Gündelik yaşam, pek çok sürprizle dolu. Heyecan, mutluluk, acı ve keder gündelik yaşamın bir parçası. Korku ve şaşkınlık da öyle! Üstelik gündelik yaşamda karşılaştığımız olaylara ve hissettiğimiz duygulara verdiğimiz farklı farklı ve oldukça ilginç tepkiler var. Korktuğumuzda veya heyecanlandığımızda nefes nefese kalmak da bu tepkilerden biri. Peki ama neden? Birden bire ortaya çıkan bir örümcek veya birinin aniden ve sessizce omzumuza dokunması, neden nefesimiz kesiliyormuş gibi hissetmemize neden oluyor, neden bizi nefes nefese bırakıyor? Gelin bu ilginç sorunun yanıtını birlikte arayalım…
Korkuya veya paniğe neden olaylar karşısında nefes nefese kalmak doğuştan gelen bir tepki!
Bununla birlikte korku, şaşkınlık ve panik hallerinde nefesimiz kesiliyormuş gibi hissetmemizin arkasında, son derece güçlü bir hayatta kalma mekanizması var: Savaş ya da kaç tepkisi!
Savaş ya da kaç tepkisi, potansiyel bir tehlikeyle veya beklenmedik bir olayla karşılaştığımız zaman ortaya çıkan doğal tepkiler bütününe verilen isim
Buna göre vücudumuz bir tehlike anında iki muhtemel tepkiye hazırlanıyor. Bunlardan ilki, adından anlaşıldığı gibi savaşmak. Beynimiz, bir tehlike karşısında savaşmaya karar verdiğinde, tehlikeyi bertaraf edebilecek şekilde harekete geçmek için hazırlanıyoruz. Kaçma tepkisinde ise bir an önce olay yerinden veya tehlikeli durumdan uzaklaşmak için yani kaçmak için çaba gösteriyoruz.
Hem savaşma hem de kaçma tepkisi sırasında vücudumuzda ilginç biyolojik reaksiyonlar ortaya çıkıyor
Savaş ya da kaç tepkisi başta korku olmak üzere bütün duyguların yönetiminden sorumlu beynin amigdala isimli bölümünün faaliyete geçmesiyle ortaya çıkıyor. Amigdala faaliyete geçtiğinde beynin “komuta merkezi” olarak da isimlendirilen hipotalamusa çeşitli tehlike sinyalleri gönderiyor. Hipotalamus ise, korku ve panik anlarında faaliyete geçen “sempatik sinir sistemini” devreye sokuyor.
İşte sempatik sinir sistemi, iş başına geçtiğinde vücudumuzda, amigdalanın uyarılmasıyla başlayan biyolojik reaksiyonlarda inanılmaz bir artış yaşanıyor. Vücudumuz adrenalin salgılıyor, daha iyi görebilmemiz için göz bebeklerimiz büyüyor. Ayrıca kalbimiz normalden çok daha hızlı bir şekilde çalışmaya başlıyor. Çünkü tehlike anında kas gruplarımız normalde olduğundan çok daha fazla bir düzeyde oksijene ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle nefes alıp verişlerimiz de hızlanıyor. Yani nefes nefese kalıyoruz!
Potansiyel bir tehlike veya heyecanlı bir olay karşısında nefes nefese kalma durumu, beynimizde ve vücudumuzda gerçekleşen biyolojik ve fizyolojik değişikliklerden biri!
Yani tehlike anında nefes nefese kalmak, binlerce yıldır insanlığın herhangi bir tehlike karşısında hayatta kalmasına yardımcı olan doğal ve gerekli bir tepki. Ancak bu hayatta kalma tepkisi, bazen gerçek bir tehlikenin yaşanmadığı durumlarda da ortaya çıkabiliyor. Örneğin aniden karşılaştığımız bir örümcek veya dalgın bir anımıza denk gelen yüksek bir ses de nefes nefese kalmamıza neden olabiliyor.
İlginizi çekebilir:
Yaşlandıkça Neden Zaman Daha Hızlı Geçiyormuş Gibi Hissederiz?
Kaynak: 1