Tarih öncesi dönemler hakkındaki bilgilerimiz gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Ancak yine de yanıtlanması gereken onlarca soru var. Bunların başında ise, dünyanın o zamanlar nasıl bir yer olduğu ve dünyada hangi canlıların yaşadığı sorusu geliyor. Bugün, tarih öncesi dönemlerde yaşayan canlılar denildiği zaman akla ilk gelen canlılar, dinozorlar. Ancak, elbette tarih öncesi dönemlerde yaşayan tek canlılar dinozorlar değildi. Pek çok canlı türü, pek çok bitki ve hayvan da tarihin bu gizemli döneminde dinozorlara eşlik ettiler. Üstelik daha ilginç olanı bu dönemlerde yaşayan bazı hayvanlar bugün de aramızdalar! Kulağa ilginç gelse de gerçek bu!
Bazı hayvan türleri, milyonlarca yıldır dünyadaki varlığını devam ettiriyor. Bu canlıların ilk ataları, dünyayı dinozorlar ile paylaşırken, günümüzdeki temsilcileri ise bizlerle, yani insanlarla paylaşıyor! Öte yandan bugün varlığını sürdüren bazı hayvan türleri, milyonlarca yıl önce dünyaya hükmeden dinozorların son derece yakın akrabaları! Bu hayvanlar hakkında ilginç olan bir başka şey ise, bazı türlerin milyonlarca yıllık süreçte neredeyse hiç değişmeden günümüze ulaşmaları! Ancak bazı türler aradan geçen milyonlarca yıl sonunda ilk hallerinden epey farklı görünüyorlar! İşte, kökenleri tarih öncesi dönemlere kadar uzanan 10 hayvan…
1. Timsah
Timsahlar, yaklaşık 250 milyon yıl önce erken Triyas döneminde ortaya çıkan “arkozor” olarak isimlendirilen bir dinozor ailesine mensup hayvanlar! Ayrıca arkozorlar, pek çok uzmana göre günümüzde yaşayan kuşların ve timsahların son ortak atası! Bugün bildiğimiz timsahların yaklaşık 95 milyon önce Kretase döneminde ortaya çıktığı düşünülüyor. Bu dönemde ortaya çıkan ilk timsahın ise, yine tarih öncesi dönemlerden kalma Deinosuchus isimli bir sürüngen türünden evrimleştiği düşünülüyor. Kısacası, günümüzün en yırtıcı hayvanları arasında bulunan timsahlar, tarih öncesi dönemlerden beri hem kuşlarla olana akrabalıklarını hem de yeryüzündeki varlıklarını sürdürüyor.
2. Tepeli deve kuşu (Cassowary)
Tepeli deve kuşu, dünya üzerindeki üçüncü büyük kuş türü! Bu ilginç hayvan, genellikle Avustralya’da, Papua Yeni Gine’de ve Endonezya’da yaşıyor. Tepeli deve kuşlarının en dikkat çekici yanı ise, dinozorlar ile olan benzerlikleri. Sırf görüntüleri ile bile bu canlıların biraz küçülmüş dinozorlar olduğunu düşünmemek oldukça zor! Ancak elbette, bu hayvanların dinozorlar ile yakından ilişkisi olduğunu ortaya koyan daha ciddi kanıtlar da var! Bu kanıtlar, tepeli deve kuşlarının fizyolojik özelliklerinde rahatlıkla gözlemlenebiliyor. Örneğin bu hayvanların pençeleri, bir kuşunkinden çok bir dinozorunkine benziyor. Ayrıca, bu hayvanların başlarının üzerinde bulunan ve ibik adı verilen ilginç yapı, bazı bilim insanlarına göre ısı kontrolü için kullanılıyor. Ayrıca, kökenleri tarih öncesi dönemlere kadar uzanan bu hayvanlar son derece iyi yüzücüler…
3. Tuatara
Bu ilginç canlılar, bir zamanlar dinozorlar ile birlikte yaşayan sürüngen türünün günümüzdeki tek ve son temsilcileri konumunda! Bu canlılar, dışarıdan bakıldığında sıradan kertenkeleler gibi görünüyorlar. Böceklerle, örümceklerle, solucanlarla ve hatta küçük kuşlarla besleniyorlar. Ancak, tuatara isimli bu canlıların sıra dışı özellikleri ancak yakından incelendiği zaman ortaya çıkıyor. Çünkü bu hayvan pek çok kertenkele türünde görülemeyecek bir şekilde, uygun şartlarda 100 yaşına kadar yaşayabiliyor. Ayrıca, kafalarının üzerinde yer alan 3. bir göze de sahipler! Bu organın, hareketi algılayıp algılayamadığı kesin olarak bilinmiyor. Bu sıra dışı canlıların kökenleri de tarih öncesi dönemlere kadar uzanıyor. Bu canlıların ilk atalarının 250 milyon yıl önce, dinozorlar zamanında yaşadığı düşünülüyor…
4. Köpek balığı
Köpek balıkları, tarih öncesi dönemlerden önceki dönemlerde de varlığını sürdüren canlılardı! İlk köpek balıklarının yaklaşık 450 milyon yıl önce ortaya çıktıkları düşünülüyor. Yani bu inanılmaz geçmiş dikkate alındığında, köpek balıkları dinozorlardan bile çok daha eski canlılar. Üstelik günümüzde de dünya denizlerindeki hakimiyetlerini sürdürüyorlar! Elbette, milyonlarca yıllık süre zarfında bu türe ait pek çok canlı ortadan kayboldu. Yine yıllar içerisinde farklı köpek balığı türleri de ortaya çıktı. Ancak ne olursa, bu hayvanlar yeryüzünün en kıdemli canlıları olmaya devam ediyorlar.
