Çocukların ödev yaparken ya da başka bir işle meşgul olurken dillerini sürekli dışarı çıkardığını görmüşsünüzdür. Uzmanlara göre 5 ile 9 yaş arasındaki çocuklar bir şeylere odaklandığında dilini dışarı çıkarma eğilimindedir. Bu durum zihinsel ya da genel bir sağlık sorununa işaret etmiyor. Aksine dili dışarı çıkarmak dil ve motor beceriler arasındaki refleksin güçlü olduğunu gösteriyor. Yetişkinler çoğu zaman konuşurken ya da bir görevi yerine getirirken ellerini ya da mimiklerini kullanıyor. Ancak çocuklarda olduğu gibi bazen yetişkinler de zor görevlere odaklanırken dil çıkarma hareketi yapabiliyor. Peki bu hareketi neden yapıyoruz? Detaylara birlikte bakalım.
Londra Üniversitesi’nde görev yapan Gillian Forrester’a göre bir şeye odaklanırken yapılan dil çıkarma davranışı bağımsız bir sürecin ürünü
Forrester’a göre, eller ince motor aktivasyonu gerektiren hassas bir iş yaptığında farkında olmadan dilimizi çıkarırız. Bilim insanlarının el ve dil arasındaki bu karmaşık ilişkiye dair iki teorisi bulunuyor. İlk teoriye motor overflowing ya da motor taşma ismi veriliyor. Bu kavram, istemli hareketlere istemsiz tepkilerin eşlik etmesi anlamına geliyor. Frontiers in Psychology isimli bilimsel bir dergide yayınlanan araştırma, beynin linguistik becerilere ayrılmış bölgesinin, el becerisine özgü sinir ağlarıyla büyük oranda uyum sağladığını ortaya koyuyor. Bu da el becerisiyle ilişkili bölgede herhangi bir görev için harekete geçen nöronların, ağzı yönlendiren komşu nöral dokulara taşabileceği anlamına geliyor. Sonuç olarak bu teoriye göre, bireyler motor becerilere ilişkin bir işe odaklandığında beyninde ortaya çıkan etki, dil bölgesine taşıyor ve bu durum ağızda istemsiz tepkilere neden oluyor.
Gillian Forrester bu davranışın evrimsel bir geçmişi olabileceğini düşünüyor
Dil ve konsantrasyon arasındaki ilişkiyi açıklayan son teoriye göre, bir şeye odaklanırken yapılan dil çıkarma hareketinin evrimsel bir geçmişi olabilir. Forrester ve meslektaşlarının Cognition isimli bilimsel bir dergide yayımladıkları araştırmada, insanların dilsel becerileri gelişmeden önce elleriyle iletişim kurduğuna dikkat çekiliyor. Bu nedenle söz konusu davranışın, evrimsel sürece dayandığı ileri sürülüyor. Evrimsel süreçte dil, iletişimin en baskın aracı olsa da hala konuşurken el hareketi yapmaya devam ediyoruz. Bilim insanlarına göre dil ve el arasındaki bu bağlantı, evrim kalıntısı olabilir.
Kaynak: 1