Davetkâr ilk cümlelerden, göz kırpan son satırlara. Kimi romanlarla, kitaplarla olan iletişimimizde, uzun bir maratonun belki de sembolü, anahtar kelimeleri oluyor son cümleler. Sanki kapıya ulaşmak için uzunca bir yol yürüyoruz, son sayfayı çevirdiğimizde artık kapıya yaklaşıyoruz ve o son noktanın cümlesini okuduğumuzda da kapıyı açıp çıkıyoruz. Ama nereye? Her okuyucu için özel bir konu bu. 21 son cümle, bitiş cümlesi sıraladım, dünyadan ve bizden örneklerle. Spoiler içeren bir durum olabilir, şimdiden söyleyeyim. İşte önemli edebiyat eserlerindeki 21 son cümle!
1. ‘’Çünkü hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Yazı hariç. Yazı hariç. Evet tabii, tek teselli yazı hariç’’
Orhan Pamuk – Kara Kitap
2. ‘’Şirkette Raif efendinin boş masasına oturdum ve siyah kaplı defterini önüme koyarak bir kere daha okumaya başladım’’
Sabahattin Ali – Kürk Mantolu Madonna
3. ‘’cras amet qui numquam amavit quique amavit cras amet (Asla sevmeyen yarın sevecek/ seven de yarın sevecek)’’
John Fowles – Büyücü
4. ‘’Onların bize anlattıkları yalnız sonsuz bir huzur değildir, yalnız her şeye ilgisiz kalan tabiatın derin sakinliğini anlatmazlar; onlar aynı zamanda bize yüreklerin kavuştuğu o sonsuz barışı, o ölümsüz hayatı da anlatırlar’’
Turgenyev – Babalar ve Oğullar
5. ‘’Böylece akıntıya karşı kürek çekerek, durmaksızın geçmişe doğru sürükleniyoruz’’
F. Scott Fitzgerald – Muhteşem Gatsby
6. ‘’Aslında bütün hayatımız boyunca mutlu olabilirdik’’
Dostoyevski – Ezilenler
7. ‘’Ve son durağa gelince herkesten önce Grete ayağa kalkıp körpe bedeniyle gerindiğinde, yeni düşlerinin ve güzel planlarının gerçekleşeceğinden emindiler’’
Franz Kafka – Dönüşüm
8. ”Kısa bir süre şarkı söyledi, birasından içti, bir gözyaşı damlası süzüldü gözlerinden, rahatlattı kendini. Yaşam böyle işte”
Samuel Beckett – Aşksız İlişkiler
9. ‘’Yorgun argın fırçasını bırakarak, evet, diye düşündü, gördüm sonunda’’
Virginia Woolf – Deniz Feneri
10. ‘’Beraber, hep beraber, yaşarken ve ölürken’’
Halit Ziya Uşaklıgil – Aşk-ı Memnu
İlginizi Çekebilir: Halit Ziya Uşaklıgil Eserleri
11. ‘’Şimdiye dek Anna için karanlıkta olan her şeyi aydınlattı. Sonra titredi, ışık, sönmeye başladı, söndü’’
Tolstoy – Anne Karenina
12. ‘’Bu kadınlardan pek azı benim şu söylediklerimi size söyleyecek kadar açık kalple hareket edecektir, onların pek azı bugün sadık dostunuz olduğunu söyleyen, şu kadının yaptığı gibi sizden ayrılırken hiçbir kin duymadan dostluğunu sunacak kadar iyi kalpli davranacaktır’’
Honoré de Balzac – Vadideki Zambak
13. ”Ah! Sırtlan çığlıkları atan bu iğrenç halk. Ondan asla kaçamayacağımı, kurtulamayacağımı, bağışlanmayacağımı kim söyleyebilir? Beni bağışlamamaları imkânsız! Ah! Alçaklar! Galiba merdiveni çıkıyorlar’’
Victor Hugo – Bir İdam Mahkumunun Son Günü
14. ‘’Artık çok geç, her zaman hep geç olacak. Çok şükür ki öyle’’
Albert Camus – Düşüş
15. ‘’Elveda, Deliliğin yüksek ve aziz dostları; beni alkışlayınız; size sağlık ve güzel eğlenceler dilerim’’
Erasmus –Deliliğe Övgü
16. ‘’Üstüm başım yırtılmıştı, tepeden ayağa kana belenmiştim, çevremde iki mayısböceği dolanıyordu, ve küçük beyaz kurtçuklar, kıvıl kıvıldı tenimde – ve bir ölünün ağırlığı, eziyordu göğsümü’’
Sâdık Hidâyet – Kör Baykuş
17. ‘’Ona nazik davranın! Beni de böylesine keder içinde bırakmayın: Küçük Prens’in geri döndüğünü hemen bana da yazın’’
Antoine de Saint-Exupery – Küçük Prens
18. ‘’Aşka inanabilsen, onun gereklerini yerine getirebilsen mükemmel olur. Yalnızca bir ahmak, katıksız bir aptal becerebilir bunu. Bir tek o özgürdür derinliklere inmeye ve göklerde fink atmaya. Masumiyeti, korumaya alır onu. Kendisi koruma isteğinde bulunmaz’’
Henry Miller – Uykusuzluk
19. ‘’Onun ışığında ilerlememiz, o ışığının bizi kavraması için yardım etsin. Bu ışık birbirimizi sevmemizdir, yürekten talofa (selam) diyebilmemizdir’’
Erich Scheurmann – Göğü Delen Adam
20. ‘’Ama her gölge, sonuçta bir ışığın çocuğudur. Aydınlık ile karanlığı, savaş ile barışı, yükseliş ile çöküşü yaşamış olan bir kişi, hayatı gerçek anlamda yaşamış demektir’’
Stefan Zweig – Dünün Dünyası
21. ‘’Sustu. Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı’’
Yusuf Atılgan – Aylak Adam