergisini andıran bu kitap, korku ve gerilimi göz alıcı bir formatta okuyucusuna sunuyor. Hikâye Ohio’daki Orsk isimli bir mobilya mağazasında geçiyor. Çalışanlar her sabah mağazaya geldiklerinde parçalanmış eşyalar ve kırılmış mobilyalarla karşılaşıyorlar. Ancak güvenlik kameraları incelendiğinde bu olayları açıklayacak hiçbir şey bulamazlar. Bunun üzerine mağazada çalışan 3 kişi vardiyalı olarak mağazada kalmaya gönüllü oluyor. Sonrası malum, gecenin ilerleyen saatlerinde dehşet verici olaylarla karşı karşıya kalırlar. Korku edebiyatına farklı bir soluk getiren bu roman, formatıyla okuyucularına alışılmadık bir deneyim yaşatıyor.
Kaynak: 1