Son günlerde yaşadığımız çoğu problemin kökenine inecek olursak gördüğümüz bir gerçek var bilgi eksikliği. Bunu telafi etmenin ve gelişmenin sağlanabilmesi için gerekli olan eylem ise okumak, okumak ve okumak.
Bilginin sınırı yok demiştik sizlere daha önceki yazılarımızda, bunu ısrarla tekrarlıyoruz. Kendime uygun olanı buldum tamam daha fazlasına gerek yok demekle bir yere varılmaz. Her çeşit bilgiyi öğrenmek gerekiyor. Kendi doğrularımızı oluşturabilmek, saygıyı ve sevgiyi tadabilmek buradan geçiyor eminiz.
Okumak ilk adım sonrası ise paylaşmak. Karşımıza güzel bir örnek çıktı ve bunu paylaşarak belki biraz olsun farkındalık yaratabiliriz diye düşündük. Hep beraber bakalım…
1. Bu abi bir seneden fazladır oturduğu apartmanında birkaç kişinin dışında kimseyi tanımadığını fark ediyor ve bu durum için bir şey düşünmeye başlıyor
2. Bulduğu fikir ise mükemmel: ‘Komşu kütüphanesi’ yapmak
3. Kendi kütüphanesinden 40 tane kitabı alarak posta kutusunun üzerine koyuyor ve şu şekilde bir not bırakıyor:’Kitapları yerlerine başka kitaplar koyarak alabilirsiniz’
4. Ayrıca kendisi için özel olan kitapların listesini koyarak onları okuduktan sonra tekrar yerlerine bırakmalarını rica ediyor
5. Kütüphane fikri tüm komşuları tarafından çok beğeniliyor ve çok sayıda kitapları oluyor
6. Bu aslında ufak gözüken fakat oldukça büyük olan hareket sayesinde ufak da olsa kendi kütüphanelerini kuruyorlar ve Romanya’daki başka insanların da bunu yapmasını sağlıyorlar
7. Bu güzel abi sonuç olarak bu hareket ile hem insanları okumaya teşvik etmiş hem de istediği şekilde komşularıyla daha sıkı bir ilişki kurmuş
Keşke biz de komşularımızdan sadece şeker, süt isteyeceğimize kitaplarımızı paylaşsak…