Ülkemizde ve dünyada hayvancılık sektöründe kurulan çiftliklerin hallerinin içler acınası oluşuna bu yazıda girmek istemiyoruz. Şansız bir şekilde dünyaya gelmiş ve ömrünün bu kötü talihle devam ederken güzel insanlar, sevgi ve merhametle nasıl da çiçeklenebildiğini anlatacağız bir keçinin; Daisy’nin.
Daisy, Kanada’da bir et çiftliğinde dünyaya gelmiş dünyalar tatlısı bir keçiydi. Fakat kaderinin kötülüğü doğduğu yerde aslında fazla yaşayamayacak oluşuyla başlıyordu.
Bu da yetmezmiş gibi, Daisy henüz minicikken bir grup inek tarafından saldırıya uğruyor ve gözlerini kaybediyor. Bunu takiben birçok hastalık da yaşayan keçi için erken kesim yolu gözüküyor.
Fakat merhamet duyan çiftlik sahipleri bu keçiyi kesmek yerine, zaten yaşadıkları onun için yeterli dercesine yerel bir çiftlik hayvanları kurtarma kuruluşuna veriyorlar.
Daisy’nin hayatı burada değişiyor. Ağır ishalden dolayı bitap düşen bedeni birkaç hafta sonra kendini topluyor. Dilindeki yara iyileşiyor ve kendi başına taze otları yiyebiliyor.
Vücudundaki parazitlerden ötürü tahriş olan cildi ve tüyleri de tedavi ediliyor.
Hayatını dipsiz bir karanlıkta geçirmeye mahkum olan Daisy çoğunlukla yalnızlığından dolayı sarılacağı kişiyi de kendinde buluyor.
Onun bu yürek burkan hali de çiftliğe yeni gelen bir diğer kurtarılmış kuzu ile değişiyor.
Kuzu Merlin de doğuştan kördü ve bu ikili birbirlerine çok hızlı bir şekilde bağlandılar.
Artık birlikte takılan ve uyuyan iki sevimli can, kötü ve talihsiz geçmişlerine rağmen şu anda mutlu ve çimlerde dolayısıya zıplayarak yaşıyorlar.
Ve en önemlisi; yaşıyorlar!
Kaynak: 1