Kurmaca, var olduğu günden bu yana bizi sahip olduğu dünyasıyla etkilediği gibi bir illüzyonun içine de sokar. Öyle ki modern romanların karakterlerinin de eski zamanlı kurmaca içeriklerin karakterlerinin de yaşadığına inanmak isteyenlerimiz oldukça fazla sayıda. Söz gelimi “Harry Potter” ya da “İnce Memed” türleri, içerikleri, meseleleri çok farklı da olsa ortak bir noktada birleşir ikisi de: Okuyucunun bu karakterlere neredeyse gerçekmiş gibi ısınmaları. Roman sanatı dış dünyaya karşın kendine özgü dünyasını yaratır, doğru. Belki olmasını istediği, belki de gelecekte bizim için hayırlara vesile olmayacak bir geleceği gösterir. Özellikle modern dönemimizde okuyucunun da romanın işçisi olarak ele alınması, yani kurmacanın satırlarına gömülen kişinin de romanın bir parçası olarak görülmesi önemli bir gelişme. Okuyucu romanlara kaçabilir, ondan feyz alabilir, bir yaşamı onun sayesinde öğrenebilir. Tüm bunların ışığında, göreceli de olsa iyi bir romanın sizde yaratabileceği etkileri derlemeye çalıştım.
1. Romanı bitirince aynı kişi olarak kalmazsınız
Evet, içerik ve biçim bakımından sizi tavlamış bir romanın en önemli tesiri bu olabilir. Romanı okumaya başladığınızda duyduğunuz merak, bitirdiğinizde elde ettiğiniz deneyimle son bulabilir. Ama bu deneyim de sizin hayatınıza, bakış açınıza, olayları değerlendirme şeklinize kalıcı olarak dokunur. Yoksulluğu anlatan bir teorik, kavramsal kitabı okuyarak yoksulluğu anlayabilirsiniz. Ancak bir yoksulluk ancak iyi bir romanda anlatıldığı zaman hissedilebilir.
2. Kelime hazneniz genişler
İşin biraz daha somut kısmına yöneliktir. Çeviri bir metin olsun ya da olmasın romanın içerisinde anlamlarını bilmediğiniz kelimeler olabilir. Bu kelimeler ara ara duyup o kadar da merak etmediğiniz ya da ilk kez okuduğunuz kelimeler de olabilir. Yeni bir kelimeyi dilinize katmak düşüncenizi, ufkunuzu genişletir. Zira dil, düşüncenin gelişimiyle doğru orantılıdır. Tabii bunun için esas gelişimi sözlükleri karıştırarak gösterirsiniz. Unutmayın ki kaç kelime ile konuşuyor, düşünüyorsanız o kadarsınız.
3. Bir yaşantıyı hissedebilirsiniz
Demin de dediğim üzere teorik kitap ve metinler anlamanızı sağlar ki bu oldukça önemlidir. Fakat hissetmeniz için gereken şey türlü yaşantılar görmenizdir. Roman bize bu yaşantıları, karakter ve olayları sayesinde fevkalade bir şekilde verir. Belki bu duygusal zekâ denilen yanımıza da hitap ediyordur.
4. Kafanızda sorular oluşur
Bazı romanlar belirsiz sonlarla biter. Bu tür sonlarda yazarın çoğu zaman bir kastı vardır ve okuyucu merakla yorum arasında gider gelir. Belirli, netleşmiş sonlarla biten romanlarda da aynı arayış yorum ve merakla ilerleyebilir. İnsanın kafasında soruları olması da herhalde iyi bir şeydir.
5. İnsanı anlamanız kolaylaşabilir
Yazarlar, şairler eğer ki büyüklerse, bir durumu, gelmekte ya da gitmekte olanı muştularlar. Geçmişte kalmış insanı, şimdinin ya da geleceğin insanını anlatabilirler. Belki hepsi psikoloji eğitimi almazlar ama eserlerinde insanın derinliklerine inen o cümlelerini görürsünüz. Herhalde bunun en şahane örneği Dostoyevski’dir. Psikanalizin kurucusu Freud da bu konuda şöyle der: “Gittiğim her yerde, benden önce oraya gitmiş bir şair buldum.”
6. Aynı tutkuyla bir başka roman arayabilirsiniz
Tutkuyla sayfalarını karıştırdığınız romanınız bittiğinde öfkelenmeniz normaldir. Belli bir süre sonra ise sizi en az bu şiddette kendisine bağlayacak bir başka romanın arayışçısı olabilirsiniz. Bu da sizi bir güzelliğin, iyi bir kurmacanın izini sürmeye götürebilir. Her şeye karşın belirtelim ki; romanlara bağlanıp dış dünyadan gözle görülür şekilde kopmak iyi bir şey değildir.
7. Romanın yazıldığı dönemi anlayabilirsiniz
Edebiyat – tarih ilişkisi üstünde çok durulan bir konudur. Bu ikisinin birbiriyle olan bağlantısı öyle kuvvetlidir ki onları ayırmanız mümkün olamaz. Bu bakımdan kimi romanlar vardır ki yazıldığı ve yazarının bulunduğu dönemin toplumunu aktarır. Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Kiralık Konak”ı, Adalet Ağaoğlu’nun “Ölmeye Yatmak”ı yerli ürünlerimizden verebileceğim birkaç örnek. Böylesi romanlar iyi bir kurmacaya sahip olduğu gibi, bulunduğu dönemin özlemlerini, aile yaşantılarını, sokak kültürünü ve daha birçok şeyi size gösterir. Bu bakımdan bu tür romanlar bir bakıma tarihi bilginize de önemli şeyler katar.
8. Yazarın peşine düşebilirsiniz
Eğer yaşıyorsa imza günleri gibi toplantılara yoksa da onu anlatan yazı ve belgelere… Sizi böylesi etkileyen bir romanı yazan kişinin nasıl bir yaşam sürdüğünü merak edebilirsiniz. Yalnız şunu söyleyelim; bu her zaman, belki de çoğu zaman şenlikle sonuçlanmaz…
9. Yazarlığa niyetlenebilirsiniz
Şairlerin, yazarların ilk gençlik dönemlerinde sevdikleri diğer romancıları, şairleri taklit ettikleri bilinir. Daha sonra olgunlaşıp kendilerini yetiştirdikleri süreç içerisinde de özgün seslerini yakalarlar. Bu anlamda “Ben de iyi bir kurmaca dünyası yaratmak istiyorum” gibi bir arzu duyabilirsiniz. Dünyanın en önemli yazarları arasında böyle bir öyküye sahip olan çok kişi vardır.