5. Kertenkele
Dinozorlar ile kertenkeleler, tarih öncesi dönemlerden itibaren pek çok genetik özelliği paylaştılar. Ancak bir noktada, dinozorlar ile kertenkelelerin yolculukları, farklı yönlere ayrıldı! Bu durumu ortaya koyan en net örneklerden biri ise, dinozorlar ile kertenkelelerin bacak yapılarındaki farklılıklar. Dinozor, yere dik bir şekilde inen bacak yapısına sahipken, kertenkelelerin bacakları yanlardan, yere paralel bir şekilde evrimleşti. Öte yandan, bu tarih öncesi canlılar, milyonlarca yıl içerisinde hayatta kalmalarına yardımcı olacak pek çok yetenek geliştirdi. Böylece, farklı özelliklere sahip, farklı kertenkele türleri ortaya çıktı. Böylece kökenleri tarih öncesi dönemlere kadar uzanan kertenkeleler zorlu yaşam koşullarına üstünlük sağladılar.
6. Yengeç
Yengeçler, dinozorlarla veya timsahlarla akraba değiller. Ancak, onlardan çok daha uzun süredir yeryüzündeler. Bu “çok daha uzun süre” ise, yaklaşık 200 milyon yıl kadar! Bugün “at nalı yengeci” olarak isimlendirilen hayvan, tıpkı köpek balıkları gibi 450 milyon yılıdır var olmaya devam ediyor! Çok sayıdaki diğer yengeç türünün ise dinozorlar zamanında ortaya çıktığı biliniyor. Yani 150-200 milyon yıl önce. Üstelik bu dönemde, dünyadaki yengeç popülasyonunda önemli bir artış olduğu tahmin ediliyor. Sayıları bir hayli artan yengeçlerin, farklı coğrafyalarda yeni yaşam alanlarına yayıldıkları, bu sayede çeşitli kitlesel yok oluşlardan bile kurtulmayı başardıkları tahmin ediliyor.
7. Deve kuşu
Bazı bilim insanlarına göre, bugün deve kuşu olarak isimlendirdiğimiz hayvan, doğrudan dinozorlardan evrimleşti! Kanatlı ve uçabilen ancak görece daha küçük bazı dinozor türleri hayatta kalabilmek için farklı yaşam alanlarına yerleştiler. Yerleştikleri yeni yaşam alanlarında hayatta kalabilmek için, tamamen yerde kalmaları gerekiyordu. Bu nedenle uçmak, bu canlılar için işlevsel bir özellik olmaktan çıktı. Böylece, tam bu noktada “tersine evrim” gerçekleşti. Böylece bir zamanlar uçabilen küçük dinozorlar, deve kuşlarına dönüştü. Elbette, bu yeni canlıda görülen tek özellik uçamamak değildi! Uçabilen bu küçük dinozorların pek çok fizyolojik özelliği de değişti. Nihayetinde, bugün deve kuşu olarak bildiğimiz canlılar ortaya çıktı.
8. Deniz kaplumbağası
Deniz kaplumbağaları, “hayatta kalmak” söz konusu olduğu zaman dünyanın en önde gelen hayvan türlerinden! Bu canlılar, Antarktika hariç dünyanın bütün bölgelerinde yaşayabiliyor! 230 milyon yıl önce ortaya çıkan deniz kaplumbağaları, dinozorlar ile akrabalar. Bu canlıların hayatta kalmak konusundaki üstün başarıları, dinozorlar yok olurken onların hayatta kalmasına sebep oldu!
Öte yandan deniz kaplumbağalarının tarih öncesi bir hayvan türü olduğu hakkında herhangi bir şüphe yok. Ancak, bazı uzmanlar bu canlıların dinozorlardan ziyade yılanlarla ve kertenkelelerle akraba olduğunu düşünüyor. Bazı uzmanlar ise, deniz kaplumbağalarının dinozorlardan bir çeşit sürüngene, daha sonra ise şimdiki hallerine evrimleştiğini düşünüyorlar.
9. Tavuk
Tavuk, modern insan yaşamında oldukça önemli bir hayvan. Buna rağmen bu sakin canlıların, gelmiş geçmiş en önemli yırtıcılarla akraba olduğuna inanmak kolay değil! Ancak, gerçek bu. Evet, dinozorlar ve tavuklar akrabalar! Daha ilginç olanı ise, günümüzdeki tavukların en büyük ve en yırtıcı dinozor türü olan T-Rexler ile akraba oluşu! 2003 yılında yapılan bir kazı çalışması sırasında bulunan T-Rex kemikleri bu akrabalığı gün yüzüne çıkartan en önemli belge! Çünkü T-Rex kemiklerinde bulunan protein kolajen molekülleri farklı hayvanlardaki moleküller ile karşılaştırıldı. Yapılan çalışma sonunda, en büyük benzerliğin tavuklarda, deve kuşlarında ve timsahlarda olduğu ortaya çıktı.
10. Yılan
Milyonlarca yıl önce yaşayan yılanlar veya yılanların ataları bugün bildiğimiz yılanlardan biraz farklıydı. Çünkü yılanlar, milyonlarca yıl içerisinde pek çok değişiklik geçirdi. Bu farklılıklar arasında en dikkat çekici olanları ise, yılanların ayaklarını kaybetmesi. Evet, yapılan çalışmalar tarih öncesinde yaşayan yılanların ayakları olduğunu, en azından ayağa benzer işlevli bir organa sahip olduğunu gösteriyor. Yılanların, yıllar içerisinde yitirdiği bir diğer önemli şey ise kafatası kemikleri. Elbette, yılanların bu evrimi, onlara “eskisinden çok daha esnek olmak” gibi bir avantaj kazandırdı.
Kaynak: 1