Hepinizin Kolombiya’yı yanlış tanıdığınızı söylesem! Geçtiğimiz yazı Kolombiya’da geçermeden önce çevremdekilere ‘nasıl bilirsiniz’ diye sordum. Hangi Kolombiya, Afrika’da mı? Şu beyaz ticaret, adam kaçakçılığı olan yer mi? Acayip tehlikeli değil mi orası? gibi yanıtlar aldıktan sonra ‘mainstream değilmiş’ diyerek bir oh! çektim. Öncelikle hiçbir yer İstanbul’dan daha tehlikeli değil. Kolombiyalalıların da dediği gibi Papaya’yı ortada bırakmassan hiçbir şey olmaz.
Kolombiya insanların bugün ekmek yiyebilecek miyimden çok hangi müziği dinlesem dediği bir ülke. Sabah 7’de uyanacağını bile bile gece 4’te salsa bardan zor toplarsın. Dertleri tasaları yoktur. Politika ve dinle problemleri de öyle. Kolombiya ve Kolombiyalıları daha yakından tanıyabilmeniz için geçtiğimiz yaz Kolombiya’ya yaptığım seyahatte çektiğim fotoğrafları kullandım. Buyrunuz efendim!
Pablo Escobar’ın beyaz dünyası mazide kaldı
90’larda şehirlerin meydanlarında her Latin Amerika ülkesinde olduğu gibi kara borsa pazarları kurulurmuş. Beyaz tırnaklar kara malları buralarda satarmış. Lakin özellikle son 10 yılda bu meydanlar temizlenmiş. Kolombiya kara tarihi değiştirmek için kamu alanlarından mafyayı atmakla kalmamış bir de yerine okullar ve kütüphaneler yaptırmış.
Brezilya’dan sonra ikinci festival ülkesi
Kolombiya’nın kuzeyinde kalan Barranquilla şehri Rio’dan sonra ikinci büyük karnavalın yapıldığı şehir olmakla beraber kendileri Shakira’nın da has toprağı olmak ünlendi. Festivaller Şubat ayında başlıyor.
Parti kasabası: Taganga
Her Latin Amerika ülkesinde olduğu gibi Kolombiya’nın da bir parti kasabası var. Diğer ülkelere göre henüz fazla gelişmemiş olsada şimdiden oldukça kalabalık bir turist kafilesini kendine çekmeyi başardı. Buraya gelenin birkaç aydan önce çıkabilmesi imkansız. Bizden söylemesi